Öldürdünüz adamı, göz göre göre öldürdünüz. Susuz kalmış ama ev ahalisinin ilgisinden ve duyarlılığından uzak, yanından her gün geçilen ama hiç görülmeyen bir oda bitkisi gibi sorumsuzca soldurdunuz. Herşeyini verdiği halde, biraz sevgiyi, biraz saygıyı çok gördünuz.
Gözleri yeni açılan, çaresizliğin ve kararsızlığın kıskacında debelenen bir insan böceğinin hikayesi...
Çok etkileyici dili ve psikolojik derinliğiyle harika bir eser.
Tüm babaların, annelerin ve evlatların okuması gerekir diye düşünüyorum.
Kitapla kalın...
Stefan Zweig'in çoğu eserinde olduğu gibi psikolojik tahliller, karakterlerin iç dünyasının ve hislerinin yoğun ve kısa şekilde anlatıldığı bir kitap. Kısa ama etkili bir hikâye yazabilmek gerçek bir yetenek ister.
Konu olarak ise bütün ömrünü ailesine adamış babanın, ailesi tarafından gelen bir ihanetle nasıl çöktüğünü anlatılıyor. Ama bu anlatım bu kadar basit sözcüklerle değil.
Bu kitap o kadar güzel mesajlar veriyor ki. Hayatımızda en kısıtlı olan şey zaman ve bunu sürekli başkalarını düşünerek, kendimizi yok sayarak geçiriyoruz. Bizim o kadar düşündüğümüz insanların öyle olmadığı görünce o pişmanlık, o hayal kırıklığı, o yalnızlık çok iyi ortaya koyulmuş. Aynı zamanda şüphenin insanı nasıl yiyip bitirdiğini de şüphesiz deneyimliyoruz
Bir Kalbin ÇöküşüStefan Zweig · Venedik Yayınları · 202116,5bin okunma
Daima puslu bir rüyadan, bulutlu bir kendiyle meşgul olma halinden uyandırılıp rahatsız edilmiş gibi görünüyordu: Şurası açıktı ki artık onun için insanlar yaşamıyordu.