Gecenin Sonuna Yolculuk bir kere okumanın yetmediği kitaplardan biri. Hemen hemen her sayfada harika bir keşif ya da unutulmaz bir formülasyon var. Roman sadece savaş ya da savaş travması, sömürgecilik veya ölüm ya da yaşamın mutlak yararsızlığı ve bu yararsızlıktan kaçmak için trajik ve gülünç girişimlerimiz hakkında değil. Bununla ilgili, ancak buna ek olarak, Gecenin Sonuna Yolculuk, yoksulluğun dokunaklı bir keşfi. Tüm tezahürlerinde, tüm nüanslarında, tüm sonuçlarında yoksulluk. Aynı anda hem öfkeli bir iddianame hem de makul, gerçekçi bir analiz. Céline, yoksulluğun ömür boyu süren, derinden aşağılayıcı bir cümle olduğunu gösteriyor. Yoksulluğun içinde olduğunuzda, sürekli olarak hatırlatılır ve bunun için tekrar tekrar cezalandırılırsınız. Hiçbir şey yoksulluktan daha acımasız ve sinir bozucu değildir.