Filistinliler, sadece başlarındaki Siyonist zulme son vermek için değil aynı zamanda işgal altındaki vatanlarını kurtarmak, o kutsal toprakları Siyonizm kirinden temizlemek için mücadele ediyorlar. Yani o topraklardaki mücadele bir yönetim değişikliği mücadelesi değil bir istiklal savaşıdır. Bu açıdan Türkiye'de yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde verilmiş olan İstiklal Savaşı'yla aynı anlam ve mahiyeti taşıyor.
"Yıkıldı yolunu bekleyen şehir, şimdi gelsen de bir, gelmesen de bir..."
Reklam
" İnsanın hiçbir şey göremediği ve tutamadığı yerde arayacak bir şeyi de yoktur .. "
Alzheimer’in iki faydası vardır, bilir misin? Eski dostların yeni birer dost olur ve bir de kendi Paskalya yumurtalarını kendin saklayabilirsin.
Çağımızdaki uluslararası kuruluşlar ne yazık ki mülteciler konusuyla ilgili uluslararası yasaları ve tarihten gelen gelenekleri Filistinli mülteciler hakkında uygulamıyorlar. Çünkü o kanunların ve geleneklerin Filistinli mülteciler hakkında uygulanması durumunda İsrail diye bir toprak parçasının olmadığı, gerek 1948'de ve gerekse 1967'de işgal edilmiş kısmıyla Filistin topraklarının bir bütün olduğu, Filistinlilerin kendi arazilerini kendi elleriyle sattıkları ve Yahudilerin de oralara satın alma yoluyla yerleştikleri iddiasının tamamen yalan olduğu ortaya çıkacak. Şu var ki çağdaş emperyalizm Filistinli mülteciler hakkında bu kanunların uygulanmasına fırsat vermese de bu bir gerçek olarak ortadadır. Bu itibarla mülteciler meselesi de Filistin topraklarının bütün olduğu gerçeğini belgeleyen bir vakıa olarak gözlerimizin önünde durmaktadır.
Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç farkettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu, İnsan bu yaşa gelince anlarmış. *Cahit Sıtkı Tarancı
Reklam
Orhun kitabelerinde Bilge Kağan kendi milletine bu gayeyi ne güzel anlatıyor: Ey Türk milleti, o ülkeye gidersen (Çin) öleceksin . Fakat, içinde ne zenginlik, ne de keder bulunmayan Ötüken ülkesinde kalarak, kervanlar ve kafileler gönderirsen, ebedi bir saltanatı muhafazada devam edeceksin!
Sayfa 21
- Düşünüyorum da, şeytan yoksa, o zaman onu insan icat etmiştir; hem de kendi benzeri olarak icat etmiştir. - İnsanın yarattığı Tanrı da kendine benziyorsa nasıl bir Tanrıdır bilmem.
451 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 15 days
Kitabın dili ağır olsa da cümleler anlaşılıyor. Yine de daha sade bir dille yazılsın isterdim. Kitap, bir ablanın (Mefharet), erkek kardeşi (Samim) ile kızı (Selmin) arasında bir ilişki olabileceğine dair şüphesiyle başlıyor. Pembe dizi gibi mi ilerleyecek acaba derken Peyami Safa'nın muhteşem karakter analizleriyle bambaşka boyutlara
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 195121.8k okunma
120 syf.
·
Not rated
Charles abi hop sakin ol dememek için zor tuttum kendimi. Ne güzel hemen hemen her gün Hipodroma da gidiyorsun ne bu öfke :) yazarımız gerçekliği yaşamı üzerinden çok yakın bir şekilde söylüyor bu yönü çok hoş ama benim için insanlara bakış açısında tuhaflıklar var mesela garibim hayranlarını örselemeseydin iyiydi. Ya da yazarları çok yermeseydin iyiydi ama dediğim gibi gerçekçi konuşuyor e bu da acıtıyor netice de. Kitabı otobiyografi gibi düşünün.
Kaptan Yemeğe Çıktı ve Tayfalar Gemiyi Ele Geçirdi
Kaptan Yemeğe Çıktı ve Tayfalar Gemiyi Ele GeçirdiCharles Bukowski · Parantez Gazetecilik ve Yayıncılık · 20181,244 okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.