Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönül dedi: Ben neyim ki, bir damla sadece; Ben nerde, görmediğim koca deniz nerde! Böyle diyen gönül denize kavuşunca Baktı kendinden başka şey yok görünürde. Can o güzel yüzüne vurgun, neyleyim; Gönül tatlı diline tutkun, neyleyim; Can da, gönül de sır incileriyle dolu: Ama dile kilit vurmuşsun, neyleyim.
İnsan yüreği umutsuzluğa ancak belli ölçüde katanabilir: Sünger suyu emdiğinde, üzerinden deniz geçse bile bir damla su daha ekleyemez.
Sayfa 415Kitabı okudu
Reklam
Allah uğruna bir zerre ver, önünde bir dağ bulursun. Bir damla su versen sana deniz verilir. Yeter ki verdiğinizi O’nun uğruna verin. Abdülkâdir Geylâni
·
Puan vermedi
“DİKKAT, YAŞANMIŞ OLAYLARDAN ESİNLENEREK YAZILMIŞTIR!”
️”Okyanusun derinlikleri insan ruhunun bilinmeyen yanlarını tıpkı bu kitaptaki gibi saklamaktadır. İşte bu kitap, okyanusların kara kutusudur. Okyanuslar henüz uzay kadar keşfedilmedi çünkü! Kaptan kız Callisto ise size okyanusların bir damla suyunu tattıracak. Onun da genzine kaçan bu su, ruhunu uyandıran bir ilaçtı...” ️Deniz aşkıyla yanan kaptan Callisto ömrü boyunca baba özlemi yaşamış ve kalbinde bir yerler daim olarak yarım kalmıştır. ️ İçindeki bu yarım kalmışlığa rağmen babası ile ilgili hatırladığı anılar ise hep kötü anılardır. Babasının kendisini neden sevmediği sorusunu aklında bir mıh gibi taşıyan Callisto, hayali olan gemiye kavuştuğundaysa esrarengiz olaylar ve sırlarla dolu bir macera adeta kollarını açmış onu beklemektedir. ️Callisto tarafından keşfedilmeyi bekleyen sırları klasik olarak kitabın son sayfalarına bırakan yazar olayın akıcılığına da, doğru bir yön verip hem hikayenin hem de zamanın elimizden akıp gitmesini sağlar. ️ Kitabın yaşanmış olaylardan esinlenerek yazılmış olması da hem merak uyandırma boyutunu arttırırken hem de okurundaha farklı bir hissiyatla okumaya devam etmesini sağlamaktadır zannımca. ️Spoiler vermemek adına kendimi zor tutarken sözlerimi burada noktalamak istiyorum zira bu denli merak ve heyecan uyandıran bir sondan siz değerli okuyanları mahrum etmek istemem. Keyifli okumalar diliyorum
Pruva
PruvaNesibe Kuzu · Herdem Kitap · 20241 okunma
-Gökyüzünde kaç yıldız var biliyor musunuz? Tarlada kaç yabani ot var ? Bir dolu ekmekte kaç kırıntı var? Denizde kaç damla var? Unutma sen benim için teksin.. Evi özledim... Babam küçükken bu şiiri okurdu bana Üvey babam -Peki şiir nasıl bitiyor ? Unutma sen benim için tek kişisin Sen olmazsan gökyüzü olmaz Sen ol olmazsan deniz olmaz Kırıntız somun ekmek gibi Damlasız deniz gibi . Berenshtein 🎥
Uzaklara dalarken
Ayrılık yağmış göğümüzden üstümüze Kimine bir damla Kimine derya deniz Bir damlada boğulduk . .
Kadri Kılıç
Kadri Kılıç
Reklam
لله ملك السماوات والأرض؛ واستقرضَ منك حبَّةً، فبَخِلْتَ بها! وخلقَ سبعة أبحُرٍ، وأحبَّ منك دمعةً، فقَحطَتْ عينُك بها! ابن القيم | الفوائد ٩٥/١ Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır; bununla birlikte O senden bir tohum borç istedi, ama sen cimrilik ettin! O, yedi deniz yarattı bununla birlikte senden bir damla (gözyaşını) sevdi, ama senin gözün (O’nun uğrunda) bir damlaya kurak kaldı. İbnu’l Kayyim | el-Fevâid 1/95
Buradan alın beni! Fırtına gibi hızlı bir troyka verin bana! Otur, arabacı, çal çıngırağımı, kanatlanıp uçun atlar, götürün beni bu dünyadan! Uzaklara, çok uzaklara, hiçbir şeyin, hiçbir şeyin görünmedigi yerlere. İşte gökyüzu karşımda yükseliyor, küçük bir yıldız parıldıyor uzaklarda; koyu ağaçlarıyla ve ayla birlikte geride kalıyor orman; mavi bir sis seriliyor ayaklarımın altına; sisin içinden müzik sesi geliyor; bir tarafta deniz, diğer yanda İtalya ; işte Rus köyleri de görünüyor. Şu uzakta görünen benim evim mi? Pencerede oturan annem mi? Anacığım, kurtar şu zavallı oğlunu! Şu ağrıyan başına bir damla gözyaşı dök, bak oğluna nasıl eziyet ediyorlar! Bas bağrına zavallı yetimini! Dünyada gideceği yer yok! Her yerden kovuyorlar! Anacığım! Acı şu hasta yavruna!. Bu arada, Fransız Kralı'nın burnunun altında bir şiş olduğunu biliyor musunuz?"
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
"Ve yağmura yakalanmanın romantik olabilecek hiçbir tarafı yok." Clay gülerek, "Meğer bu yalnızca filmlerde roman- tik oluyormuş," dedi ve Julia'yı baştan aşağı süzmeye başladı. Saçları dağılmış bir şekilde boynuna ve yanak- larına değiyordu. Rimeli akmaya başlamıştı ve yüzün- den yere bir damla su düştü. "Ben neye
Sayfa 160
Reklam
- Ey, dedim, ne diyecektim? Yoksa topal martının matemini mi tutuyorsun? Önce kafasını gösterdi: - Kafa dediğin eskir, ihtiyarlar, ölür bile insan ölmeden, dedi. Sonra kalbini gösterdi: - Eskimeyen, eksilmeyen şey buradadır! Sustu. Koca adam, barut gibi adam, köyde kimse- nin sevmediği, hoşlanmadığı adam. - Ölüsünü burada bulunca ağladım, dedi. Sen hani geçen balığa gelişimizde hastalanmıştın, ben de öyle hastalandım. Balık tutmadan döndüm. Her tarafım kıyılıyordu. Eve gittim yattım. Sabahleyin ağzım zehir gibi uyandım. Dolapları karıştırdım bir ilaç arar gibi. Bu matem tülünü buldum taktım. Bu da deliliğimizin başka türlüsü, dedi. Deniz mi bizi böyle eder, nedir? Gözünden bir damla yaş düştü berrak, keskin kokulu suya. Göğsüne vurdu. Bu yürek, bizim yüreğimiz, bir tahtası eksiklerin yüreğidir, dedi..
Sayfa 53 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bahr isen de katre-i naçiz göster kendini Gönlüne gir ey gönül ol goncenin şeb-nem gibi (Deniz gibi büyük ve haşmetli olsan da bir damla görünmelisin. Çünkü gülün kalbine girebilen o küçücük çiy damlasıdır; okyanus oraya sığmaz ki...)
" İnsan yüreği umutsuzluğa ancak belli ölçüde katlanabilir. Sünger suyu emdiğinde, üzerinden deniz geçse bile bir damla su daha ekleyemez..."
Vazifen: Dikenler arasında güller toplayacaksın. Ayağın çıplaktır, batacak. Elin açıktır, ısıracak. Buna sevineceksin! Firavunlar kucağında büyüyen çocuk Mûsâ'ları safına alacaksın. Aldığın için dövecekler. Konuştuğun için zindana koyacaklar; sevineceksin! Çöllere sürülürsen, kanınla ağaç yetiştireceksin. Kutuplara sürülürsen, vücut ısınla sebze yetiştireceksin. Yeşilliği sevmeyenler olacak. Yakacaklar, yıkacaklar. Sen bunu sabırla seyredeceksin! Karanlık zindanlara atarlarsa, ışık; paslı vicdanları görürsen, ümit; imansız kalplere rastlarsan, Nur vereceksin. Sen verdiğin için, suç; sen getirdiğin için, ceza; sen konuştuğun için, mahkûm olacaksın. Ve buna şükredeceksin! Anadan, yardan, serden ayrılacaksın. Candan, gönülden Kur'an'a sarılacaksın. Damla iken deniz, nefes iken tayfun olacaksın. Derdini yazmak için derini kâğıt, kanını mürekkep edeceksin. Kimse ile görüştürmezlerse, Mecnun olup çöllere düşeceksin. Leyla arar gibi Nur arayanları bulacaksın. Bulamazsan üzülmeyeceksin! Bir gün, Kur'an etrafındaki surların yıkıldığını görürsen; hemen kemiklerini taş, etlerini harç, kanını da su edeceksin. Etrafına ilimden, irfandan, faziletten, ahlâktan kaleler dikeceksin. Kaleler, fedailer ister. Nasıl olsa sen de içinde fedai olacaksın.
Bir Dava Adamından Notlar
Bir Dava Adamından Notlar
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.