Dokunulmazlık ayrımcılığına son verilmesi, kadınların özgürleştirilmesi, Hindistan'ın bağımsızlığı için mücadele, ayrımcılıklara karşı savaş açmak… Dünya çapında Mahatma (Büyük Ruh) Gandhi olarak bilinen Mohandas Karamchand Gandhi'nin temel mücadelelerinden sadece bazılarıdır. Şiddet içermeyen direnişi, dünyadaki birçok özgürlük ve insan hakları hareketini etkilemiştir. Gandhi'nin doğum günü olan 2 Ekim, BM Genel Kurulu tarafından Dünya Şiddete Hayır Günü ilan edilmiştir. Gandhi şiddetsiz mücadelesiyle, daha sonra onu örnek alacak olan Martin Luther King, Nelson Mandela ya da Aung San Suu Kyi gibi isimlerin de haksızlığa karşı başlatacakları pasif direnişlerin meşalesini yakmıştır.
Çok vefa borçluyuz. Onun gibi daha nicelerine yaşamları pahasına haklarımızı, özgürlüklerimizi savundukları bunları kendi dönemlerinde büyük uğraşlar mücadeleler ile verirken bir gün bile pes etmeyi düşünmedikleri için hepsine vefa borcumuz var. Farklı milletlerde, farklı ülkelerde, farklı dinlerde seçili sebeplerden dolayı ayrımcılığa uğrayan insanların, canlıların bugün hakları ve sahip oldukları zamanında birilerinin seslerini duyurmak için verdikleri mücadelelerde gizli. “ I have a dream” ( Bir hayalim var.) onların hayalleri bizim geleceğimizi şekillendirdi. Bunları unutmamalı ve bugün bu haklarımızı onlara olan borcumuzdan kendimize olan saygımızdan insan olabilmenin temelinden sahip çıkmalıyız!!
Gazeteci Adem Özköse ve 20 yaşında ki Hamit Coşkun'un 2012'de Suriye'ye belgesel çekmek için yola çıkmasıyla başlıyor kitap. Esed rejimi tarafından önce kaçırılıyorlar sonra Suriye'nin yeraltı zindanlarına atılıyorlar. Orada ki zulmü, işkenceyi bizzat yaşayıp gören Adem abi ve Hamit abi yaşadıkları sıkıntıları kaleme almışlar.
" Bir kafe de oturur 2 çay söylerim. Garson bakar ve şaşırır. Çünkü masada benden başkası yoktur.
Çayın birinin benim için olduğunu anlar tabiki ama ikinci çay kimin içindir. Alır garsonu bir merak.
Dayanamaz ve usul usul yanaşır ve sorar;
- yanlış anlamayın ama bu ikinci çay kimin için der. Karşımda senin oturduğunu görmez. Aslında ne o ve nede başkası asla görmez ve göremeyecektir karşımda oturduğunu.
Çünkü olmasan da ki olmayacaksın da ben hep hayalen oturtacağım seni karşıma ve her zaman o ikinci çayı söyleyivereceğim garsona hemde hiçbir zaman gelmeyeceğini bile bile.
Olsun ve olsundu. Sonuçta bir hayalim var ve ben bu hayali yaşamaktan son derece mutluyum ve bu hayal dünyamı kimsenin yıkmasına müsaade etmem.
Sahi insanlar neden karışır ki hayallere. Onların dünyasına karışmadığımız müddetçe ki karışmayızda kurulan hayallere.
🌹Muhibbi Dervişhan