KALBİN HÂLLERİ
Erzurumlu İbrahim Hakkı (rah.) Hazretleri, kalbin bazı hâllerini şöyle bildirir: Kalbin hâllerinden biri, ona hem dost ve hem düşmanın gelmesidir. Zira kalbe hem melek tarafından hayra çağıran ilham, hem de şeytan tarafından şerre çağıran vesvese gelir. İşte bu iki davetten, şeytanın davetini bırakıp hayra yönelmek son derece güçtür. Bu sebeple
Sabahın kör güneşinde, bir şeyler için çabaladığını bilmek; insanın insan olduğunu Hissettiriyor.
Reklam
Günaydın :) Ne kadar Doğru…
“Hiç de bir şey söylemek zorunda değilsin,” diyor. “Yapmak zorunda olmadığın bir şey olarak hatırla bunu daima. Çoğu insan sırf bulunmaz bir hiçbir şey söylememe fırsatını kaçırdığı için çok şey kaybetmiştir.” 🦋☀️☕️
2 tür insandan uzak duracaksın bir sürekli mağduru oynayan iki sürekli karşı tarafı suçlayandan hele ikisinide aynı anda yapıyorsa hiç selam bile vermeyeceksin. Zira bu insanlar hem hiçbir şey yapmaz hem lafa grlince saçımı süpürge ettim diye yakınır hem de sizi göndermek için elinden geleni yapar sonunda da gittiniz diye sizi suçlar. Soranlara da aslında sizi çok çok sevdiğini iddia eder. Oysa insan sevdiğini kaybetmektrn korkar. Oysa insan sevdiğine hayır demekten korkar. Oysa insan karşısondakini aşağılamaktan korkar. Oysa insan hayatındaki adama akıl oyunları oynamaktan korkar. Geçmişte gördük ki dünyanın en aşağılık insanı bile olsa hayatında ki adama dünyanın en fedakar kadını olur ama sevmeyen insan ancak laf ebeliği yapıp kendini haklı çıkarma derdinde olur. Böyleleri bırakacaksın allah layığını verecek. Hiç ne suçlarını ne yanlışlarını anlatmaya çalışmayacaksın zira refleks olarak yapacakları tek şey inkar olacak
Quora: Açık fikirlere ince dokunuşlar...
Bizim aklımız ne kadar gelişse, anlama kapasitesi artsa da, sadece Allah'ın bildirdiğini bilen, diğerlerini kavramaktan aciz olan eksik bir insan aklı olarak kalmaya devam edecek. Ayrıca bizim her şeyi bilmemiz mümkün değildir, zira en nihayetinde hepimiz birer insanız... Bizim işitmemiz sınırlıdır. Belirli bir mesafenin ötesini duyamayız. Eğer her şeyi duyabilseydik yorulurduk. Bizim görmemiz de sınırlıdır. Belirli bir mesafenin ötesini göremeyiz. Mesela bir duvarın arkasını göremeyiz. İşitmemiz ve görmemiz sınırlı olduğu gibi aklımız da sınırlıdır. İnsanın aklı her şeyi idrak edemez (anlayamaz). Allah'ın insanlığı yarattığı günden beri bizim için, bilinmeyen şeyler bilinenlerden fazladır.
Bir hardal tanesi kadar olan inanç dağları yerinden oynatır derler neden? İnancın içinde vesvese ve şüphe yoktur. Tam teslimiyet ve güven vardır. Bir çocuk büyürken anne ve babasına güvenir. İnsan neden onu Yaradana güvenmez? Gönderdiği deneyimlerin onu büyütmesi ve olgunlaştırması için olduğunu neden idrak edemez? Hastalandığımızda doktora gideriz ve verdiği ilaçları düzenli olarak kullanır, iyileşiriz. Tüm spiritüel çalışmalar- dualar ve zikirlerde tam olarak böyledir. Vesvese ve güvensizlik kendi içinde verdiğin ve aşman gereken bir derstir. Nasıl ki kainat bir günde yaratılmadıysa, Sende seni olumsuz etkileyen huylarını bir günde bırakamazsın. Kendin için düzenli emek vermeli. Ve hayata güvenmeyi öğrenmelisin. Bunu senden başka kimse yapamaz. Vesile olabilirler, ama senin imanını belirleyemezler. Hayata güvendiğinde, ve arındığında ne kadar korunduğunu, kollandığını ve sevildiğini farkedeceksin. Olduğun sevgi ol ♾️🕊️ Günaydın 🤍🐞
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.