Ah benim canım Zeze’m..
Yıllar önce okumuştum. Bugün yeniden okumak istedim seni. Ruhuma iyi gelsin diye. Geldin. Ama şu an ben senin o çocuk yüreğinin yaralarını sarıp sarmalamak, sana sımsıkı sarılmak istiyorum güzel çocuk. Sen benim için bu hayatta bir çocuğun nasıl sevilmesi gerektiğini anlatan en iyi karakterlerden birisin. Bu kitabı bu yüzden herkes okumalı ama en çokta ebeveynler okumalı. Bir çocuk yüreğinin saflığını, hayal gücünü ve yaralarını bilmek istiyorlarsa Zeze’ye bir bakmalı ve öyle davranmalılar çocuklarına. Çünkü burada asıl anlatılmak istenen şey, bir çocuğun ihtiyaç duyduğu tek şey sınırsız sevgi. Zeze bunu çok sonradan buluyor ve amansızca kaybediyor..
Ondan hem bu sevgi çalınıyor hem de çocukluğu…
Hiçbir çocuk o yaşında Zeze kadar acıyı yaşamamalı, acıyla tanışmamalı, hor görülmemeli aksine çok ama çok sevilmeli.
Ben seni çok seviyorum canım Zeze’m.
Ah söyleyecekler kelimelerim boğazımda düğüm düğüm…
Gene seninle buluşacağız, gene sayfalarını açıp okuyacağım seni merak etme.