Sıvasız evler, yıkık hayatlar, gözü yaşlı analar, yetim kalan bebekler, vatan uğruna ölen evlatlar, bir kaç dakikalık haber, bir kaç damla gözyaşı, sonra herkesin dilinde o iki kelime, "vatan sağolsun”....
Hey insan baksana! Şu gördüğün cehennemden bir manzara, “Starbucks” el sallıyor masada, “Burger King” diyor aynı yolun yolcusuyuz bana da bi uğra, “McDonald's” sesleniyor gel buraya, Gelmeyeceksen ne güne duruyor “Fanta, Coca-Cola” “Kurukahveci Mehmet Efendi” selam yolluyormuş Zebani amcalara, Bunların hepsi ateş atıyormuş cennet
Reklam
Anısına Sevgi, Saygı..
Sennur SEZER (12 Ağustos 2010) * Aslında bu mektup sizin dizelerinizi bize ulaştıran bir ekibe, Özdemir İnce'ye, Herkül Millas'a ve İonna Kuçuradi'ye yazılmalıydı. Ancak onların çevirilere verdikleri emek dışındaki erdemlerine haksızlık olurdu bu. Hele Özdemir İnce'nin, siyasal olarak ya da gazete yazarı olarak anlaşamadığım
Yağmakta gökten damla damla kurşun, Islatmakta küçük bedenleri kanla, kinle Romantik değil bu ıslaklık, üşümüyor da insan Hazin bir nefes darlığıyla son bulmakta hayat Diridir o, ölmez, ölemez, haber var gökten Hak buyurdu, onlar icabet etti davete Kaldık yayan, topallamakta ayaklarımız İçimiz içimize sığmıyor, oysa yapıştık dünyeviye Oysa kanatlanmak, uçmak, kurşun değil Buseler kondurmak için çiselemeliydik gökten. Düşmeliydik, şen şakrak sabilerin yanaklarına Kollarıyla silselerdi ıslaklığı, sinseydik tenlerine Toprağa düşseydik damla damla, birikse benlerimiz Minnacık ayaklarıyla zıplasaydı çocuklar, ıslak ıslak Kefene değil, sıcak yuvalarında anne kucağında Battaniyelerine sarılsalardı huzurlu evlerinde. Böyle olmamalıydı, oldu ama bitmedi Kısır döngü nereye kadar, yetmez mi herkese dünya? Acıları mı reva gördük birbirimize? Acı da acır mı acıyan yüreğimize, kupkuru kalbimize? Döndük yüzümüzü, tıkadık kulağımızı, çektik elimizi, Kurtulamadık vicdansız vicdanımızdan ve asık ruhumuzdan
Kim derdi yarılsın da nihayet yerin altı, Bir anda dirilsin de şu milyonla karaltı. Topraklaşan ellerde birer meşale yansın. Kim der ki şu milyonla adam birden uyansın. Kim derdi seher yıldızı doğsun da bir evden, Kaçsın da cehennemler o bir dalma alevden,
Mitoloji
_Evridiki_ _Evridiki, Orfe’nin kavuşmak istediği sevgilisidir. Bir gün Evridiki'nin bacaklarına bir yılan dolanır. Sevgilisi bu yüzden ölüp yeraltına gidince, sevgilisini kaybeden Orfe de ona kavuşmak için büyük çabalar gösterir, ilahlardan yardım görme umuduyla, özlem içinde çalgısını çalıp dururken harikulade, ahenkli müzikler yaratır.
Reklam
200 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.