Sindirmesi zor bir kitapla geldim bugün sizlere
Çoğunuzun okuduğunu konusuna hakim olduğunuzu düşünüyorum.
"İncir Kuşları" bildiğiniz üzere savaşı konu alan ve yaşanan acı gerçekleri anlatıyor.
Aşk,acı,hüzün ve bitmeyen umut yüklü.
Okuduğum her satırda boğazım düğümlendi. Çoğu zaman kendimi kitabın içinde bir yerlerde bulurum karakterlerle birlikte yaşar kendimi onların yerine koyarım ama bu kez yapamadım ben okurken bu kadar zorlandım peki Suada, Ayşa, Edina, Keriman ve daha binlerce kadın bu acıları nasıl yaşadı?
Bir insanın kalbinde iki kişiye yer olmamasının sonucu ne kadar ağır olabilir ki?
Her şeyi güzel kılan aşktı onuda kirlettiler.
Suada ve Tarık bu savaşta ağır bedelleri ödediler.
Evet yakın tarihte yaşanan savaşın iğrenç yüzünü, geçmişten gelen kinin büyüyüp nasıl insanlıktan çıkıldığını, yaşanan t**av*zleri, işkenceleri, okurken bir kurgu olmadığını her bir satırın gerçek olduğunu yüreğiniz sızlaya sızlaya okuyacaksınız.
Mutlaka okuyun, okutun...
"Senden ayrı düşmek", dedim. "Savaşların en büyüğüymüş. Keşke şimdi yanımda olsaydın da ne bu savaştan, ne de ölümden korksaydım."
Her gün bir öncekinden daha zorlu olduğu halde, her an güzel günlerin beklentisi için de yaşamak çok güçtü.
"Senin öldüğünü söyledi bana."
"Ruhum öldü."
"Sus" dedi. "Biliyorum bu gerçekler karşısında susmak günahtır, ama konuşmak da bir o kadar tehlikelidir. Aynı acıları hepimiz yaşıyoruz. Sus, sadece acılarına katlan.