Geçtiğimiz yıllarda Türkiye'de “hegemonik erkeklik” fikrinin alt yapı çalışmalarında erkekliğin pek de makbul bir şey olmadığı fikri açıkça ortaya atılmasa da askerliğin zorluklarından söz edilerek, erkekliğin öğrenildiği en önemli geçiş yerlerinden birinin mecburi askerlik olduğu iddia edilerek askerlik küçük düşürülmeye çalışılmıştı. ” Bu ve
II. - Çağdaş formülasyon: Bertrand Russell Radikal ampirisit tavırlara geri dönmek içm Kantçıhğa ve Alman idealizmine (Schelling, Hegel...) sırtını çevirecek filozoflar, karşılarında Hume’un sorusunu cevapsız olarak bulacaklardır. Bertrand Russell’m 1912’deki durumu budur(.2) Klasik Humecu örnekleri yeniden ele alır. “Ekmeğin bizi
Reklam
TÜMEVARIM SORUNU I. - Klasik formülasyon: David HumeRussell’milk metinlerinden, daha sonra da Carnap’tan yola çıkarak gündeme gelen tümevarım sorunu, onların kaleminde, David Hume’dan miras kalmış gibi görünür. İnsanili Anlama Yetisi Üzerine Bir Sontşturma'da (1748) olduğu kadar İnsan Doğası Üzerine Bir İnceleme’de de (1739-1740), Hume, “tin
Alan Turing
1936 yılında Cambridge King's College'da genç bir matematik öğrencisi her türlü matematiksel işlemi yerine getirebilecek bir makinenin teorik temelini formüle etmiştir. Bu formülasyon geniş bir ağ oluşturacaktır: Matematik, fizik ve biyoloji alanlarına -hatta hiç alakası yokmuş gibi gözüken beyin fizyolojisine dahi- yayılacaktır. Bu öğrenci 3 sene sonra İngiliz savaş dönemi kriptografi karargahı olan Bletchley Park'ta Hitler'in ordusunun 'Enigma' kodunu çözecek olan Alan Turing'dir.
Birçok bilim insanı antropik ilkeyi sevmez, çünkü belirsiz ve öngörme yetisine pek sahip değilmiş gibi görünür. Ancak antropik ilke için kesin bir formülasyon sağlanabilir, üstelik bu, evrenin başlangıcı üzerinde çalışılırken oldukça önemli gözükür. Bölüm 2'de açıkladığımız M kuramı, evren için çok sayıda olası geçmişe imkan tanır. Bu geçmişlerin çoğu zeki bir yaşamın gelişimi için uygun değildir; ya boştur. fazlasıyla kısa ömürleri vardır, fazlasıyla bükülmüştür ya da başka bir açıdan yanlıştır. Yine de bir yaşam içermeyen bu geçmişlerin, Richard Feynman'in birden fazla geçmiş fikrine göre, oldukça yüksek bir olasılığı bulunabilir.
4. Nesnenin Yönünü Şaşırttığı Ontoloji
O halde materyalizm için şöyle bir formülasyon iyi olabilir: Materyalizm çelişkilerin düşünülmesi biçiminde ilerleyen düşünmedir. Psikanalizin materyalist bir kuram (ve pratik) olmasının sebebi de budur: Başlangıç noktası bir problem/güçlük/çelişkinin düşünülmesidir, dünyayı özneden bağımsız haliyle düşünme çabası değil.
Sayfa 182-3Kitabı okudu
Reklam
Tecavüz bir vahşettir. Feministler tecavüzü bir cinsel eylem olmaktan çok, bir şiddet suçu olarak yeniden tanımladılar. Bu basit formülasyon, popüler pornografiden akademik yayınlara kadar literatürün her türlüsüne hakim olan, tecavüzü kadının en derin arzularının gerçekleştirilmesi sayan görüşe karşı koymak için geliştirildi.
Bir Formülasyon
k; keder, e; eyleme gücü, d; düşünme gücü s; sevinç olmak üzere: d.k = e (i) ve, d.k = s (ii). Öyleyse; e=s (iii). Aynı zamanda; e=d/k (iv) ve s=d/k (v). i: Düşünme gücü artarken, keder azalır ve eyleme gücü artar. ii: Düşünme gücü artarken, keder azalır ve sevinç artar. iii: Eyleme gücü artarken, sevinç de artar. iv: Eyleme gücü; düşünme gücü bölü kederdir. v: Sevinç; eyleme gücü bölü kederdir.
Sayfa 28 - Henidik Dergi/Sayı 8
Grek düşüncesindeki, Varlık ('hareket etmeyen hareket ettirici') ya da İlk Sebep, ('kendi kendini düşünen düşünce') fikirleriyle karşılaşınca, Varlık problemini temellendirme ve farklı açılardan ele almanın lüzumu zuhur etmiştir. Mevcut perspektif ışığında şimdi yapılması gereken, bir yandan Tanrı'nın var olduğunu, öte yandan da Varlık'ın var olduğunu konumlamaktan başka bir şey değildir. Bu formülasyon, modern düşüncede teoloji ile felsefenin neredeyse ayrılamazlığını ima ediyordu. Nitekim rasyonel teoloji veya felsefi ilahiyat olarak isimlendirilen Descartes, Leibniz ve Spinoza gibi düşünürlerin yazıları hep bu problem ekseninde dönmüştür.
Dişi "hepsi-değil" şeklindeki meşhur formülasyon, yani kadının tümü, "tamam''ı diye bir şey olmadığı ya da kadının Bir olmadığı şeklindeki önerme, temelde yalnızca dişil varlık sorusuna değil, bizatihi varlık sorusuna verilmiş bir yanıttır. Bir bütün halinde birleştirilmeye karşı koyan sadece dişil varlık değil, genel olarak varlıktır.
100 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.