Emma Bombeck kanser hastalığına yakalanmadan önce bir yazı kaleme alır
Hayatımı yeniden yaşayabilseydim eğer;
Hastayken yatağa girer dinlenirdim. Ben olmadığım zaman her şey kötüye gidecek diye düşünmezdim.. Gül şeklinde pembe mumu saklamaz yakardım.. Daha az konuşur, daha çok dinlerdim.. Yerler kirlense, masa örtüm kirlense de daha çok arkadaşımı akşam yemeğine davet ederdim.. Oturma odasında TV seyrederken patlamış mısır yer, yerler leke olacak diye korkmazdım.. Bana gençliğini anlatmaya çalışan dedeme daha çok vakit ayırırdım.. Kocamın sorumluluklarını daha çok paylaşırdım.. Saçım bozulmasın diye arabanın camının açılmasını önlemezdim.. Eteğimin lekelenmesine aldırmadan çimlere otururdum.. TV seyrederken daha az, hayata bakarken daha çok ağlar ve gülerdim.. Ömür boyu garantilidir denilen hiç bir şeyi satın almazdım.. Hamileliğimin bir an önce sona erip, doğum yapmayı dilemek yerine, hamile olduğum her anın tadını çıkarır ve içimde bir canlı yaratmanın ne kadar harika olduğunu fatkederdim.. Bu o kadar nadir bir olay ki.. Mucize gibi bir şey.. Çocuklarım beni öpmek istediğinde "Önce git ellerini yüzünü yıka." demezdim.. Onlara daha çok "Seni seviyorum", daha çok "özür dilerim" derdim.. Ama başka bir hayat verilseydi en çok yapacağım şey her anını değerlendirmek olurdu.. Dikkatle bak.. Gerçekten gör.. Yaşa.. Vazgeçme.. Küçük şeyler için şikayet etmekten vazgeç.. Bana benzemeyenler, benden daha çok şeye sahip olanlar, kimin ne yaptığı beni ilgilendirmezdi.. Bunun yerine ilişkilerimi güçlendirmeye çalışırdım..
Sahip olduğunuz ruhsal, fiziksel ve duygusal her şey için şükredin.. Tek bir hayatınız var ve bir gün sona eriyor..
Umarım her gününüzü değerlendirirsiniz..
Dağınık bir haldeyim ve dağılıyorum ikide bir. Odaklanmayı, istikrarı engelliyor bulunduğum şartlar. Günahlar, planlar, pişmanlıklar, tevbeler iç içe giriyor bir yerden sonra. Biri tutsun elimden diyorum ya da tokat atsın ben onu şefkat tokadı bellerim. Bir kulağımdan giren öbüründen derhal çıkmakta. Şeytanlar iki kulağımın arasında tünel kazmakla