Söyle bana hindiba
Kartallar uçar mı bir harâbeden Köprülerden benim yârim geçer mi Sen neden bu kadar güzelsin, bilmem Taşırsın yeryüzüne ebedî tohumları Ben ise kuruyacak bir suyun mahkûmuyum Avuçlayıp öpüyorum kumları Bir karadelikten bakarken hayat Meydan okuyanlar kim bu serâba Söyle bana hindiba Sen nasıl bu kadar ceylan koşması Sen nasıl bu kadar yollar
Kronolojik Kitap Potpurisi-2 (1 Yıllık Okumanın En Absürt Hikayesi-2)
#191045458 devamı... 2023 yılının ilk günlerinde
Martıları Seven Adam
Martıları Seven Adam
‘ı uyku tutmamış, yatağında dönüp duruyordu. Çünkü onu martılardan daha mutlu eden tek bir şey vardı, o da Fransız Teğmenin Kadını Patrice’ydı ve onu düşlerken gözüne uyku girmiyordu. Hava aydınlanırken
Reklam
Atasözü, Deyim, Söz Sanatları
_Türk savaşır, rus sevişir, yunan düşünür, arap da masal anlatır. Yunan _Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar güzel anlatan, Türkler kadar da bu masala inanan 2. bir millet yoktur. Azeri _Bir yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak, onu iki kat büyütür. Fransız _Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar. İran _Yılan
Shakespeare
_Dünya büyük bir tiyatro sahnesi gibidir. Herkes bu sahnede rolünü oynar; rolü bitince de bu sahneyi sonsuza dek terk eder. _İnsanı yoran yaşadığı hayat değil, taşıdığı maskelerdir. Tanrı size bir yüz vermiş; bir tane de siz eklemeyin. _Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, aşk sanıyorsunuz. _Madem bu dünya bile yok olacak bir
Nesillerin Tecrübeleri Saygındır
Hafız, hafıza, muhafız ve muhafaza kelimeleri "korumak, saklamak" gibi mânâlara gelen bir kökten türemişler. Hatta "hıfzıssıhha"daki "hıfz" da öyle. Hafize ise "koruyan, saklayan" demekmiş ve sanıyorum "hafız" kelimesinin dişili. Birkaç kelime daha var ama mühim değil. Asıl diyeceğim, kimileri "hafızasında muhafaza ediyor, koruyup saklıyor" der ama ekserisi "takıntı yaptı, unutamıyor" der. Oysa kimse öteye göçmüş ananızı, babanızı, evladınızı koruyup sakladığınızda size takıntı yaptığınızı söylemez. Bunun bizi götürdüğü yer: Bir adama yahut bir kadına duyulacak aşkların hep bir azami limiti olması gerektiği fikri toplumda yaygınlıkla kabul görmüştür. Ölümün ötesindeki kara toprak ile bu limitin ötesindeki kara sevda arasında dişe dokunur bir fark olsaydı, o zaman "bu toplum koyu aşklara yabancıdır" demek hakkımız olacaktı. Kamu kanaati bu hususta bizleri uyarmak haddini kendinde buluyor çünkü hakikaten de irade, ölümleri kovaladığından çok aşkı çağırır.
Elveda Değil Veda
sen bana geldikten sonra neler değişti hayatımda biliyor musun; vişne reçeli kahvaltıda vazgeçilmezim oldu, bitkilerden en çok kaktüsü severdim ama fesleğeni daha çok sevmeye başladım, en sevdiğim burç koç burcu oldu, beyaz ayakkabıyı zaten çok sevdiğimi biliyorsun, uyurken asla çorap giyemem demiştim ama uyurken çorap giymeye bile razı geldim ben
Reklam
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.