Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Birine bir iyilik yaptıktan sonra kendini üstün hissetmenin verdiği bu doygunluk olmasa kimsenin kimseye iyilik yapacağı yoktu aslında.
Sayfa 76
Kadın bedeninin histerikleştirilmesi:
Bu, üç yönlü bir süreçtir: Kadın bedeni, bütünüyle cinsellikle dolup taşan bir beden olarak çözümlenmiştir (yani nitelenmiş ve safdışı bırakılmıştır); bu beden, kendisine içkin patolojinin etkisiyle tıbbi uygulanımlar alanıyla bütünleştirilmiştir, ve (düzenli doğurganlığını sağlamak zorunda olduğu) toplumsal bünye, (esas ve işlevsel öğesi olmak zorunda kaldığı) aile düzlemi ve (ürettiği ve biyolojik-ahlâksal bir sorumluluk çerçevesinde eğini boyunca güvence vermek zorunda olduğu) çocukların yaşamıyla organik bir iletişime sokulmuştur: Ana (ve onun negatif görüntüsü olan "asabi kadın") bu histerikleşmenin en görünür biçimini oluşturur.
Reklam
"Usanmak, vazgeçmek, umursamamak. Bu üç kelime eğer bu sırayla dizilmişse artık bir insan yaşamında, sevilmeyi özlemeye başlamıştır. Sadece şefkatli bir ses ve o sesin tek bir hecesi bile yeter yağmurlu bir günü güneşli bir gün yapıvermeye.."
İlim ehli, dinini açıkça yaşayamayan kimsenin küfür diyarından İslâm diyarına göçmesinin farz olduğunu söylemişlerdir. Ancak dinini açığa vurabiliyor ve İslâm'ın şiarlarını yerine getirmede bir engelle karşılaşmıyorsa hicret etmesi farz değil, müstehaptır. Bu sebeble o küfür diyarına göçmek, küfür diyarında mukimken orada yaşamaya devam etmekten daha kötü bir durumdur. Fakat kişinin kendi vatanı küfür diyarıysa ve orada dinini yaşayamıyorsa orayı terk edip hicretmesi farz olur
Şey çok güzel değil mi? Canınızın çektiği bir yemeğin başka bir yerde önünüze konması. Bu bana ilahi bir seni seviyorum mesajı gibi geliyor.
Amelin ölçütü
Ameller ancak niyetlere göredir..." hadisi, her amelin, özellikle de kalbi amellerin ölçütüdür. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem in Buhârî ve Müslim'in Aişe radıyallahu anha'dan yaptıkları rivayetle gelen "Her kim emrimiz (ve iznimiz) bulunmayan bir amel işlerse o kabul edilmez. " hadisi ise zahiri amellerin ölçütüdür. O yüzden ilim erbabı, "Bu iki hadis, dinin tümünü içermektedir." demiştir. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem daha sonra, söylediği söze uyarlanacak bir örnek zikretmiştir: "Dolayısıyla her kimin hicreti Allah ve Rasûlüne (doğru) ise onun hicreti Allah ve Rasûlüne olur. Her kimin hicreti de kavuşacağı bir dünya(lık) veya nikâhlanacağı bir kadın için ise onun hicreti de hicret ettiği o şeye olur.
Reklam
Yakışıklı diye linçten kurtulan Kuvayı Milliyeci
Binbaşı Hüsrev, yanındaki yirmi atlıyla Gerede’ye gitmişti. Köprünün başında, öbür taraftan bir alay insanın kendisine bayrak ve el salladığını görmüştü. Bunu barış ve dostluk belirtisi telâkki ederek köprüden geçmişti. Geçer geçmez, halk onu attan indirerek taşlamaya ve dövmeye başlamış. Garip olarak canını kurtaran şey, sırf çok yakışıklı bir adam olmasıydı. Kalabalık arasından ihtiyar bir kişi Binbaşı Hüsrev’in üstüne kapanarak: — Bu kadar cesur ve güzel adamı nasıl öldürebilirsiniz? Ben ömrümün sonuna geldim, Allah ve Peygamber aşkına öldürmeyin, diye feryat etmiş. Garip olarak bir an için kalabalık durmuş, Binbaşı Hüsrev ile Osman Bey’in boyunlarına ve ellerine zincirler takılarak, bir taraftan taşlanarak, bir taraftan da yüzlerine tükürülerek hapishaneye götürülmüşlerdi. O günlerde kasaba hapishaneleri demir parmaklıklı bir kapı arkasında ufak bir yerdi. Halk demir parmaklığın arkasından, ellerindeki kamaları sallayarak kapıyı taşlamış ve onları tehdit etmişlerdi. Hilâfetçilerin arasında, Sefer adını taşıyan bir Çerkes şef sayesinde canlarını kurtarmışlardı. Bu adam, her nasılsa Millî Mücadele’nin kazanması ihtimalini dikkate alarak onları kurtarmıştı. Biz onların İstanbul’a götürülerek idam edilecekleri haberini alınca, aramıza bomba düşmüş gibi şaşkına döndük.
Mobbing Bank Diyor ki;
İnsan aslında çok çaresiz bir varlık. Günümüzde insanın biyolojik yapısına aşırı yük yüklendiği için varlık ve yokluk arasında nerede olduğunun bile farkında olmayan milyarlarca insan arasında yaşam savaşı veriyoruz. Çoğu insan o kadar temkinli bir mesafe de duruyor ki doğruya, iyiye, güzele yaklaşmaya korkuyor. Çünkü bugüne kadar aldatılmış olmanın iç burukluğu ile bilinci tahrip olmuş insanların hiç olmak gibi bir beklentileri yok. Hiç olmaya gelmediyse insanı diğer canlılardan ayıran ne ola? Us/duyunç bağlantı duvarları çökertilmiş insanlığı yerinden hangi ahlak ve kim nasıl kaldıracak? İnsanlığın kendisi kendisinden vazgeçmiş iken bu nasıl olacak? Önder Karaçay
Bu kadar beni taşıyamıyorum kendimde.
Sayfa 62 - BİR ÖLÜKitabı okuyor
432 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
"Neden Müslümanım?" o kadar önemli ve derin bir soru ki kendimize sormamız ve cevabını vermemiz gereken. insanın doğduğu aileden kaynaklı inanç sahibi olup daha ötesine karışmayan ,kafa yorup da bu soruyu sormayan nice insan yığınları var . aslında bu cevabı bulsak doğru bir istikamette hayat sürebiliriz. bu kitapta ise Caner hocanın kaçtığımız bu soru üzerinde Kur'an'daki ayetlerden yola çıkarak bilimin ve aklın ışığında , veri ve tarihten örnekler vererek bizlere farklı bir pencereden bakabilme ve akıldaki sorulara cevap verme açısından bilgilendirici ve doyurucu bir bilgiye sahiptir. aklındaki soruya cevap bulmak isteyenler için yardımcı olabilir. ama şunu söylemek gerek bir nefeste bitirilecek bir yapıya sahip değil bu yüzden ağırdan almakta fayda var anlamak için.
Neden Müslümanım?
Neden Müslümanım?Caner Taslaman · İstanbul Yayınevi · 2020354 okunma
Reklam
Hesaplaşma
Eh, yeter! İnsan kendini yetiştirmek, hatta doğasını değiştirmek için yaratılmıştır. Oysa sen göbeğini büyütmekten, sonra da bu sıkıntıyı başına sardığı için doğadan yakınmaktan başka bir şey yapmıyorsun. Senin de kanatların vardı, ama koparıp attın onları."
Sayfa 488 - İletişim
İlahi merhamet izin verirse, yasanın itibarsızlaştırdığı bir kişide bile onur ve adalet duygusu kalabilir. İşte bu nihai anda bu duyguya sesleniyorum. Umduğum gibi içinizde bu duyguya hâlâ yer varsa bana yanıt vermeden önce bir sözünüzün bu adamın mahvına neden olacağını ve adaleti aydınlatacağını iyi düşünün.
"Onun yüzünden demek, gerçekte o kim ise kendini yok etmek için o kişiyi kullanma gayretindir. Kendine olan nefretinin sonucunu, kendini sabote edişini ve yok sayışını bir kez daha zafer çığlıkları atarak ortaya koyma çaban­dır. Onun yüzünden değil. . . Her zaman senin kendini bu kendilik nefretine kurban etmen yüzünden . . .
"Zaqa" denen uygulamayı kullanan, kullanmakla kalmayıp burada paylaşan, burada paylaşmakla kalmayıp yorumlarda o anonim soruları paylaşıp sık sık karşıma çıkmasını sağlayan 'istisnasız' gördüğüm herkesi takipten çıkıyorum. Muhabbetim olsa dahi, çok sevdiğim bir okur olsa dahi... Profiline mesaj atma yazmış ama anonim yüzlerce kişiden soru bekliyor, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Özgüvensizlik ve samimiyetsizliğin daniskası...
Bil ki, bazen hayırlı bir amele niyetlendiğinde şeytan gelerek, "Sen bunu gösteriş için yapıyorsun" der ve gayretini kırmaya çalışır. Bu durumda ona aldırış etme, sözüne uyma. Bilakis niyetlendiğini yap. Kendi kendine, "Sen bunu gösteriş için, desinler diye mi yapıyorsun?" diye sor. "Hayır" cevabını verirsen bil ki bu, şeytanın kalbine soktuğu bir vesvesedir; ona aldırış etme.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.