Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sen de mi çeşmeyi kurutup gittin Yılkı atlarını yürütüp gittin Rüya mıydı yoksa yağmurda yanmak Toprağa düşerken gökte uyanmak Gözlerim buzlara saplandı yine Demek ki kar yağdı kirpiklerine Şimdi bir ıssızda yar başındayım Ölümü sevmenin telaşındayım Biraz cezbe katıp kalbin âhına Varmalı Mansur’un kıblegâhına Şimdi sultanları sevdiren masal Mihrican yurdunda mahrem ve kutsal Yok artık hayalin sarmaşığında Belki de bulunur ayışığında
Modern insanın temel meselelerinden birisi de, ölümle yüzleşememesi," Ölüme doğrudan bakamaması", dahası onu inkar etmeye yönelmesidir.Bir tür beden oymacılığı olan kozmetik endüstri ve plastik cerrahi, ölümü durdurma saplantısından ekmek yemektedirler.
Reklam
gül de vurulur ama onun ölümü benimkine benzemez gömülür bir kalbin içine, yaşamak o kalpten sorulmaz
Ruh Adam'da Dil ve Şiir: Ruh tahlillerinin ve bir psikolojik romanın bu kadar akıcı ve anlaşılır bir dille yazılmış olması, bana öyle geliyor ki, sadece Atsız nesrinin başarabileceği bir iştir. Eserde evet, işmizaz, muhayyele, muhassala, istihfaf, ihfâ, garâmî, cemad, tarziye gibi bugün artık seyrek kullanılan, gençler tarafından pek
Kalbini yumuşaması için.
Safiyye (r.a.) buyurdu: "Bir kadın, Aişe'ye, kalbinin ka- tılığından şikayet etti. Aişe buyurdu: - Ölümü çokça zikret! Kalbin rikkate gelecektir. Kadın da Aişe'nin dediğini yaptı ve kalbi rikkate geldi. Binanealeyh gelip Aişe'ye (r.a.) teşekkür etti.
Bir zaman ölümü düşünmüştüm. Onsuz yaşayamayacağımı sanıyordum. Bütün inançlarım, umutlarım bir bir terk etmişti beni. Milyonlarca kalbin çarptığı bir şehirde yapayalnızdım. Yaşamamı gerektiren bütün bağlar kopmuştu.
Sayfa 179Kitabı okudu
Reklam
Beyin ölümü
"Kalbi güçlü. Bir süre daha onu hayatta tutar. Ama hep değil. Vücut sonunda anlar. Vücut bilir." Joe, uykusuzluktan ve ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözleriyle ona baktı. "Neyi bilir?" "Beynin öldüğünü. Kalbin atması için bir sebep kalmadığını."
Yol boyunca ,yaşamı ve ölümü ayıran çizgi ağır ağır ortadan kayboldu. Çizginin hangi yanında kimin kaldığı belirsiz. Belki bölünen sensin; kalbin gövdenden ayrıldı, ruhun başka yerde. Paramparça oldun. Herşey sustuğu anda bir dehlizin derinlerindeydin. Gün ortasında yıldızsız bir gece çöktü. Füruzan yok. Bir daha yıldızlar hiç görünmeyecek gökyüzünde.
“Bir zaman ölümü düşünmüştüm. Onsuz yaşayamayacağımı sanıyordum. Bütün inançlarım umutlarım bir bir terketmişti beni . Milyonlarca kalbin çarptığı bir şehirde yapayalnızdım.”
Sayfa 179Kitabı okudu
«Benim için değil. Çünkü hiçbir zaman evlenmeyi düşünmedim. En komik olan şu ki evli olmadığıma hâlâ eminim… İnandığım aşağı yukarı şu: evlilik sondur, evlendikten sonra bana hiçbir şey olamaz. Düşünsene: sürekli olarak yanında birisinin olması, yalnızlığı hiç bilmemek. -Tanrım! - kendimle bir daha hiç olamamak, hiç. Ve evli bir kadın olmak, yani, kaderi tamamen çizilmiş bir insan. O andan itibaren yaptığın tek şey ölmeyi beklemek. Şöyle düşündüm: mutsuz olma özgürlüğü bile korunmuyor çünkü başka bir insanı da kendinle birlikte sürüklüyorsun. Seni her zaman gözlemleyen biri oluyor, seni inceleyen, her hareketini gören. Ve yaşama bıkkınlığının bile yalnız ve umutsuzken doğduğunda belli bir güzelliği oluyor - diye düşündüm. Ama bir çift olarak, her gün aynı tuzsuz ekmeği yemek, diğer kişinin yenilgisinde kendi yenilgini görmek… Bu kendi alışkanlıklarının öteki insanın alışkanlarına yansımasının ağırlığını düşünmeden, ortak yatağın ağırlığının, ortak hayatın, ortak ölümü hazırlamanın ve tehdit etmenin. Her zaman şöyle dedim: asla.»
Sayfa 126
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.