121 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 15 hours
Kırmızı Kahverengi Defter - N. MARMARA /Azımsanmayacak kadar ölmüşüm!
İnsanlar en çok hangi yaşlarda intihara meyilli olurlar? En çok hangi yaşlarda küserler hayata? Nasıl bir yaşam sürükler insanı buna? Var mıdır ömründe bir kez intiharı düşünmemiş olan? Eminim birçok ortak noktanız var yazarla... Okumayı, yazmayı sevmek, Yazarken defterde küçük karalamalar yapmak, Geceleri farklı bir ruh haline bürünmek, Kendisi
Kırmızı Kahverengi Defter
Kırmızı Kahverengi DefterNilgün Marmara · Telos Yayıncılık · 20001,427 okunma
Bir Çin atasözü diyor ki: "Hep soru soran kişi beş dakika boyunca aptaldır. Hiç soru sormayan ise hayatı boyunca aptaldır."
Sayfa 183
Reklam
Filozoflara göre aşk nedir?
AŞK; -fransızca. amour, -almanca. Liebe’, -ingilizce. love. Bir kişiye ya da bir nesneye tutkuyla yönelme ve sevginin tutkulu biçimidir... Bazıları kadın ruhsallığıyla erkek ruhsallığının aşkta değişik, hatta karşıt tutumlar ortaya koyacak biçimde ayrı yapılarda olduğunu benimser. XII. yüzyılın ikinci yarısında yazılmış olan bir destan ya da
Bir Çin atasözü diyor ki; "Kopan bir ipe sımsıkı bir düğüm atarsanız, ipin en sağlam yeri artık bu düğümdür; ama ipe her dokunuşunuzda canınızı acitan nokta da orasıdır."
Bir Çin atasözü diyor ki Bitterness bring happiness. Yani zorlukların arkasından ferahlama gelir demek
Ruhsal örselenmelerden büyüyerek, gelişerek, tekâmül ederek çıkabilmek, ancak hayattan öğrenmeye açık olmakla mümkün. Buna "Travma sonrası büyüme" deniyor. Hayat bize önce şunu öğretir: Servet ve kudret sahibi olmak bize bütün dizginleri elimizde tutma imkânı vermez, ne olursak olalım geleceği matematik bir kesinlikle yordama imkânımız yok. Hayat üzerinde mutlak bir kontrolümüzün olamayacağını idrak etmemiz ve kendi acziyetimizin farkına varmamız dahi büyük bir derstir. Acı bizim başımıza gelen olaydır, istırap ise başımıza gelen olaya atfettiğimiz anlamın, bizde yarattığı olum- suz sonuçtur. Çoğu zaman bizi mutsuz eden şey, yaşadığımız olay değil bizim ona verdiğimiz anlam, ona bakış açımızdır. "Yüreğine acılar dokuyan bir tezgâh" olarak insan, "acıyı bal eylemeyi" de bilir. Bir travmayı yaşamış olmak hayat felsefemizde önden kestirileme- yecek kertede zenginleştirici bir etki bırakabilir. Bu deneyimin ruhumuza kattığı derin mana ile kişisel hayatımıza ilişkin daha zengin bir hikâye tahakkuk edebilir. … Travma sonrası büyüme, olumsuz bir olayın olumlu bir çerçevede ele alınması demek değil. Travmatik olayın dehşet ve kötülüğünü teslim ederken, beri yandan o yaşanmasaydı belki hiç gerçekleşmeyecek olan tekâmülün de hakkını vermektir büyümek. "Dalga yükseldiğinde, sandal da yükselir" diyor Çin atasözü. Zorluklar büyüdüğünde onu alt eden ruh da büyür. Hayatın dalgaları sandalı parçalamadıysa öğreniriz ki inişli çıkışlı ve sonludur hayat. Takdir etmeyi, şükran duymayı, merhameti, değerleri için yaşamayı ve nihayet, başka ruhlar için de var olmayı öğreniriz.
103 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.