Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
hayatı; uğuldayan rüzgâra inat dalgalanan bir uçurtma gibi özgürce yaşa. nasılsa bir gün yere çakılacaksın!
Sorun acı çekmek, Hepimiz niçin bu kadar acı çekiyoruz? Bunca acı niçin var? Niçin durduramıyoruz acıyı? Etrafına set çekebiliyoruz ama her seferinde sızmaya başlıyor ve inşa ettiğimiz duvarlar bir gün yıkılıp gidiyor. Sadece ben değil. Yani, ben de tabii, ama aslında herkes. Sen de. Niçin böyle devam edip duruyor? Bizi öldürüyor. Yani, beni. Beni öldürüyor.
Reklam
ANNEM :(
Kimi gün öylesine yalnızdım Derdimi annemin fotoğrafına anlattım. Annem Ki beyaz bir kadındır. Ölüsünü şiirle yıkadım. Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım. Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Acının ortasında acısız olmayı, Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım. Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım. Aşk diyorsunuz ya, İşte orda durun bayım Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım Kendimin ucunda Öyle ıslak, Öyle kötü kokan, Yırtık ve perişan. Siz aşkı ne bilirsiniz bayım Aşkı aşk bilir yalnız!
“Eli tüm gün boyunca ona baba diye seslenmişti, sırf konuşmamızdan sonra bunu söylüyor olmak için. O gece, iri yarı kocam göğsüme yaslanarak ağladı. Öyle mutluydu ki.”
Zaman her şeye ilaçtı belki ama o da geçmek bilmiyordu.
Reklam
Olağanüstü sıradan bir gündü. O gün anlatılmaya değer hiçbir şey olmadı.
Hürriyet aşkı, (...) bir nevi snobizmden başka bir şey değildir. Hakikaten muhtaç olsaydık, hakikaten sevseydik, o sık sık gelişlerinden birinde adamakıllı yakalar, bir daha gözümüzün önünden, dizimizin dibinden ayırmazdık. Ne gezer? Daha geldiğinin ertesi gün ortada yoktur. Ve işin garibi biz de yokluğuna pek çabuk alışıyoruz.
Hiç bir pişmanlık Fayda etmez ve bir gün herkes O ahını aldığı insanın yanına döner Ya seve seve Ya da…
Haz ilde iki karganın sokak gösterisi başlıyor seke seke bir ekmek parçasını kapmaya çalışıyorlar sakın pes etmeyin kargalar diyorum sakın pes etmeyin bilmiyorsanız söyleyeyim kazanmak tatlı şeydir…
Reklam
Herkes bir şeye mecbur. Kimisi omzundaki bilgisayara. Kimisi çöp kamyonuna. Kimisi kitaplara, makalelere. Kimisi sanatına. Kimisi de kocaman bir cama.
Pazar öğlen güzel sessiz bir yerdeyim sakallarım üç günlük güneş gözlüklerimle beyaz Barcelona tişörtümle canımın istediği kadar yalnızım…
Şehirden şehre geçti ömrüm bir kök olsun bulamadım düşen yaprak gibiydi dostlar sonbaharda kavuşamadık bu fantezi şarkının güftesi de bana ait olsun…
Üzerine çöken toprağın içinden çıkan maden işçisinin gün ışığına baktığı gibi bakıyordum hayata. Dev bir ağ vardı elimde. İnsanlığın üzerine attığım. Bütün aşkları, dostlukları, güzel olan her şeyi topluyordum.
Uçurtmalar baba oğulları bağlar bir ucundan baba bir ucundan oğul tutar uçarsa büyüdüklerinde birbirlerine çok özlerler…
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.