… +747
" Her yağmur damlası bir noktaya düşer, her yaprak payına düşen rüzgârı bilir, her ırmak kendi yatağında akar… ve insan yaşadığı sürece seçenekler içinden bir seçim yapar.
Bir seçimle dışarda bıraktığımız binlerce olasılığın, hiçbir zaman bilemeyeceğimiz gerçekliğinin, yaptığımız seçimden daha iyi olacağı düşüncesiyle kıvranmak, Nietzsche’nin deyişiyle, ‘köpeğin taşı ısırması’ değil midir? ”
Kırmızı Kedi Yayınevi
aşkım o benim kardeşim gibi...
ayrıca dostluk ya da aşk, hepsi bir. böylesi onun daha hoşuna gidiyorsa ben de aşk derim, olur biter.
Sayfa 101
Tanrı'ya, doğaya, yaratıcı olarak bildiğiniz ne varsa, hepsine isyan edersiniz, derken farkına bile varmadan yakarmaya başlarsınız, ardından koyu bir çaresizlik gelir, sonra, çok daha sonra durumu kabullenmeye başlarsınız.
Her seferinde bir şehir daha ekleniyor insanın hayatına. Ne oluyor yani? Dünya haberlerini izlerken bir şehri, daha kendi şehrin gibi istiyorsun. Yangın çıkarsa senin ağacın yanıyor, bomba patlarsa insanları isimleri ile merak ediyorsun.
Sayfa 158
Bir kadın hayattan hoşlandığı zaman daha da güzelleşir.
ePubKitabı okuyor
...
İnsanın hastanede değil de kendi evinde sevenlerinin arasında, sıcacık bir çorba içerek ölümü beklemesinin, hastanedeki kargaşa, ilgisizlik, yemeklere alışamama vb. değişik sorunlarla karşı karşıya kalmasından çok daha iyi olduğu batılı uzmanlar tarafından ifade edilmektedir.
