Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yürüyelim Seninle İstanbul'da...
youtu.be/-jYn3Cl1og0?si=...
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Kırmızıyı sevdiğini bilseydim hayallerim kıpkırmızı olurdu İstanbul hala güneşin ardında ufuklarında birkaç kara leke birkaç kan pıhtısı dudaklarında
144 syf.
9/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
"Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin !" diye okunması muhtemel roman. Güntekin'in ön plana çıkamamış (Çünkü sevda teması odaklı değil) fakat birçok yönden konuşulmayı hak eden romanı. Ne zaman sevda yükünü azıcık kenara atıp toplum odaklı metinlere döneceğiz yekünen, bilemiyorum. Umut ediyorum. Çare budur zira. Osmanlı'nın son zamanlarında taşrada kaymakamın da iştirak ettiği bir gece eğlencesi esnasında ufak bir zelzele gerçekleşir. Haber merkeze haddinden fazla abartılarla aksettirilince, sırasıyla yeni bir kaymakam vekili, mutasarrıf, vali ve en son bir şehzade gelir. Güntekin'in, merkez taşra kopukluğunu, yanlış bürokrasinin toplumu getirdiği hazin sonu, özellikle merkezin kendi toplumundan bihaber (Hiç kusuru yok, tüm bu iletişim araçlarına rağmen değişenimiz azdır.) yönetimi, bireyi toplumca bozup sonucunu salt bireye yıkma potansiyelimizi ironi ve yer yer kara mizaha buladığı bu ilginç romanı gündemde kalmayı hak ediyor. Atıf Yılmaz kitabı aynı isimle filme çekmiş ve kaymakamı da Şener Şen oynamış. İzlemeye değer. Verin Zavallılara!
Değirmen
DeğirmenReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 19981,137 okunma
Reklam
Ruh Adam'da Dil ve Şiir: Ruh tahlillerinin ve bir psikolojik romanın bu kadar akıcı ve anlaşılır bir dille yazılmış olması, bana öyle geliyor ki, sadece Atsız nesrinin başarabileceği bir iştir. Eserde evet, işmizaz, muhayyele, muhassala, istihfaf, ihfâ, garâmî, cemad, tarziye gibi bugün artık seyrek kullanılan, gençler tarafından pek
A...Geceler kurşun gibi iner üstüme birden. Hayalin çıkıp gelir uzaklardan karşıma. Sonra yüreğimi bir kara sevda tutar. Ama sen duymazsın duyduğumu A...Ne bir türkü söylersin gizlice ağlayarak ne bir akşam içinde bir yara göz göz açar.Ne efkar basar seni akşamları ansızın. Ne uykuların kaçar.Konuşsam bir türlü, sussam bir türlü. Yıllar yılı yüreğimde büyüyen sırsın. Bir sigara dumanına uzanır gibi usulca. Dokunsam saçlarına, kırılırsın.Kaçtım şehir şehir çok uzaklara Boşuna gurbet acısı tattım.Oyalandım durdum seni unutmak için. Kendimi boşuna aldattım.Anladım faydası yok uzak kalmanın artık. Seni kader çizgisiyle alnıma yazan haktır.Unutmak ne mümkün gözlerinin rengini,Seni çılgın gibi sevmek yaşamaktır.Bir serin rüzgarsın yüzüme vuran. Yüreğimi yakan bir avuç korsun.Gökler biliyor sevdamı, taş duvarlar biliyor. Sen bilmiyorsun.
cebeci istasyonu
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi Sıcak bir kara sevda Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu Acımsı, buruk Mühürlenmişti ağzımız bir sessizlik içinde Sessizliği üstümüzden atamıyorduk Bir saçak altında kararsız, yorgun Saatlerce duruyorduk Kimse görmüyordu
Bilmem ki bu tılsım mı? muamma mı nedir Yarabbi! Nasıl dert? Kara sevda mı nedir Gündüz, uyanıkken bana bir hal oldu Bilmem, gözümün gördüğü rüya mı nedir
Reklam
La isla bonita...
""Laissez - faire" kadar serbestsin! (La isla bonita, fonda...) Kendini beğendir, pazarla simsarlara reklamlarla iyiliklerden kıvrılır bu son yüzyılda Bel kıvırır dünya..
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.