* Bilim tarihi, yetersiz ve eksik önermelerin tarihidir. Her yeni görüş, önceki önermelerin yetersizliklerinin onaylanmasını olanaklı kılar ve daha uygun bir formulasyon yaratmak için bir sıçrama tahtası olur. *
Sayfa 455 - Say YayınlarıKitabı okudu
Kendinden başka bir antitezi kalmayan beden, pazarın neden olduğu huzursuz­lukların, endişelerin, beklentilerin ve kıyasa dayalı acıların üze­rinde somutlaştığı çok denklemli bir değişkendir. Tene indir­genmiş bedenin etrafında yapılandırılan her formülasyon kısa vadede cazip görünmenin perde arkasında acımasız bir aşındı­rıcıdır. Zira albenili beden kültü son bulmayan, yaklaşıldıkça uzaklaşılan, tutuldukça kaybolan bir arayışa karşılık gelir.
Reklam
Nedenleri ne olursa olsun, Türk mimarların işlevselcilik, rasyonalizm ve bilimsel uzmanlık üzerindeki vurguları ve modernizme üslup olarak bakmayı reddetmeleri, form ve estetikle uğraşmayı reddetme noktasına kadar gitmemiştir. Daha çok, "bir mimari eserde, muhite ve kendinden beklenen gayeye tam ve mükemmel bir şekilde mutabakat varsa o eser güzeldir" gibi dikkate değer ama tartışmaya açık bir formülasyon geliştirmişlerdir. Başka bir deyişle, Yeni Mimari'de, modern formun aslında formalizm olmadığını -yani Yeni Mimari'nin geometrik kütle ve hacimlerinin stilistik bir veri değil, eldeki sorunun rasyonel bir biçimde ele alınışının bir sonucu olduğunu- ileri sürmüşlerdir. Le Corbusier'nin ünlü "modern dekoratif sanat dekore edilmemiş sanattır" sözünü hatırlatan bu formülasyon, Osmanlı canlandırmacılığının estetiğini reddederken estetik kaygıların önemini reddetmeyip sahip çıkmalarına imkan tanımıştır. Söz konusu formülasyon, sanatsal yaratıcılığı benimserken stilistik tezyini dışlamak anlamına geliyordu ve böylece bir yandan modern mimari, Arseven'in tabiriyle, eski "zanaatkarlar ve tezyinciler"den ayrı bir şey olarak tanımlanırken, bir yandan da rakip mesleki grup mühendisler karşısında yaratıcı, sanatsal üstünlük hâlâ korunmuş oluyordu.
“Tarafsız bir biçimde dikkatini vermek, hastaya vermen gereken şey bu. Bu sözcükler Freud’un ilk kullandığı zamanki kadar gerçek. Bizden istenen şey bu-önceden formülasyon yapmadan, önyargısız bir şekilde, görüşümüzü sınırlayacak kişisel tepkiler olmaksızın hastanın sözcüklerine kulak vermek. Analitik girişimin kalbi ve ruhu budur. Bunu kaldırırsan bütün süreç iflas eder.”
Sayfa 209Kitabı okudu
Öyleyse her iki formülasyon da doğrudur: “Gerçek, çünkü yararlı!” ya da “Yararlı, çünkü gerçek!” Bir fikrin doğrulanması ve amacına ulaşması da işte bu noktada karşımıza çıkar. Gerçeklik bir fikrin doğrulanması sürecidir. Fayda ise fikrin deneyimimizdeki fonksiyonudur. Fikirlerin gerçekliği fayda baz alınmadığı sürece ayırt edilemez ve bir kategori oluşturamaz.
İnsanın belirli bir ideali olması kendi içinde bir değer taşır. Sonra, kullandığım genel formülasyon, örneğin fizik, tarih ya da İngiliz edebiyatı gibi standart alanlara uygulanabilir. Eğitimli herkesin bu alanların her birinde uzman olabileceğini iddia etmiyorum. Zaten aradığımız şey uzmanlık değildir; amaç bilgilendirmektir ve bu bilgi düzeyi geniş bir anlayışla düzenlenmiş zorunlu bir ders programı ile sağlanabilir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
Bu reçete dünya kadar eskidir ama hep yararlı olmuştur... Sadece ifadedeki bir formülasyon değişikliğidir söz konusu olan:"Bıktım artık" yerine "isterdim ki" demek. Bunun için şikayetlerinizin arkasında hangi ihtiyacın bulunduğunu sormalısınız kendinize; dolayısıyla bu şikâyete bir çözüm aranır.
Sayfa 282Kitabı okudu
Psikiyatrist
"Tarafsız bir biçimde dikkatini vermek," dedi sert bir şekilde. "Hastaya vermen gereken şey bu. Tarafsız bir biçimde tüm dikkatini ona vermelisin; bu sözcükler Freud'un ilk kullandığı zamanki kadar gerçek. Bizden istenen şey bu- önceden formülasyon yapmadan, önyargısız bir şekilde, görüşümüzü sınırlayacak kişisel tepkiler olmaksızın hastanın sözcüklerine kulak vermek. Analitik girişimin kalbi ve ruhu budur. Bunu kaldırırsan bütün süreç iflas eder."
Sayfa 209 - Pegasus Yayınları
127 syf.
·
Puan vermedi
Kitap klasik bazı yol haritaları çizen, formülasyon veren tarzda değildir. O yüzden beklenti olarak; şu sayfaya kadar giriş, şu sayfaya kadar gelişme anlatmalısın vesair. İşte kahramanında şu tarz özellikler bulunmalı gibi konulara değinen bir mahiyette değildir. Eee o zaman ne var derseniz? Roman yazmanın formüllerinin aksine roman yazmaya dair
Roman Nasıl Oluşturulur
Roman Nasıl OluşturulurMiguel de Unamuno · Ketebe Yayınevi · 202112 okunma
2. Sapkın, Jouissance Hakkında Ne Bilir?
Lacan'ın sapkınlık tanımlarından biri -bu tanımların tümü günceldir çünkü herhangi bir çelişki yoktur- sapkının kendisini Öteki'ndeki boşluğu tıkamaya adadığı şeklindedir. Bu formülasyon kritiktir çünkü bu konum nevrotiğin "Öteki'ndeki eksik hakkında bir şey bilmek istiyorum." konumundan farklıdır; bu "Öteki'nde bir eksik olduğunu biliyorum ve bu eksiği tıkamak istiyorum." konumudur. Bu Öteki'nin kastrasyonuna ilişkin bir kaçış değildir. Öteki'nin kastrasyonu meselesinden kaçmak ve kastrasyonu aşkla telafi etmek nevrotiğin fantazmıdır. Bu klasik histerik konumdur. Baba için olan aşkla histerik, eksiğin var olmadığı Bir'i oluşturur. Bu, sapkının Öteki'ndeki boşluğu tıkamasından tamamen farklı bir yoldur. "Öteki'ndeki eksiği tıkamak," kastre edilmemiş en az bir tane Kadın'ın varlığı ile bağlantılıdır. Sapkınlığın tüm tanımları bir yandan var olmayan Kadın'ın varlığıyla (sapkınlıkta bu Kadın vardır), diğer yandan Tanrı'ya ilişkin formülasyonlarla bağlantılıdır.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.