ALPRSLAN TÜRKEŞ “Bir fikri, bir ideolojiye, kendisinden daha üstün bir fikirle, bir ideoloji ile karşı çıkılır. Karşı fikir, kaba kuvvetle ezilemez. Milliyetçilik reaksiyon değil, aksiyondur, dinamik olmaktır. Türklük bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur. Mülkiyetin, başkalarını sömürme, ezme aracı olarak kullanılmasına karşıyız. Milliyetçilik ülküsü, ideolojisi her türlü sınıf sistemlerine karşıdır. Fikir, iman, Ülkü aşkı… Insanları güçlü yapan, bunlardır… Devlet leştirme, her şeyin devlet emrine, yani devleti yöneten kişilerin eline verilmesidir. Biz, ne başkalarına uşaklık etmek, ne de başkalarını uşak olarak kullanmak istemeyiz. Taklitçilik, bir çeşit hırsızlıktır. Dokuz ışık doktrini, derin bir insan sevgisi ve insan haysiyetine saygıyla bağlı olma isteğini içerisinde taşır. İnsanlık aleminin en şerefli bir ailesi, Türk milletidir.9 ışık demek, Türk ülküsü demektir. Türk töresi, Türk ülküsünün ayrılmaz parçasıdır. Ülküsüz insan, çamurdan farkı olmayan bir varlıktır.”
Sayfa 160Kitabı okudu
Yazarın gözüyle Cumhuriyetin ilk yarım yüzyılının panoraması
(sf 11-14 arasındaki bölümden derlenmiştir) Kurtuluş Savaşı sırasında daha çok taktik nedenlerle benimsenmiş olan "halkçılık" değişen koşullar altında eski anlamını yitirmeye mahkumdu. Artık ne egemenliğin halkta olması söz konusuydu , ne alınan ekonomik kararlarda halkın gözetildiği söylenebilirdi, ne de gerçekten halkın yararına
Sayfa 11 - İletişim Yayınları, 7. Baskı, 2001, İstanbulKitabı okudu
Reklam
Atsız Tekrar Süleymaniye Kütüphanesinde: Atsız aleyhindeki konuşma ve yayınlar nihayet 1952 Mayıs'ında semeresini (!) verecektir. Olaylar şöyle gelişir: "Türk Milliyetçiler Derneği, 3 Mayıs kutlamalarına katılması ve bir konferans vermesi için Atsız'ı Ankara'ya davet etti. Konferansın konusu 'Devletimizin Kuruluşu'
Siyasi Siyonizim
19. yüzyılın ürünü olan siyasi siyonizmin oluşumunda da o döneme damgasını vuran milliyetçi akımların izlerini görmek mümkündür. Avrupa'yı ihtilaller merkezine dönüştüren bu akımın tesirinden kurtulamayan bir grup Yahudi münevver, Museviliği dinin önünde, milleti oluşturan unsur olarak algılamaya başlar. Başka bir deyişle milliyetçilik 19. yüzyıla kadar sadece dini bir mesele olarak görülen Siyon'a geri dönme hayalini etnik unsura dayalı modern bir ideolojiye dönüştürür. Çağın rasyonel çizgilerinin hakim olduğu bu ideoloji; sayesinde Siyon'a artık Mesihsiz de geri dönülebilecekti. Bu fikri dönüşüm birçok dindar Yahudi'nin de tepkisini çeker. Onlar inançları doğrultusunda gerçekleşmeyen İsrail'e bugün dahi şiddetle karşılarlar.
Sayfa 145 - Yeni Şafak
Bir İdeoloji Olarak Milliyetçilik
İdeolojiler, fertleri politik davranışa ve bu davranışın genel çerçevesini belirlemeye sevk eder. Şu halde ideoloji, kaçınılmaz biçimde sahte bilgidir. Bu demek değildir ki, ideoloji de doğru bilgi ögeleri yoktur; elbette ki vardır. Ama önemli olan şudur, ideolojik bilgi, gerçek karşısında yetersiz bilgidir.
Endüstri devrimi:
3) Üçüncü aşama, endüstri devrimi: Fabrika kuruluyor. Fabrikanın kurulması gene her şeyi değiştiriyor. İnanç olarak tek tanrılı dinlerin üstüne milliyetçilik geliyor. Milliyetçilik tek tanrılı dinleri yok etmiyor, ama yeni bir ideoloji olarak geliyor. Eskiden insanlar sadece Müslüman, Hıristiyan, Sünni, Şii, Katolik, Protestan diye ayrılırken, şimdi İtalyan, Fransız ve Alman diye de ayrılmaya başlıyor. Birincisi bu. İkincisi, köylü, kentliye ve işçiye dönüşüyor. Toprak ağası, tüccara ve sanayiciye dönüşüyor. İki yeni sınıf doğuyor, önce sermaye sınıfı, sonra işçi sınıfı. Yönetim değişiyor, babadan oğula geçen hanedanlar gidiyor. Devlet, kilisenin egemenliğinden kurtuluyor, laikleşiyor, yöneticiler seçilmeye başlanıyor ve yepyeni bir dünya ortaya çıkıyor endüstri devrimi ile. Savaşlar hammadde ve pazar için, milliyetçilik adına yapılıyor.
Sayfa 148 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 1.Basķı Mayıs 2009Kitabı okudu
Reklam
II. Abdülhamid'in son yıllarında bir bakıma kendi gücüyle filizlenen Türkçülük akımı, İslamcılar için hayli zor olan bir problem yaratmıştır. İslamcıların bu kısmı için "Türk"lük etrafında oluşacak milliyetçi bir ideoloji bütün, Müslümanların bir odak noktası etrafından toplanmasına mani olmak demektir. Ahmet Naim, bu fikirleri ileri sürenler arasındadır. Milliyetçilikle Müslümanlığı bir oranda bağdaştırabilenler arasında ise Mehmet Akif hatıra gelir. Ancak Milliyetçilik-İslamcılık konusunu daha da çapraşık bir biçime sokan yapı unsurlarından biri, üstünde durduğumuz yazarların düşüncelerini hala egemenliğin kaynağı olan bir "Osmanlı Devleti"nin toprakları üzerinde şekillendirmiş olmalarıdır. Böylece Müslümanlığın nerede bitip Türklüğün ve Osmanlılığın nerede başladığı İslamiyetçi aydınlar için devamlı olarak bir sorun yaratmıştır.
"Atatürk milliyetçiliği" ifadesinin zamanla içi boşaltılarak, yerine Atatürk'ün öngörmediği fikirler doldurulmuştur. Üstelik, milliyetçilik ırkçılık olarak gösterilmek suretiyle, suçlanan bir ideoloji haline getirilmiştir. "Atatürk milliyetçiliği", "Atatürkçülük" veya "Kemalizm" adları altında. Atatürk putlaştırılmıştır. Bu putlaştırma yapılırken, her önüne gelen ideoloji mensubu, kendi fikrini Atatürkçülük diye sunarak, Atatürk'ün arkasına saklanmıştır.
389 syf.
10/10 puan verdi
Siyasi İdeolojilere Muhteşem Bir Giriş
Bu inceleme ve bu kitaptan yaptığım alıntıları medium hesabımdan okumak için tıklayınız: sametonurr.medium.com/b47c8e824bb0 Andrew Heywood'un "Siyasî İdeolojiler" kitabı Levent Köker'in oldukça anlaşılır çevirisi ile yayımlanmıştır. Çeviriye kitabın genişletilmiş 5. edisyonu esas alınmış. Liberal, muhafazakar,
Siyasi İdeolojiler
Siyasi İdeolojilerAndrew Heywood · BB101 · 2016360 okunma
224 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.