YKS ÜZERİNE
YKS Türkçe soruları bol kitap okuyanın kolaylıkla yapabileceği sorulardı. Elbette seçici bir kaç soru vardı. Ama okumanın önemi çok büyük. Gelecek yıllarda sınava gireceklere şiddetle tavsiye ediyoruz.
.... Beğeni arzusunun gölgesinde siyaset Sosyal medyanın, özellikle internet çağında doğan kuşakları beden ve akıl sağlığı açısından nasıl etkilediğini uzun süredir konuşup tartışıyoruz. “Güzel görün, iyi mekanlara git, pahalı kıyafetler giy ve hepsini paylaş” döngüsünden çıkmak giderek zorlaşıyor, bu döngü her geçen gün daha büyük kalabalıkları
Reklam
"Kaç saat uyuyorsun?" "Ekimin başından beri sadece gecede bir saat." Ralph, Lois'in sakin sesinde, bunun fırtınadan önceki sessizlik olduğunu belli eden bir titreme fark etti. "Böyle giderse yılbaşına kadar bütünüyle uyuyamaz olacağım ve gerçekten bu olursa, buna nasıl dayanacağımı bilemiyorum. Zaten şimdi bile zor dayanıyorum." Ralph konuşmak için çabaladı ve aklına gelen ilk soruyu sordu: "Öyleyse niye senin evinde ışığının yandığını hiç görmedim?" "Seninkini göremeyiş nedenimle aynı, sanırım," dedi. Kırk beş yıldır aynı evde yaşıyorum ve yolumu bulmak için ışıkları açmaya gerek duymuyorum. Ayrıca, sorunlarımı kendime saklamak isterim. Sabahın ikisinde ışıkları açıp durursan er geç bir gün birisi görür. Etrafa yayılır ve meraklılar soru sormaya başlar. Meraklıların sorularından hoşlanmam. Biraz kabızlık çekince, gazeteye ilan vermek zorunda olduğunu hissedenlerden değilim.
448 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Spoiler* +2
Tavsiye etmiyorum zaten gerek de yok. Eğer Brandon sanderson bir kitap yazdıysa alırsın okursun.Alışıldığı üzere kitaba başlar başlamaz konunun geçtiği gezegeni evreni vs. anlamaya çalışmadan kendini hikayeye bırakıyorsun o zaten sana senin haberin bile olmadan anlatıyor ne gerekiyorsa. İnanılmaz sürükleyici bir hikayesi vardı, her diyarda gördüğümüz hoid karakterine özellikle odaklanması ve onunla ilgili bazı soru işaretlerini cevaplamış olması gerçekten çok makbule geçti. Başından neredeyse sonuna kadar yeter miktarda masalsı unsurlar barındırsa da son evrede biraz fazla kaçırmış diye düşünüyorum. Bir de şu ejderhalı kısımın çok masalsı kaldığını düşünüyorum o da pek hoşuma gitmedi . Özellikle son evrede birdenbire heryerde kameralar monitörler roketler falan teknoloji bir anda bilmem kaç yüzyıl atlayınca da insan bir afallıyor ama olsun. Cevaplarını bulduğumuz soru işaretlerinin yerine yenilerini eklemiş olduk. Totalde çok beğendiğim ve okumaktan zevk aldığım bir kitap oldu. Modern fantastiğin yeni kralı Brandon sanderson'a selam olsun. Kralımız çok yaşa.
Brandon Sanderson
Brandon Sanderson
Zümrüt Denizli Tress
Zümrüt Denizli Tress
Zümrüt Denizli Tress
Zümrüt Denizli TressBrandon Sanderson · İthaki Yayınları · 202411 okunma
Aylar oldu.. aylardır Gazze ateşler içinde yanıyor. Bunun adı nedir? Savaş mı? Abluka mı? İnsanlık suçu mu? Kuralsız bir savaş mı? Katliam mi? Unutulmak mi? Cihad mı? Bunun tam bir adı yok... Kimyasal silahlar, bombalar, paramparça olmuş insanlar,bir anda "ceset" ismi verilen binlerce bebek, çocuk, kadın, erkek.. Bizim utanmak bilmez lisanımız ne çok isim veriyor bu yaşananlara.. Bir çok insan "şehid diyemeyecek kadar aciz.. Aciziz.. Rezil olduk, zelil olduk, insanlıktan çıktık... Çoğu zaman unuttuk, alıştık.. Kınadık, kınadık, kınadık... hiç bıkmadan usanmadan kınadık. Kınanacağımızı hiç düşündük mü? Kınanmaya layık olan bizler değil miyiz? Nasıl hesap vereceğiz diye kaç gece uykularımız bölündü? Affa layık olmak için kaç şehitten helallik istememiz lazım? Binlerce, milyonlarca soru var. Hiçbirinin tam bir cevabı yok.. Oradaki müminler ateşler içinde yanarken, parçalanıp Rablerine kavuşurken belki tekrar tekrar şehadeti istiyorlar Allah'tan.. Onlar kurtuldular bu çirkin, kıymetsiz imtihan yeri olan dar- dünyadan.. Ya bizim beş para etmez isteklerimiz arzularımız.. Neye layığız bu saatten sonra? Ben bu ve bunun gibi yüzlerce sorunun hiçbirine bir cevap bulamıyorum. Bulmaya yüzüm de yok., kendi nefislerimizi kınamayı dahi beceremiyoruz ki bunu yapabilelim.. yine de affedilmek istiyorum.. çaresizliğimi gören Sen'sin.. Beni, bizi affet Allah'ım... Ne düşüncelerim,ne sesim,ne ayaklarımın gittiği yollar çare olamadı yaşananlara.. Tek silahımız olan dualarımızı, tövbelerimizi, affedilmek istediğimizi sen kabul et Allah'ım..
96 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 days
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Daha önce"okumaz yazmaz" kitabı ile alakalı çok öneriler gördüm. bu öneriler üzerine almışken şu an incelemesini yaptığım kitabı da almış bulundum. Kitap toplamda 25 tane öyküden oluşmaktadır. Arka sayfasında yazıldığı gibi kitap bir yandan tuhaf bir yandan rahatsız edici kısmen absürd ve bir o kadar da dokunaklı bir kitap.. Bazı öyküleri beni ciddi anlamda rahatsız etti. Ve gerçekten de düşündürdü. Çok kısa olmasından kaynaklı sonunun virgül ile bitiyor olması düşündürüyor insanın.Virgul diyorum çünkü aslında öykü bitmemiş gibi duruyor çoğu yazıtlarında. Genel olarak kitabın öykülerine baktığımda yazarın aile çocuk anne baba ilişkisine çok değindiğini gördüm. Yazarın belki de travmaları vardı. Derdi olan yazarmış.... Bazı öykülerinde kitabın adı olan "önemi yok" cümlesini hissediyorsunuz gerçekten. En çok beğendiğim öyküsü "posta kutusu "isimli olan öyküsü . Bu öykü'ye imza atılır. Yazar yine burada Baba figürünü kullanıyor. Yani biz okuyuculara bir soru işareti oluşuyor acaba yazarın babasıyla bir problemi mi vardı ya da kendi çevresinden duyduğu üzere mi bu tarz hikayeler yazdı bunlar koca bir boşluk. Soru işaretlerinin olmasının bir kaç sebebinden biri de kitabın en son cümlesi şu şekilde bitmektedir. "Babam hiçbir yerde benimle el ele gezmedi ki....." Acıklı ,düşündürücü...Çokça üzücü........ Yazara kalbimi bırakıyorum
Agota Kristof
Agota Kristof
Önemi Yok
Önemi YokAgota Kristof · Can Yayınları · 2023614 okunma
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.