Kabağın Sahibi
Vaktiyle bir derviş berbere gidip: Vur usturayı berber efendi, der. Berber dervişin saçlarını kazımaya başlar ve diğer tarafa usturayı vuracakken, mahallenin kabadayısı içeri girer. Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış tarafına sert bir tokat atarak: Kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı olalım, diye bağırır. Dövene elsiz, sövene dilsiz’ olan, halktan gelen her şeyin Hak’tan geldiğine inanan derviş, sabreder. Fakat kabadayının tıraş esnasında da dili durmaz, sürekli alay eder derviş ile: 'Kabak aşağı, kabak yukarı.' Nihayet tıraş biter, kabadayı dükkandan çıkar. Henüz birkaç metre gitmiştir ki, kontrolden çıkan bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelerek kabadayıyı altına alıp sürükler. Kabadayı oracıkta feci şekilde can verir. Berber dervişe bakar, sorar: Biraz ağır olmadı mı derviş efendi? Derviş düşünceli bir şekilde cevap verir: Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki, kabağın da bir sahibi var. O gücenmiş olmalı! Ne demiş Yunus Emre; Olsun be aldırma Yaradan yardır... Sanmaki zalimin ettiği kârdır... Mazlumun ahı indirir şâhı... HERŞEYİN BİR VAKTİ VARDIR🙏🙏💖💖
Empedokles, Öklid, Heraklit, Evliya Çelebi
_Empedokles_ _Nasıl ki ressamlar çeşitli boyaları uygun oranlarda karıştırıp sayısız şeylerin, örneğin ağaçların, kuşların hatta tanrıların resimlerini yaparlarsa, aynı şekilde doğa da dört öğeyi farklı miktarları karıştırıp varlıkları meydana getirir. _Her şeyin kaynağı 4 element. Parlayan Ateş(Zeus), Hayat veren Hava(Hera), Toprak(Hades),
Reklam
Üç çocuk cevizleri paylaşamıyormuş, kavga ederlerken yanlarından bir dervişin geçtiğini görüp ondan yardım istemişler : "Amca bu cevizleri bize paylaştırır mısın?" "Kul hakkı mı olsun? Allah hakkı mı?" diye sormuş bilge. "Tabii ki Allah hakkı" demiş çocuklar. Onun adaletinin ne kadar şaşmaz olacağını bilerek. Derviş çuvaldan bir avuç ceviz almış çocuklardan birine vermiş, birine geri kalan tüm çuvalı vermiş, diğerine dönmüş, "Sana hiç yok" demiş ve uzaklaşmış. Aslında bu kadar net, dönün bakın dünyaya, Allah'ın böyle dağıttığını göreceksiniz. Yoksa hiç engelli olmazdı, yoksa aynı yaşta ölürdük, yoksa... O kadar çok şey sayarsınız ki yoksa diye.
Sayfa 158Kitabı okudu
400 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 24 days
Ateş
1.Dünya Savaşını anlatan ilk roman olma özelliği taşıyan “Ateş” Henri Barbusse tarafından 1917 yılında yazılmıştır. Kurgu’dan ziyade 1.dünya savaşı’nda kendi yaşadıklarını yazan gerçek bir roman özelliği taşımaktadır. Konusu; 1. Dünya Savaşı’nda Fransa da bulunan birliklerin yaşadığı sıkıntılar, erlerin orduda ki sınıfsal ayrımı fark etmeleri,
Ateş: Bir Takımın Güncesi
Ateş: Bir Takımın GüncesiHenri Barbusse · Kor Kitap · 201883 okunma
Dervişe sormuşlar; İnsanın başına gelecek en güzel nasip nedir…? Derviş demiş ki; Herkesin bir şeyler anlatmak istediği şu yalan dünyada,seni dinlemek isteyen birine rastlamaktır…🦋
KOCA RAGIP PAŞA, HAŞMET VE FİTNAT HANIM ARASINDA ŞAKALAR Osmanlı şairlerinin en büyüklerinden olan Koca Râgıp Paşa ile en ünlülerinden Haşmet ve kadın şairlerimizin başında gelen Fitnat Hanım arasında bir takım latifeler yapıldığı rivayet olunur ve halk arasında bu latifelerin muhtelif şekilleri tekrarlanır. Bu üç şair, çağdaş oldukları için
Reklam
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 20 hours
Hayrettin Şahin & Reyhan Erdoğan | İçime Öküz Oturdu
Mutlu pazarlar :) "Bir kitap okudum hayatım değişti" der ya insanlar. Peki sizce de öyle midir ? Kitapların da etkisi vardır elbet ama bana göre sadece biz istersek değiştirebiliriz hayatımızı. Bunun için de öncelikli olarak bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor tabi. 'İçime Öküz Oturdu' kitabı, farklı bakış açılarıyla bakabilmemiz için hikayeler ve öykülerle desteklenmiş, farklı konu başlıkları ele alınarak tek bir konu üzerinde durulmamış, öğretici bir kitap. Özellikle kişisel gelişim kitaplarını sevmeyenlerin bu kitaptan farklı bir tat alacaklarını düşünüyorum. Yazarlarımızla
Fatma Reyhan Yapar
Fatma Reyhan Yapar
ve @psikologsahin ilk tanışma kitabım 'Bir Demet Tebessüm Bir Tutam Sevgi' kitabını 1-2 yıl önce severek okumuştum. Yine severek okuduğum bir kitapla buluşturdukları için @alfapsikolojiyayinlari ' na da çok teşekkür ediyorum :) Son olarak kitapta geçen bir kıssayı da sizlerle paylaşmak istiyorum: "Bir derviş tahta kulübede yaşayan başka bir dervişin kapısını 'tak tak' diye tıklatmış. İçerden bir ses 'kim o' diye bağırmış, dışarıdaki derviş 'benim' demiş. İçerden bir daha hiç ses gelmemiş. Dışarıdaki derviş ne kadar kapıyı çalmışsa kapı açılmamış. Pencereye yaklaşmış ve 'Dostum, içerde olduğunu biliyorum. Bana neden kapıyı açmıyorsun, merak ediyorum?' demiş. İçerdeki derviş 'kim o dedim, benim, dedin. Görüyorum ki hala benliğini, egonu bırakamamışsın. Bu eve benlik, ego giremez' demiş. "Gönlünüzü; kibriniz, gururunuz, benliğiniz ve egonuz öldürür." 'Ben' duygunuzun her şeyin önüne geçmesine izin vermeyin derim.
İçime Öküz Oturdu
İçime Öküz Oturdu
Hayrettin Şahin
Hayrettin Şahin
Reyhan Erdoğan
Reyhan Erdoğan
İçime Öküz Oturdu
İçime Öküz OturduHayrettin Şahin · Alfa Psikoloji Yayınları · 201744 okunma
Dervişe sormuşlar ; " İnsanın başına gelecek en güzel nasip nedir Derviş demiş ki ; " Herkesin bir şeyler anlatmak istediği şu yalan dünyada , seni dinlemek isteyen birine rastlamaktır .
"Nereye" demisler Dervise "bilmem ki" demis. Gidiyorum iste öyle... cicekleri ezmeden gönülleri yikip incitmeden Allah rizasini kazanmak icin... Evvelden ezele... Gidiyorum iste... Derviş misali bir hayat temennisiyle...
Derviş'e sormuşlar; insanın başına gelecek en güzel nasip nedir diye, dervişte demiş ki: Herkesin bir şey anlatmak istediği şu yalan dünyada, Seni dinleyen birine rastlamaktır...
529 öğeden 331 ile 340 arasındakiler gösteriliyor.