Kadının en eski ikilemi çocuk doğurmak ya da kendini öldürmek değil mi zaten. Ben böyle iki seçenek arasında gidip gelince neden şaşırdın canım. Her istek eyleme dönüşecek diye bir şey yok. Bak, hiç olmazsa ortaya bir sürü laf çıktı. Öyle ya da böyle, bugünlerde buna bile şükredeceksin. Yüreğimizi kırk yılda bir hızlandıran ufak heyecanları artık yazamaz olduk, biliyorsun. Sözcükler hemen geri gidiyor yuvasına. Yüreği tüketenler ise bak nasıl dilde. Mesela ben bir dostu özledim. Yarın da bu özlemi bir güzel allayıp pullayıp yazacağım. Hiç bitmeyecek yonttuğum kara imgeler. Sen de bir köşede durup izlersin, ah vah dersin belki. Aman, diğer seyircileri rahatsız etme de. Hem gözlerindeki bu fazlaca kaygıyı hiç beğenmedim. Sen bence ne felsefeden ne siyasetten ne de sanattan anlıyorsun. Temsil edileni bir çocuğun sezdiği kadar bile sezemiyorsun. Hadi başka sirke.
Dışarıda serin bir rüzgar eserken, hayatı anlamaya çalışıyorum. Herkesin kendi yolculuğu var, ama kimse benim içimdeki fırtınaları tam olarak bilemez. Gel, bir de benim penceremden bak dünyaya. Belki o zaman daha iyi anlarsın neden bazen sessiz kaldığımı, neden bazen uzaklara daldığımı. Kendi hikayem var benim, inişleri ve çıkışlarıyla,
Reklam
Yıllarca kapalı tuttuğum kapıları sana açsam Beni incitir misin? Sensiz yapamayacağımı söylesem Daha önce yaşadıklarım gibi Kollarımda bir pişmanlık olur musun? Seni seversem Beni kıracağını biliyorum Lakin bir ihtimal sen de beni seversen Bununla ne yapacağımı bilmiyorum. -Cirmle-
"Sana bir kez daha tutuldum..."
Merhaba sevgili. Umarım güzel bir bayram geçirmişsindir. Ben İstanbul'daydım. Senin şehrinden, sana da zamanında bahsettiğim iki arkadaşımdan birisi geldi. Birkaç kez onunla buluştum, onun dışında tek başımaydım. Alıştım sevgili :)). Bugün yine bir şeylerin yıl dönümü. Yine kim bilir ne için yazmaya başladım değil mi sevgili, kim bilir o gün
... +164
Bir deniz vardı bir de sen.. Köpüren dalgalar iz bırakırken teknenin altında, Saçların savrulurdu rüzgara.. Gözlerin denize.. Denizin mavisine...
"Canımsın sen bu belli. Sen benim taa canlarımdan da cansın. Kuşsun sen kuş, benim biricik düşlü kuşumsun sen. Sen şu bedenim de bensin ve üstelik canımın da en canısın sen. En iç, en dip, en köşe... Kuşkunun kuşlarıyla sevişiyorsa aşk büyüsü, gölgeler uçuşuyor, hisler tutuşuyorsa ansızın, Acının avuçlarında tuzsuz gülüşlerin buharı, Ve dayanç kulvarları sımsıkı yırtılan bir tebessümle kaplıysa artık, Hasrete boyanmışsa düş davulları, Hoyratsa, tutkunsa, yutkunuyorsa telaş... Belki de böyle bir şeydir..." Ölümlü Dünya
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.