Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Yaram hep usul usul kanıyor. Beni o ısıtıyor."
Sayfa 330
"Kibir küçüklüktür. Ahlaklı insan kendini olduğundan fazla görmeyendir."
Sayfa 309
Reklam
"Memleketin temeline dinamit koyan öz oğlun da olsa gözünü kırpmayacaksın!"
Sayfa 306
"Ey güzel Türkiyem! Sen nelere kadirsin!.."
Sayfa 305
"Güven bir kez gitti mi, kolay kolay geri gelmez."
Sayfa 285
"Yalnızlığı göğüslemek herkesin kolay başarabileceği bir iş değildir."
Sayfa 283
Reklam
"İnsanlar çalışsın çabalasınlar da, önce adam olsunlar bakalım. Kıskançlıklarından, onun bunun alın teriyle kazandığı her şeye göz dikmekten vazgeçsinler."
Sayfa 254
Nicedir hüzün ve acı ne denli büyük olursa, o denli çok gülünüyor
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ne olursan ol gel
Tasavvufun esası, insanın kendini (aczini, zavallılığını) tanımasıdır. Tasavvuf, sırf Allah sevgisi, yüce [ulvi] aşk esası üzerine kurulmuştur. Buna da ancak, Muhammed aleyhisselama uymakla kavuşulabilir. Kur’an-ı kerimde beyan buyurulduğu gibi, Allahü teâlâ, insanın kalbine tecelli eder. Fakat, bu tecelli yalnız Allahü teâlânın sıfatlarının tecellisidir. Akıl ile alakası yoktur. Tasavvuf ehli, Allahü teâlânın tecellisini kalbinde duyar. Onun için tasavvuf ehline ölüm bir felaket değil, güzel ve tatlı bir şeydir. Tasavvuf ehlinden Mevlana Celaleddin-i Rumi, ölüme, Şeb-i arus = Düğün gecesi adını vermiştir. Tasavvufta, keder ve ümitsizlik yoktur. Yalnız sevgi ve tecelliler vardır. Hazret-i Mevlana, (Gel, gel, her kim olursan ol gel, müşrik, mecusi, puta tapan da olsan gel! Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir. Tevbeni yüz defa bozmuş olsan da, gel) diyor.
Tasavvufun Esasları Adabul Müridin
Tasavvufun Esasları Adabul MüridinAbdülkadir Geylani · Bahar Yayınları · 20169 okunma
Haklılık ya da özgürlük diye tek, bütün zamanlar için geçerli bir şey yoktur
Reklam
Zaman, sen ne büyük öğretmensin, ah saygıdeğer zaman, sen ne büyük bir bilgesin! Gaddar bir bilgesin ama. Acımasız. Gerçekler biraz da saklanmalı değil mi? Birazcık, çok değil. İnsanları içkide boğulmaya ya da beynine bir kurşun sıkmaya kalkıştırmayacak ölçüde olsa yeter.
Aklım karıştı mı, kendime bile küserim ben.
Ama şuramda bir bulantı. Gitmiyor, geçmiyor. İnsanlar arasında durmadan mikrop gibi yayılan bir hastalığın bulantısı bu. Kuşku ve güvensizlik.
"Ağla be ulan! Ağlamayandan insan mı olurmuş? "
Sayfa 178
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.