Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Peçe Takmanın Hükmü ve Delilleri
يَٓا اَيُّهَا النَّبِيُّ قُلْ لِاَزْوَاجِكَ وَبَنَاتِكَ وَنِسَٓاءِ الْمُؤْمِن۪ينَ يُدْن۪ينَ عَلَيْهِنَّ مِنْ جَلَاب۪يبِهِنَّۜ ذٰلِكَ اَدْنٰٓى اَنْ يُعْرَفْنَ فَلَا يُؤْذَيْنَۜ وَكَانَ اللّٰهُ غَفُورًا رَح۪يمًا "Ey Nebi! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına de ki: “(Tüm bedenlerini örten) cilbablarını üstlerine giysinler. Bu, onların
youtu.be/Paz0B0bP7Eg?si=... Gökyüzü, hüzün dolu bir ressamın paletindeki en koyu mavilerle boyanmıştı. Bulutlar, yüreğimin derinliklerine ince bir sızı bırakırken, rüzgar sessizce fısıldıyordu kulağıma. Her bir esinti, geçmişin yükünü taşıyan bir hikaye gibi içimi titreten çırpınışlarla doluydu. Gözlerim, dünyanın kırık
Reklam
Suç milletin değil, liderin!
Nasıl Yönetilirseniz Öyle Olursunuz! Toplumsal sıkıntıların ve kaynağının neler olduğunun dile getirildiği, tartışıldığı birçok mecliste genelde ifade edilen bir sözdür; “Nasılsanız öyle yönetilirsiniz.” Bu söz, toplum olarak karşı karşıya kaldığımız sıkıntıların kaynağının kim ya da ne olduğunu ortaya koyan bir muhtevaya sahiptir. Bu söz
Aliya İzzetbegoviç'in Türklere Yazdığı Mektup
"Merhaba efendim, ben Aliya. Aliya İzzetbegoviç. Bosna-Hersek'in cumhurbaşkanıyım. Sizi Devlet-i Aliyye'nin en güzel şehirlerinden birinden, Bosna Sarayı'ndan, sizin daha sık kullandığınız haliyle Saraybosna'dan selamlıyorum. Bu kısacık sohbetimizde, parçası olduğumuz Avrupa'dan, Avrupa'nın ve Batı'nın
Benim dedemin babası 8 sene askerlik yapmış.. O zamanlar askerlik süreleri böyleymiş.. (1850'lere denk geliyor sanırım) Bir defasında ordu ile Üsküdar Ayrılıkçeşme'den yola çıkıp Musul'a kadar yürümüşler. Zaten oraya Ayrılıkçeşme denmesinin sebebi de bu imiş. Her 50-60 kilometrede bir yiyecek içecek tedarik depoları varmış. İlk
Cesaret, Kaygı ve Umutsuzluk: Savaşı İzlemek
James Sant tarafından 1850 yılında resmedilmiş "Cesaret, Kaygı ve Umutsuzluk: Savaşı İzlemek" tablosu. **** Tablonun anlamı çok büyük: Zira ressam, savaştan kaçmış ve saklandıkları mağaradan kaçtıkları savaşı izlemekte olan üç kadını resmetmiş ama savaşın ne olduğunu görmüyoruz. Ressamın bu tercihini eleştirmenler herkesin "biricik" savaşının farklı olmasına bağlıyor. Yani ressam, "hepimiz farklı savaşlar veriyoruz ve savaştan anladığımız başka" demek istemiş deniliyor. **** Tablonun en solunda ve önde olan kadın cesareti, sağda ve arkada olan kadın umutsuzluğu, diğer kadınsa kaygıyı temsil ediyor. Öndeki kadın arkadaki kadının bileğini tutuyor, bu cesaretin umutsuzluğa galip geldiğini, el verdiğini gösteriyor. Diğer kadınınsa önünde ve ona karşı daha ilgisiz. Sebebiyse kaygılarımızın üstüne titremememiz gerektiği ve cesaretin yani umudun kaygıdan daha güçlü ve önemli olduğu resmediliyor. Çünkü cesaret yani umut en önde. Evet bakışlarında kaygı ve umutsuzluk hissediliyor fakat elinde bıçak var. Bıçaksa savaşabilecek gücün bizde her zaman var olduğunu gösteriyor. Harika bir tablo. Ne diyebilirim ki hayranlıkla bakmaktan başka...
Reklam
8 MART'IN TARİHÇESİ:
8 Mart 1857 yılında Amerika’nın New York kentinde, tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadın, düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için grev başlattı. Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği bu mücadelede, polisin grevdeki işçilere saldırması ve fabrikaya kilitlemesiyle çıkan yangın sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine onbini aşkın kişi katıldı. Bu olaylardan 52 yıl sonra Danimarka’nın Kopenhag şehrinde, Kadın Sosyalist Enternasyonal toplantısı düzenlendi. 8 Mart 1857’de New York’ta başlayan, kadınların haklarının kazanılması ve birlikteliği mücadelesi, 26-27 Ağustos tarihinde Kopenhag’da Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin tarafından, 8 Mart 1857’deki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Internationaler Frauentag” (International Women’s Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisi getirildi. Zetkin’nin önerisi oybirliğiyle kabul edildi. İlk yıllarda belli bir tarih netleştirilmemişti fakat hep ilkbahar olarak anılıyordu bu tarih. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921’de Rusya’nın Başkenti Moskova’da 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda gerçekleşti. 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü birinci ve ikinci dünya savaşı yılları arasında bazı ülkelerde yasaklandı. 1960’lı yılların sonunda ABD’de binlerce kadının katılımı ile yapılan 8 Mart anmaları daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Ve ardından Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 yılında 8 Mart’ı “Dünya Kadınlar Günü” olarak kabul etti.
440 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.