" Bu insanların, az önce toprağa armağan edilmiş olan altın ve pırlantalı kol saatimin gösterdiği saatlerle hiçbir işi olmadığını öğrenmem için daha zaman vardı... Çok sonra anlayacaktım ki, maddi nesnelerden ve bazı önyargılardan kurtulmak < varolmaya > doğru yapacağım o yürüyüşün gerekli ve vazgeçilmez bir adımıydı... "
Sayfa 22 - Dharma Yayınları 7.Baskı Ağustos 2000 İstanbul
" Yalnızca son ağaç kesildikten, son ırmak zehirlendikten, son balık yakalandıktan sonra... Ancak ondan sonra paranın yenemeyeceğini anlayacaksınız... "
Sayfa 5 - Dharma Yayınları 7.Baskı Ağustos 2000 İstanbul
Reklam
bir çift göz, bir yumruk yürek arasında darma dumandık
İsmet Özel
İsmet Özel
Yerliler, mutantların kendilerine özgü özelliklere sahip olduklarını düşünürler. Bunlardan birincisi, mutantların uzun süre açık havada yaşayamamasıdır. Pek çok mutant, yağmurun altında çıplak durmanın nasıl bir duygu olduğunu tatmadan bu dünyadan göçer giderler. Onlar, zamanlarını yapay biçimde ısıtılmış veya soğutulmuş yapılarda geçirirler ve dışarıya çıktıklarında normal bir sıcaklıkta bile başlarına güneş geçer. İkinci özellikleri mutantların artık Gerçek İnsanlar'ın sahip olduğu iyi sindirim sistemine sahip olmamalarıdır. Onlar yiyecekleri toz haline getirir, eritir, kimyasal işlemler uygular ve saklarlar. Doğal besinlerden daha fazla doğal olmayan besinler tüketirler. Hatta bu konuda o kadar ileri gitmişlerdir ki, temel gıdalara ve havadaki polenlere karşı alerjiler geliştirmişlerdir. Kimi zaman mutantların bebekleri, annelerinin sütlerini bile sindiremezler.
Sayfa 166
Bir kişinin kendinde değişiklik yapabilmesinin tek yolu bunun kararını kendi başına vermesidir..
Seninle yeniden karşılaşacağız ve bu kez insan bedenleri yükümüzden kurtulmuş olacağız.
Reklam
Bahar toprakları gibi derinden derine Kabarıp durdu bunca yıl içimde Bir kadını gün ışığında sevmek tutkusu Tutup ince bileklerinden, başını Gezdirmek omzumda, göğsümde Yollar çarşılar içli sözler boyunca Olmadı bir türlü olmuyor Bilmem ki nelerin yürek bağı dilimde Utandım sıkıldım beceremedim… Ne içtiğim rakı ne şu yayvan şarkı Ne de etin açlığı bu Bir çift güzel söz söyle yeter Bir çift güzel söz Gülüşünle süslü, halimle uyumlu…
Sayfa 175
Çocukluğum o kadar uzakta kalmıştı ki ! Gökyüzünün hiç değişmemiş olması ne garipti. Uzun yıllardan bu yana karanlıkta gökyüzünü seyretmemistim.
Kendimi bağışlamayı, yargılamamayı ama geçmişten ders almayı öğrenmem gerekiyordu. Bana kabul etmeyi, içten olmayı ve başkalarının da aynını yapabilmesi için kendimi sevmeyi öğrettiler.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.