Çünkü içimdeki ağrıyı bir tek ben hissediyorum...
Kader,iyileşmek bilmeyen bir kalbi sarsmak için her zaman aniden gelen şiddetli bir darbenin güçlü etkisine ihtiyaç duymaz.Kaderin önüne geçilemeyen yaratıcılığı kısacık süren ,küçük bir olaydan bile bir felaket yaratabilir.Biz ilk bu hafif dokunuşa kendi lisanımızca felaketin nedeni diyor ve yarattığı devasa etkiyle , olayı kıyasladığımız zaman şaşırıp kalıyoruz; ama nasıl bir hastalık ilk başta belirtilerini göstermiyorsa , bir insan kalbinin çöküşü de onu gözle görülür hale getiren olay olmadan önce başlamış, olayla da görünür bir hale gelmiştir.Ruh, dış etkenlerden etkilenmeden önce kader, kurbanın zihninde ve kanında akmaya başlamıstır bile.Kendini bilmek kendini savunmak demektir ama bu kişi için genelde nafile bir savunmadır.
Reklam
Çünkü içimdeki ağrıyı bir tek ben hissediyorum...
Ve daha biraz önce sıcak, hayat dolu yüreğinin olduğu yere korkunç bir sessizlik çöktü, olağanüstü ve soğuk, boş bir çukur açılmıştı. Vurmuyordu artık, damlamıyordu da: İçi tamamen sessizliğe bürünmüştü, tamamen ölüydü. Ürkek göğüs kafesi, içi boş ve kapkara bir tabut misali, bu sessiz ve anlaşılmaz hiçliği çevreliyordu.
Benim burada yüreğim parçalanırken o rahat rahat uyuyor şimdi..
İyi geceler
Başkalarını çok fazla düşünen bir kimse kendisini unutur.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.