Sanki güzel bir ölü gövdeyle öç almak istediğim insanlar var. Karşı çıkmak istediğim evler, koltuklar, halılar, müzikler, öğretmenler var. Karşı çıkmak istediğim kurallar var. Bir haykırış! Küçük dünyanız sizin olsun. Bir haykırış! Sessizce yatağa dönüyorum. Ölümü ve yokluğu uzun süre düşünmeye zaman kalmıyor. Şimdi gözümün önündeki görüntüler renkli kırları andırıyor. Korkacak bir şey yok. Kırlarda koşuyorum. Sanki bir deniz kentinde yaşamıyorum. Hep kırlar. Esintiyle birlikte eğilen otlar arasında bir başımayım. Birazdan ölüm beni alacak.
Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi
Reklam
İzmir’in işgali öncesi
Calthorpe’un işgal ile ilgili notasını iletmek üzere karaya çıkan iki İngiliz yetkiliye genç bir Türk Yedek Subayı şunları söyleyecekti: “Büyük bir milletiz. Uyur gibi görünürüz. Fakat uyanacağız. Elimizde bulunan memleketimizin peşkeş çekilmesi kabul edilemez. Karışıklık çıkacak. Belki bizimle birlikte çok kişi ölecek.” Bu haykırış aslında bütün Türk milletinin ortak hislerinin bir ifadesiydi ve bu haksız işgale gösterilecek büyük tepkinin ilk işaretiydi.
Sayfa 28 - Babıali Kültür Yayıncılığı - 3. BaskıKitabı okudu
Bazen ağlayarak, bazen gülerek Bir duâ,bir nidâ ve bir haykırış Bana bu sevdanın ruhsatı gerek Neden kapanıyor üstüme gökler Sanki üzülüyor buna melekler Yoksa yeniden mi aldanıyorum
"İnsanoğlunun gözlerinde korkunç bir şey var: görmezden gelinemeyecek bir bilinç, o bedende bir ruh olduğunu kanıtlayan gizli bir haykırış."
Cehlin ve kibrin karanlığı âlemi örtmeden önce, isyanın bayrağı kalkmadan önce; tevbenin bozulmadığı, ahde vefânın baştacı olduğu zamanlarda bir kutlu feryat su sesi, kuş sesi, yaprak hışırtısı, su değirmeni iniltisi, kağnı gıcırtısı ile birlikte, hem-âhenk yükselen insan sesi idi. Buldozerlerin, matkapların, sesten hızlı uçakların, milyara varan arabaların, kompresörlerin, mitralyözlerin, bombaların, gökdelen ormanlarının arasında eridi. Bu erimeyi içine sindiremeyen er kişiler onu hoparlör ile duyurmayı denediler. Ezan sesi olmaktan çıkıp bir âlet sesi oldu. Öteki sesli âletlerin arasına karıştı. Hoparlörden yükselen ses müezzinin kalbinden fışkıran haykırış değil artık. Onun kalitesi âletin kalitesine bağlandı.
Sayfa 43 - 44Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.