Ne kadar düşünürsem düşüneyim Bazı soruların anlamlı bir cevabını bulamayacağım. Her defasında dudağımı büküp, Bu gerçekten çok garip, demekle yetineceğim. Belki uyuyamayacağım dönüp dönüp duracağım. Gecenin bir yarısı pencereden dışarı bakacağım. Işığı yanan evleri gördükçe yalnız olmadığımı anlayacağım. Demek ki çoğumuz şiir seviyor, Gitmek istiyor, gitmediği her gün biraz daha kırılıyor. Murat Ali Ersan @siirplatformu
Bazen düşünüyorum, ne garip mahluklarız? Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikayet ederiz; fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız? -Ahmet Hamdi Tanpınar-
Reklam
Pazar+ertesi
Ne kadar garip bir gün ismi, terk edilen mutlulukları sürekli hatırlatır gibi ...
Allah Dostu
"... Yandı kitap dağlarım, ne garip bir hâl oldu, Sonunda bana kalan, yalnız ilmihâl oldu. Şu geçeni durdursam, çekip de eteğinden, Soruversem: “Haberin var mı öleceğinden?” Büyük randevu. Bilsem nerede, saat kaçta? Tabutumun tahtası, bilsem hangi ağaçta! Dostlarım, ev eşyamdı, bir bir gitti diyorum. Artık boş odalarda, ölümü bekliyorum. Farkı yok, mantarlaşmış bir kayadan derimin, Yüzümde çizgi çizgi, imzası kaderimin. Sultan olmak dilersen, tâcı, sorgucu unut, Zafer araban senin, gıcırtılı bir tabut. Son gün olmasın dostum, çelengim, top arabam, Alıp beni götürsün, tam dört inanmış adam."
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
Kabuslar beslenen çocuk
Çocuk bir başka korkunç kabustan daha uyandı. Kafasından silmek istediği geçmişten gelen kötü anılar her gece rüyalarında tekrarlanıyor ve durmadan lanetleniyordu. Çocuk uykuya dalmanın dehşetine düştü. Bu yüzden bir gün cadıya gitti ve yalvardı. “Lütfen tüm kötü anılarımı yok edin böylece hiç kabus görmeyeyim. O zaman istediğiniz her şeyi yapacağım.” Yıllar geçti ve çocuk bir yetişkin oldu. Artık kabus görmedi. Ama garip bir nedenden dolayı hiç mutlu değildi. Bir gece kanlı bir ay gökyüzünü kapladı ve cadı çocuğun söz verdiği şeyi almak için tekrar ortaya çıktı. Ve çocuk ona öfkeyle bağırdı. “Bütün kötü anılarım gitti. Ama neden... Neden mutlu olamıyorum?” Sonra cadı söz verdikleri gibi ruhunu aldı ve ona şöyle söyledi. “Acı verici ve kırıcı anılar. Derin pişmanlık duyduğun anılar. Başkalarına zarar verdiğin ve zarar gördüğün anılar. Terk edilmiş anılar. Kalplerinde gömülü bu tür anıları olanlar daha güçlü, daha tutkulu ve duygusal olarak daha esnek hale gelebilir. Ve sadece onlar mutluluğa kavuşabilir.” “Bu yüzden hiçbirini unutma. Hepsini hatırla ve üstesinden gel. Üstesinden gelemezsen her zaman ruhu büyümeyen bir çocuk olarak kalacaksın.”
garip gelebilir biliyorum ama bunu sana söylediğim için şimdiden üzgünüm. ben çatlayıp patlayacağıma içimde şişeceğine al bunu biraz da sen darlan
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.