Xoşbəxt olmağın sirri nədədir?
İş insanın cövhəridir. İndi deyəcəksiz ki, bunu bilirdik. Amma ürəyimdən belə başlamaq gəldi. Kim nə deyir, desin, iş, doğrudan da, insanın cövhəridir. Məncə, insanın xoşbəxt olmağı üçün birinci səbəb onun işini sevməyidir. Əgər işini sevirsənsə, deməli, xoşbəxtsən. Dünyada heç bir böyük iş ehtirassız görülə bilməz. Gördüyün işə inanmasan,
188 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Takılmış bir taş plak şarkısının romana dönüşmüş hali… Eserin İngilizce Orijinal Adı: South of the Border West of the Sun (1992) ABD’li kadife sesli siyahi caz piyanisti ve yorumcusu Nat King Cole’ün ve hatta ünlü Frank Sinatra’nın da yorumladığı efsane şarkı ‘’South of the Border’’a ithafen çıkış noktasını alıp Murakami kurgusuna dönüşen bir
Sınırın Güneyinde, Güneşin Batısında
Sınırın Güneyinde, Güneşin BatısındaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20124,350 okunma
Reklam
160 syf.
8/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Albert Camus'un Yabancı ve Düşüş kitabından sonra okuduğum üçüncü eseri. Ve okurken en çok zorlandığım eseri. Bu zorlanma kitabın sıkıcı veya anlaşılamayacak derecede felsefik olmasından kaynaklanmıyor. Neredeyse her paragrafın üzerinde durulması gerektiğinden kaynaklanıyor. Camus deneme türündeki bu kitabını genel anlamda üç başlık altında
Sisifos Söyleni
Sisifos SöyleniAlbert Camus · Can Yayınları · 20158,5bin okunma
İnsanın bu dünyadaki besini hayrettir. Hayretinden olmuş bir insan giderek kurur. Yeni doğmuş bir bebeğin fal taşı gibi açılmış gözlerine bakın, sonra da gidin dedenizin düşmüş göz kapaklarından yarısı görünen gözlerindeki renginden azalmış mat kanıksamayı görün. Ne dediğimi anlarsınız; şaşıran yaşar, şaşırmayan ölür.
239 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
DÖNÜŞÜM | FRANZ KAFKA
Belirtmeden edemeyeceğim ki çok sevgili
Franz Kafka
Franz Kafka
’ya içten içe o kadar üzüldüm ve babasına, ailesine o kadar kin duydum ki, bunu cümlelerle anlatmam dahi mümkün değil kitap içeriğine gelecek olursak bu nadide eser her ne kadar küçük bir öykücük gibi gözükse de aslında aile bağlarının temelini, aile denen kurumun çocuk, birey üzerindeki yıkıcı ve acı bağlarını tam anlamıyla enine boyuna inceleyip eline alan büyükcük bir eser. Toplum çatışmasını da bir o kadar ele alan eserde verilmek istenen ikinci mesaj ise “kendimizden olmayan, kendimiz gibi olmayanı dışlayan toplum-sürü” psikolojisi. Aslına bakarsak 1915 gibi bir yılda bu eseri sevgili KAFKA’nın nasıl derin duygularla oluşturduğu ve ona bu cümleleri yazdıracak ne gibi şeyler yaşadığını duyumsamaya çalıştım hep, yani ona bunları ne yazdırmıştı? Nasıl bir şey ona bunları tasvir ettirmişti? Okurken hep “bir gün bende bir böceğe dönüşebilirim yada gördüğüm böcekler acaba ortadan kaybolan toplum tarafından dışlanan insanlar mı?” diyerek okudum, benim hayallerimde bunları canlandırabilen bir eserdi, şunun da altını çizmeliyim ki eser bir insanın bir böceğe dönüşmesinden çok daha fazlası insanın parmaklıklarıydı aslında.. Son olarak çok sevgili
Ahmet Cemal
Ahmet Cemal
‘e böylesine güzel bir eseri Türk Edebiyatına Türkçe’ye bu denli muazzam ve kusursuz uyarlayan Ahmet Cemal’i saygı, sevgi, minnet ve şükran ile anıyorum, önsözünde gençlere hitap edişi yine beni kendine hayran bırakmaya yetti, sonsözü de bir o kadar profesyonel bir yorumdu. *Sonra başı, elinde olmaksızın tamamen önüne düştü ve zayıf soluğu, burun deliklerinden son kez çıktı.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Can Yayınları · 2016224,6bin okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
İlginç bir kurgu-dışı seçeneği..Bknz..
SCHADENFREUDE..Başkasının talihsizliğinden duyulan keyif. İnternette yeni moda, fiyaskoyla sonuçlanan anları izleyip gülmek. Hatta çoğu insanın telefonundaki algoritmalar bu videoları bulup önüne çıkarmak için çalışır durumda. Canlı yayın kazaları, kafa üstüne düşen kayakçılar, haber bülteni sunarken dili sürçen muhabirler, sandalyesinde geriye yaslanırken devrilen ünlüler, yanlışlıkla uygunsuz fotoğraf paylaşan siyasetçiler, ağzı açık uyuyakalan oyuncular..Başkalarının zor duruma düştüğü anlar..Hepsi bir gülme malzemesi bizim için. Bir de bunun sanal ortama yansımayan tarafı var tabi..İşyerindeki rakibimizin, sinir olduğumuz komşumuzun, sürekli üstünlük taslayan akrabamızın düştüğü zor duruma da, içten içe seviniyoruz. Bundan garip bir haz alıyoruz. Biz buna, fesatlık, kötülük, empati yoksunluğu deyip geçmeyi tercih ediyoruz. Konu kapanıyor. Ama yazar bunlarla yetinmiyor, didikleyip başka şeyler çıkarıyor. İnsan davranışlarının tarih içindeki gelişimini, sınıfsal olarak şekillenişini, genetik aktarımı, insan duygularındaki çeşitliliği irdeliyor. Enteresan ayrıntılar ve bazen kahkaha attıran örneklerle.. Tek eksi yanı, yer yer tekrara düşmesi ve bazı kelimelerin olması gerektiğinden sık karşımıza çıkması. Çok takıntılı biri değilseniz, küçük bir ayrıntı. Hayatın körelmiş bir köşesini kurcalamak için bir alet çantası bulmuş yazar, öyle diyor. Bilindik şeyleri sıradışı biçimde ele alan, kurcalayan, başka türlü düşünmeye yönlendiren kurgu dışı bir kitap arayışındaysanız, buna bir bakın derim. Keyifli okumalar..
Schadenfreude
SchadenfreudeTiffany Watt Smith · Kolektif Kitap · 2020448 okunma
Reklam
1.000 öğeden 211 ile 220 arasındakiler gösteriliyor.