64 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 27 hours
(Can Yayınları baskısından okuduğum bu) Kitapta yer alan yedi öykünün tümünde o klasik Stefan Zweig tadını hissettiğimi söyleyebilirim -- harika betimlemeler ve psikolojik tahliller anlatıma yine her anında eşlik ediyor. Gerçi öykülerdeki kahramanların hemen hepsi yalnız, takıntılı, depresyonda karakterler, dolayısıyla okuyucu da öyküleri olumsuz duygular eşliğinde takip ediyor. Ama ne yapalım, belki de bu Zweig sevmenin bir bedelidir, yani okurken ekseriyetle negatif duygu selleri yaşamak. Kitapta yer alan öykülerden beni en çok etkileyeni “Leporella” oldu. Sosyalleşmemiş insana dair anlatılar bana zaten öteden beri ilginç gelmiştir, bu anlatılara bir örnek sayılabilecek bu öyküde Zweig bu asosyal/kaba/vahşi halleri nefis betimlemiş. Ayrıca "Amok Koşucusu" ve "Bir Çöküşün Öyküsü" 'nü de beğendim. Okunmamış öyküsü kalmayıncaya kadar Zweig okumaya devam.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021112.1k okunma
Modern Klasikler
90/BİR ÇÖKÜŞÜN ÖYKÜSÜ/STEFAN ZWEİG
Reklam
56 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
Yazarın bu kitaptan önce Clarissa adlı eserini okumuş ve araştırmalarım sonucu ilginç hikayesini öğrenmiştim kitabın sonunu getiremeden intahar ettigini ogrendikten sonra Zweig hikayelerine farkli bir yönden bakmaya basladim artık bu kitabinin finalinde yazdigi "ölümüyle zorla elde etmek istediği ölümsüzlük, adının yanından teğet geçmişti: Yazgısı önemsiz olayların tozuyla dumanın altında kalmıştı. Çünkü insanlık tarihi davetsiz misafirleri sevmezdi; kahramanlarını kendi seçer, ne kadar usandırıcı bir çabaya girerlerse girsinler hakkı olmayanları acımasızca geri çevirirlerdi ;" belkide kendi düşüncelerinin kitapdaki kahraman üzerinden yansıtıyordu kitaba gelince 48 sayfalık hikayede pariste konum sahibi kadının taşraya sürgününde yaşadığı duyguları anlatan sürükleyici bir kitap
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202177.5k okunma
Tek bir insanın diğeri için neler ifade edeceğini hiç bilmemişti, çünki hiç yalnız kalmamıştı.
Sayfa 13 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
İçinde kabarıp duran bir soru vardı, pandülün vurması gibi sözcüktü bu : Neden, neden,neden, neden?
Sayfa 12 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Paris'te bütün eğlencelerin henüz başlangıcı olan akşam, bir sondu burada.
Sayfa 9 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Düş görürken dudaklarında beliren gülümseme uçup gitmez, ağızının kenarlarında öylece kalır, kafesinin içindeki kuş misali coşkuyla salınırdı
Yaşamanın çiçekli kayığını fasılasız bir ritimle sallayan, dalgalar gibi durmaksızın çoşkun olan bu akışın kendisini mırıltılarla ileriye taşıdığını sürekli hissederdi kadın.
O da kadınların çoğu gibi tümüyle başkalarının ruh halinden beslenirdi. Arzulandığı zaman güzeldi, zeki insanlar arasında nüktedandı, gururu okşandığında kibirliydi, sevildiği zaman aşıktı.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.