kaşık düşmanı
Ev için gerekli olan gelirin sağlanmasında katkısı olmayan kadın için erkeğin şaka yollu söylediği bir söz.
Ben sıradan biri değilim.
Koskoca deli mavi bir yüreğim var,
Düşmanı delirten gülüşlerim var.
Dostlarıma verecek sonsuz sevgim var,
Gülerken ağlamışlığım,
Ağlarken gülmüşlüğüm var.
Sonsuz bir sabrım,
Bir kıvılcıma bakan öfkem var.
Huyuna gitmişliğim,
Suyundan dönmüşlüğüm var.
İçimde yaşattığım yaramaz bir kız çocuğu var,
Yeri gelince bir savaşçı kadın da var.
Bazı günlerimde dört mevsim var,
Kahkahamın içinde derin bir sızı da var.
Işıl ışıl gülen gözlerim,
Ardında hüznüm de var.
Ben sıradan biri değilim...
Yüreğimi yanıma alıp,
Kafamı terk etmişliğim var..!
Filiz ERTUĞRU
Kadın düşmanı Rousseau !
Rousseau kadınların zayıf ve edilgen olduklarını kanıtlamaya soyunuyor ; bunu da fiziksel açıdan erkeklerden güçsüz olmasına dayandırıyor . Bunlardan çıkardığı sonuç , kadının erkeğe haz vermek ve ona tabi olmak için yaratıldığı ve görevinin kendisini efendisinin gözünde hoş bir varlık yapmak olduğu - varoluşunun nihai amacının bu olduğunu...
İstanbul…
15 milyon insan arasından geçtim her seferinde sadece kendime çarparak . Bir kadın gördüm çiçekle kavga ediyordu, bir başkası elindeki maydanozun başını okşuyordu. Bir adam gördüm duvarlara ağıtlarla dolu bir şarkı söylüyordu. Bir çocuk gördüm büyümemek hayaliyle denize bakıyordu. Bir başka çocuk kocaman yüreğiyle güvercinlere ekmek ufalıyordu. Bir adam gördüm evini sırtında taşıyordu. Bir sarraf gördüm yorulmuştu, bir sahaf gördüm beli bükülmüştü. Bir dilenci gördüm dua satıyordu bir din adamı gördüm yalan söylüyordu. Bir zengin gördüm pazarlık yapıyordu bin fakir gördüm ekmek hepsi de sadece ekmek arıyordu. Bir baba gördüm bağırıyordu bir anne gördüm sadece susuyordu. Bir deniz gördüm insanlarla kavga ediyordu bir köprü gördüm küsmüştü. Köşe başında bir adam gördüm kendini pazarlıyordu, bir genç gördüm gidecek bir yer arıyordu. Lüks bir araba gördüm tekerlekleri yoktu bir el arabası gördüm eli yoktu bir at arabası gördüm atı yoktu. Parası olan bir adam gördüm düşmanı yoktu. Parası olmayan birini gördüm saatler ona düşmanlık yapıyordu.
Bir şair gördüm Sohrap'a bakıyordu...
Bu muazzam eserde kelimelerle anlatılamayacak derecede okuyucularında milli bilinç uyanmaya başlıyor. Okurken altını çizmekten yorulduğum bir eserdi, gerek tarihimizi gerek felsefemizi gerekse insanın önemini açıklayan muazzam bir eserdi. Okurken insanların eşitliğini kadının Türklerdeki asıl önemini öğreneceğimiz gibi insan olmanın temelini anlamaya çalışarak zaman kaybetmek yerine geçmişimizi Türk tarihini öğrenerek elde edebileceğimizi göstermektedir. Bu incelemem umuyorum ki anlatmak istediklerime ufak bir tercüme olmuştur. Ve incelememi uzun tutup sizleri sıkmak istemiyorum. Sadece bu kitabı okuyun ve okutun. Genç, yaşlı, kadın, erkek ve çocuk demeden okunması gereken bir kitaptır bu eser. Noktayı koymadan önce o muazzam şiirden bir alıntı vermek istiyorum.
Türk olsam olmasam ben Türk dostuyum,
Türk olsan olmasan sen Türk düşmanı
Çünkü benim gayem Türkü yaşatmak,
Seninki öldürmek her yaşatanı.
Türklük, hem mefkurem, hem de kanımdır:
Sırtımdan alınmaz, çünkü kürk değil
Türklük hadimine 'Türk değil! ' diyen
Soyca Türk olsa da 'piçtir', Türk değil.
Ziya Gökalp
Sıradan biri değilim...
Ben sıradan biri değilim..
Koskoca deli mavi bir yüreğim var,
Düşmanı delirten gülüşlerim var.
Dostlarıma verecek sonsuz sevgim var,
Gülerken ağlamışlığım,
Ağlarken gülmüşlüğüm var.
Sonsuz bir sabrım,
Bir kıvılcıma bakan öfkem var.
Huyuna gitmişliğim,
Suyundan dönmüşlüğüm var.
İçimde yaşattığım yaramaz bir kız çocuğu var,
Yeri gelince bir savaşçı kadın da var.
Bazı günlerimde dört mevsim var,
Kahkahamın içinde derin bir sızı da var.
Işıl ışıl gülen gözlerim,
Ardında hüznüm de var.
Ben sıradan biri değilim...
Yüreğimi yanıma alıp,
Kafamı terk etmişliğim var..!