Merhabalardan bir demet. ≈)
Öncelikle şu fes konusunu bitirelim, şöyle ki:
Fes takmak, 2'nci Mahmut döneminde zorunlu hale getirilmişti. O tarihte, dinciler ayaklanmıştı, fes'in gavurun icadı olduğunu söylüyorlardı. Hatta bu yüzden, 2. Mahmut'a gavur padişah diyorlardı. Oysa, fes'in kökeni Batı değildi, Kuzey Afrika'ydı,
Atatürk diktatördü. Buna hayır diyen tarih bilmiyor demektir. Ama hürriyeti öğretebilmek için bazen diktatörlük gereklidir. Sen bin sene hürriyeti hiç tecrübe etmemiş bir topluma hürriyeti bir tercih olarak takdim edemezsin. Hüsrana uğrarsın. Bugün dahi Türk toplumunun hür olmayı öğrendiğini zannetmiyorum. Siyasi tercihler bunu gösteriyor. Lider arıyor, çoban arıyor kendine insanımız. Halbuki Atatürk, bundan kurtulun diyor. “Ben size hiçbir ayet, hiçbir doktrin bırakmıyorum, kafanızı kullanın. Probleminize göre çözüm getirin.”
(...) Kendi fikirlerini “Ben böyle istiyorum” diye empoze etmiyor Atatürk. Ortaya atıyor, tartışıyor, tartışıyor, tartışıyor ve karşısındaki onu yıkamıyor. Sonunda onun fikri galip geliyor ve oy veriliyor. O oylarla alınıyor bütün kararlar. Ama mutlaka ve mutlaka oy isteniyor.
(...) Diyor ki, “Bunlar benim fikirlerim dahi olsa bunları millete anlatmam lazım, kabul ettirmem lazım, ancak milletçe kabul edildikten sonra bunları tatbik edebiliriz. Her şeyin başı millettir.”
Mustafa... Yıllardan beri kitaplığımda duran, bir türlü okumaya fırsat bulamadığım, Atatürk'e ilişkin bir araştırma yazısı. Araştırma yazısı dediğime bakmayın, bu kitabın belgeseli bile yapıldı. Hatta belgeseli izlenme rekorları kırarak kitabının önüne geçti.
Can Dündar ile ilgili de birkaç şey söylemeden kitabın incelemesine geçmek istemiyorum
1919- 1938 arasında tam 19 yıl vardır .19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal'in Samsun'a ayak basışı ve 10 Kasım 1938 Atatürk'ün sonsuzluğa uğurlanışı...
Bu 19 yılda Türk toplumsal yaşamında mucizeler
yaşandı, inanılmaz gelişmeler oldu. Destansı Milli Mücadele'den sonra, 1 Kasım 1922'de,600 yıllık
Osmanlı saltanat yönetimine