Merhaba dostlarım..
Dün gece Storytel’de gezinirken karşılaştım kitapla.. kapak fotoğrafı, kulağıma “beni oku” diye fısıldadı..
Kitabımız da 14 kısa öykü var. Öykülerin içinde bir çok mana.. en sevdiğim öyküler, “Peri”, “Kısa Hayatların Hikayeleri” ve “Gizli Anlaşma” oldu. Öykülerin içeriklerine dair çok fazla detay vermek istemem okuyun ve kendiniz görün isterim ama şunu belirtmeliyim ki , kitabı okurken bir çok duyguyu aynı anda hissettim ve en güzel etkisi kitap beni dinlendirdi. Hani bazı kitaplar okurken insanı yorar ya, üzerinizde bir yükle kapatırsınız kapağı.. bu öykü kitabını okurken hissettiklerinizin huzuruyla veda ediyorsunuz kitaba.
“Peri” yi okurken, Sürmeli’den (babaannem) eski zaman masalı dinliyor gibi hissettim.. bazı cümleler tekerleme vari, bazı kelimeler yeni anlamlarıyla karşıladı beni..
“Kısa Hayatların Hikayeleri” ni okurken, kocaman bir “ah” geçti içimden.. kadın cinayetlerine değinen bir öyküydü..
“Gizli Anlaşma” yı okurken, anne olmayı düşündüm, ne yaman bir yük.. Çocuk olmayı düşündüm, büyümek istemedim sonra..
Not:
Söyler misiniz Abuzettin Efendi ? O pencerede ne var, sırrınıza mahzar olmayı dilerdim..
BÜŞRA TOPUZ, senin nezdinde dünyaya haykırıyorum.. “öyle kırgınım ki ses etmeyişinize”
Tavşancık, sana rastladığım için mutluyum.. köstebeklerden, tabutçu farelerden, kötü babalardan seni korumak isterdim..