çok anlamlı :)
Bir gün ermişlerden birine sormuşlar: “Sevginin sözünü edenler ile sevgiyi gerçekten yaşayanlar arasında ne fark vardır?” “Bakın göstereyim” demiş, ermiş.Bir sofra hazırlamış. Bu sofraya sevgiyi dilinden düşürmeyen ama dilden gönüle indirmeyen kişileri çağırmışlar. Hepsi yerlerine oturmuşlar.Derken, sıcak çorbalar ve arkasından da “derviş kaşığı” denilen bir metre boyunda kaşıklar gelmiş.Ermiş: “Bu kaşıkların sapının ucundan tutup öyle yiyeceksiniz” diye bir şart koşmuş. “Öyle kaşığın çukur kısmına yakın yerden tutmak yok.”“Peki” demişler ve çorbayı içmeye başlamışlar. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden, sofradaki hiç kimse, çorbayı döküp saçmadan bir türlü ağzına götüremiyormuş. En sonunda, bakmışlar bu iş olmuyor, çorbadan vazgeçmişler. Öylece, aç aç kalkmışlar sofradan. Onlar sofradan kalktıktan sonra, ermiş: “Şimdi de sevgiyi gerçekten bilip yaşayanları çağıralım sofraya” demiş.Yüzleri aydınlık, gözleri sevgiyle gülümseyen insanlar oturmuş sofraya.Ermiş: “Buyrun bakalım” deyince de, her biri uzun saplı kaşığım çorbaya daldırıp karşısındaki kardeşine uzatıp içmişler çorbalarını. Böylece her biri diğerini doyurmuş olarak, şükür içinde sofradan kalkmışlar.“İşte” demiş ermiş. “Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse, o aç kalacaktır. Ve kim ki, kardeşini düşünür de doyurursa, o da kardeşi tarafından doyurulacaktır şüphesiz. Şunu da unutmayın ki hayat pazarında alan değil, her zaman veren kazançlıdır. "
200 syf.
10/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
"Osmanlı tarihini hazmedebilmiş değiliz."
Kitap ismini Karacaoğlan'ın dizelerinden almış. Karacoğlan der ki bakın olana Ömrümün yarısı gitti talana Sual eylen bizden evvel gelene Kim var imiş biz burada yoğ iken Sizce de, şimdi yoklar değil de, bir zamanlar vardılar düşüncesini vurgulayan dizeler değil mi bunlar? Ne anlamlı, ne zarif bir seçim. Harvard’da Osmanlı Tarihi dersleri veren,
Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken
Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İkenCemal Kafadar · Metis Yayıncılık · 2009333 okunma
Reklam
👤Derviş’e demişler ki; “Bir adam senin hakkında konuştu” 👤Derviş de demiş ki; “Kendi sayfasıdır istediği gibi doldurabilir.”
Derler ki; Allah sevdiği kulunun duasını biraz geç kabul eder de.öten bülbül gibi daha fazla ötmesini irade eder şöyle bi güzel hikaye anlatırlar kızcağız eteğine elmalar toplamış taze kokulu elmalar hızlı hızlı gidiyor karşısına çıkmış bir derviş nereye gidiyosun demiş şurdaki çoban benim yarimdir bu elmaları ona götürüyorum sormuş ona kaç elma topladın kız şaşkınlıkla insan sevdiğine verdiğini sayar mı demiş derviş tesbihini kırmış ben diyor Allah'ı anıyorum ama diyor sayıyorum diyor. ...
Hayati İnanç
Hayati İnanç
Serdar Tuncer, Biri Bir Gün programından..
Cüneyd-i Bağdâdî Hazretleri bir gün diyor evdeyim: ibadet edecem kalkamıyorum; yapacam yapamıyorum; tesbih çekecem olmuyor. Bir huzursuzluk bir oldurmayan bir şey var. Allah Allah dedim diyor. Dışarı çıktım baktım ki birisi orda bekliyor. Garibin biri bir derviş. Bakmış böyle: "Ya Cüneyd beni niye bu kadar beklettin." demiş. "Vakitsiz geldin"diyor hazreti Cüneyd de "Ne istiyorsun hayrolsun inşallah." Soru soruyor adam. Diyor ki: "Nefsin hastalığı ne zaman nefse ilaç olur?" Sorduğu soru bu. Hazreti Cüneyd'in verdiği cevap çok enteresan. Kulaklara değil gönüllere küpe yapalım: "Heva ve isteklerine karşı çıktığın vakit, nefsin hastalığı kendisine ilaç olur."
Dervişe sormuşlar; “Insanın bașına gelecek en güzel nasip nedir..?” Derviş demiş ki; “Herkesin bir șeyler anlatmak istediği şu yalan dünya da, seni dinlemek isteyen birine rastlamakdır..”
Reklam
384 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.