Filistinlileri İsrailoğullarının azılı düşmanı Amaleklerle özdeşleştiren zihin yapısı, bununla, kadın, erkek, çocuk, yetişkin tüm Filistinlilere ve onlara ait olan tüm canlılara karşı başvurduğu katliamın Tanrı’nın iradesine uygun meşru bir tavır olduğu mesajını vermiştir.
Hepimiz kendimiz için fazlasıyla acı verici ve fazlasıyla korkutucu olan şeyleri inkar etmeye ihtiyaç duyarız. inkar, kendini korumanın doğal bir aracıdır ve kendiliğinden işleyen bir süreçtir.
Reklam
Gerçekten de kadın sadece erkeklerin kurmacalarında var olsaydı müthiş nüfuzlu biri sanılırdı; çok yönlü; hem cesur hem acımasız; hem azametli hem aşağılık; hem olağanüstü güzel hem korkunç çirkin; erkek kadar büyük kimilerine göre daha da büyük. Ama bu, kurmacadaki kadın. Kadın gerçekte, Profesör Travelyan’ın da dikkat çektiği gibi kilit altında tutuluyor, dövülüyor, yerlerde sürükleniyordu. Böylece, bileşenlerden oluşan son derece tuhaf bir varlık doğuyor. Hayallerde müthiş önemli, hayatta ise tamamen değersiz. Şiirlere baştan sona nüfuz etmiş, tarihten ise neredeyse tamamen soyutlanmış. Kurmacada krallarla fatihlerin hayatlarına hükmediyor; gerçekte ise anne babasının parmağına yüzüğü zorla geçirdiği herhangi bir oğlanın kölesiydi. Edebiyattaki en ilham dolu kelimeler, en derin düşünceler onun dudaklarından dökülüyor; gerçek hayatta ise zar zor okuyor, zar zor yazıyor ve kocasının malı sayılıyordu.
şu dünyanın haline bir bak, bütün o zenginler, silah satıcıları, katillere silah satıp, ailelerin ölümüne sebep oluyorlar, sonra arkada kalan yetim çocuklar için üç kuruşluk yardım kampanyaları düzenleyip günah çıkartıyorlar.
Erkekler belki mühendis, doktor, avukat veya muallim olmuşlardı, fakat bunu bir fikir ihtiyacı olarak değil, iyi karnını doyurmak, iyi giyinmek, güzel kadın alabilmek için yapmışlardı. Yani dimağ gibi en asil bir uzuvlarını midelerine ve tenasül cihazlarına uşak olarak kullanıyorlardı.
Sahte Hayatlar
Ovalarında bol mahsul alınan, ılık güneşin altında şarkı söyleyen; büyükşehirleri ağızlarında sahte sözcükler, kalpleri altına duydukları ihtirasla kararmış, kadın gibi yaşayan adamlarla dolu bir memleketten diğerine geçerek yoluma devam ettim.
Sayfa 28
Reklam
Çünkü feminist oluşumların derdi asla namaz değildir. Müslüman kadın da değildir. Onların hiçbir zaman böyle bir dertleri olmamıştır. Onlar kadın-erkek eşitliği adı altında kadını olmaması gereken yerde var kılmaya çabalamaktadırlar.
Sayfa 120
Kapıyı açan ihtiyar bir kadına, "Yukarıda ağlayan kim?" diye sorunca kadın eve daima gelen misafirlerden olduğunu sanarak, "Ah, sorma! Efendi vefat etti," cevabını verdiği esnalarda cenaze için gelenlere, "Bırakın şu biçareyi! Asıl ölen benim. Beni defnedin!" diyordu.
Sayfa 72 - CelalKitabı okudu
Ve beni yalnız bir kadın olarak düşünme yanlışına düşmeyin. Ben tek başımayım, buuda bambaşka bir mesele. Tek başına olmak bir kuvvettir; yalnız olmak bir zayıflıktır; bilge MM’nin bir zamanlar belirttiği gibi, yalnızlığın tek tedavisi tek başınalıktır.
Bir ilişki bozulduğunda hep kadının kabahatinden ötürü bozulduğu söylenirdi. Eğer adam çekip gitmişse kadının onu evde tutacak becerisi yoktu; kadın çekip gitmişse hoppanın tekiydi ya da uzlaşma yeteneğine sahip değildi; yahut tahammül nedir bilmezdi. Oysa kadın gerçekte muhtemelen ölesiye usandığı için çekip gitmişti.
Reklam
Ne alaka?
Bu şehir güzel kızlarla dolu, daha güzelini, daha şefkatlisini, daha anlayışlısını buluruz. Kedi sevmeyen bir kadın zaten erkeğini mutlu edemez.
Sayfa 255 - 1. BASKI, İstanbul, Eylül 2008Kitabı okuyor
Yüzyıllar boyunca, onbinlerce kadın, gökyüzünde karabulut gözleyen çiftçiler gibi, kocalarının yüzünde bir kararma, bir öfke belirtisi gözleye gözleye, duyarlı hale gelmiş, empatik becerilerini geliştirmiş olabilirler..
Ülke
Saat Çini vurdu birden: pirinççç Ben gittim bembeyaz uykusuzluktan Kasketimi eğip üstüne acılarımın Sen yüzüne sürgün olduğum kadın Karanlık her sokaktaydın gizli her köşedeydin Bir çocuk boyuna bir suyu söylerdi. Mavi. Bir takım genç anneleri uzatırdı bir keman Sen tutar kendini incecik sevdirirdin Bir umuttun bir misillemeydin yalnızlığa ...
Sayfa 48
Acaba insancıl kişi, insana dair bütün olasılıkları, her şey insa­na mahsus diye tanımlayacak kadar liberal midir? Tam tersine! Belki bir fahişe hakkında ahlak açısından dar kafalı bir burjuva kadar önyargılı davranmaz, ama "bir kadının bedenini para kazanma makinesi olarak kullanması" o kadını bir "insan" ola­rak hor görmesine neden olur. Onu şöyle yargılar: Fahişe bir insan değildir ya da bir kadın fahişelik yaptığı takdirde insan olmaktan çıkmıştır, gayri-insandır. Hatta Yahudi, Hıristiyan, imtiyazlı kişi, din alimi ve bunun gibiler de insan değildirler. Sen Yahudiliğin, -ya da başka bir niteliğin- açısından insan değilsin. Al işte, gene bir buyurgan önerme: Seni başkalarından farklı kılan her şeyi üze­rinden at, eleştir ve kurtul! Yahudi olma! Hıristiyan olma! Ve bun­lar gibi biri de olma! İnsan ol, salt İnsan! İnsanlık niteliğini, seni kısıtlayan her türlü alın yazısının karşısına çıkar, o sayede kendini insan kıl ve seni kısıtlayan engellerden kurtul, özgürleş, kendini "özgür insan" haline getir, yani insanlığı, seni her bakımdan belir­leyen özün olarak kabul et.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.