Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Yamuk Tablo
Yamuk durduğunu fark edince seyretmeyi bırakmadım. Düzeltmek için koltuktan da kalkmadım. Bu tablo ne zamandır yamuk bilmiyorum zaten . Ressama seçtiğim resmi renklendirmesini istediğimde karşısında akıl hastası varmışçasına bakmıştı .Oysa bu resme baktığımda, gördüklerimi ve hissettiklerimi bilseydi , neden ısrarla çizmesini istediğimi anlardı.
balkona çamaşır ipi taktım duvara çivi çaktım lavabo açtım babam geldi akşam vakti yüreğim kıpır kıpır balkonu duvarı lavaboyu gösterdim iki tokat atıp hiddetle uyardı bir daha dokunmamalıymışım canımı yakabilirmişim elime çekiç vurmak elimi kesmek bunların hiçbiri canımı bu tepki kadar yakamazdı
Sayfa 54 - Velespit YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Son anların bütün o renkli görüntüleri, bir daha gözünün önünden geçti; genç yaşamının çekici resimlerle süslü albümünün yapraklarını bir daha açtı tek tek. Sonra uykuya daldı, hayatının en derin rüyasına dalmıştı…
Böylesine yüzsüzce, böylesine göz göre göre bir inkâr, onu çileden çıkarmıştı
‘Beni unuttular,’ diye bir an düşündü. Sonra içten sevindi, ‘ Ama ben sizi unutmadım! Siz beni uykuda sanıyorsunuz, adeta bu dünyada yok biliyorsunuz. Ama yanıldığınızı anlamalısınız. Uykularımı kaçıran o rezil sırrı bulup ortaya çıkarana dek, her adımımızı takip edeceğim. Aranızdaki anlaşmayı yakında paramparça edeceğim. Ben uyumuyorum!
Reklam
Şimdiye dek hayatının bir parçası olmuştu. Tıpkı bir süs parçası gibi, bir oyuncak, sevimli ve cana yakın bir varlık, kimi zaman belki bir yük… Fakat yine de kendi yaşamının bir parçasıydı.
Alınyazıları ayrı yönlere gitmeye başlıyordu.
Kadın, kendinin ya da çocuğunun alınyazısı, annelik ya da kadınlık tarafını seçmek gibi kritik bir karar vermek durumundadır.
Reklam
Sevgiden yoksun bu temiz yürekli çocukları kandırmak pek kolaydır.
Hep ihtirasla doludurlar, fakat asıl sevenlerin temiz ihtirasıyla değil, kumarcıların o buz gibi, hesapçı ve tehlikeli ihtirasıyla.
Bizler de mutlu olduğumuz anları incelesek bunun sonucunda, bütün kainatın karşısında titrediği şu kelimeye ulaşmaz mıyız? “Hiç!”
Sayfa 19
Neva Bulvarı
Ah, ne kadar iğrençti şu gerçeklik denen şey! Düşlere neden hiç uymuyordu sanki?
Sayfa 22 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları , XXXII.BasımKitabı okuyor
Hayat mücadelesine zırhsız, silahsız, yani zayıf bir bünye, hassas bir gönül, sevdalı bir ruhla girmişti.
Sayfa 15
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.