Pembe İncili Kaftan Eleştirisi (YZ ile Sohbetler)
Ömer Seyfettin
Ömer Seyfettin
'in "Pembe İncili Kaftan" hikayesi hakkında alternatif düşünceler geldi aklıma. Bunları paylaşmak istiyorum. "Pembe İncili Kaftan" öyküsü, Osmanlı İmparatorluğu'nun gücünü ve itibarını korumak için bir elçinin yaşadığı macerayı anlatır. Öykünün ana karakteri Muhsin Çelebi, Osmanlı sadrazamı tarafından İran
Sahip olmak ya da olmak 3
Sahip olmak" şeylere, nesnelere ilişkindir ve bunları görüp, tutmak ve de tanımlamak kolaydır. "Olmak" ise, yaşantılara ve bazı içsel süreçlere dayandığı için, dile gelmesi, tanımlanması- zor ve hatta imkânsızdır. Kişilik dediğimiz, dışa vuran yanları- mızı, yani taşıdığımız maskeleri tanımlamak mümkündür. Çün- kü bu, dışlaşmış bir
Reklam
Vücud ve iç Türkce
Vücud ve iç Beden formuna ben dediği an. Kendini yaşamdan ayırdı insan. Vücudun yerine denilir mekan. Form yaranmasına söylenir zaman. Cisime göredir zaman ve mekan. O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
Herkesle iyi anlaşan insanlar
Herkesle iyi anlaşma çabası içerisinde olan insanlar en samimiyetsiz ve sahte insan tipidir. Herkesle sohbet eder, herkese karşı güleryüzlüdür, sadece espiri yapar veya boş konular üzerine konuşur, asla düşüncelerini açıklamaz ve tartışmaya girmez, herkesi memnun etme herkese iyi görünme çabası yüzünden etrafa iltifatlar yağdırır, biri konuşurken onu dikkatle dinliyor ve söylediklerini önemsiyor gibi davranır veya biri konuşurken susup daha sonra kendi söylemek istediği şeyleri söyler. Herkesin gözünde "iyi" olmak için şekilden şekile girer, yanına gittiği/ sohbet ettiği kişiye göre karakter ve düşünce yapısını değiştirirler. (Adeta rol yapmayı yaşam stili hâline getirirler..) Aslında nasıl bir karakteri olduğu, neleri düşündüğü hakkında en ufak bir fikri bile yoktur. Bu kişilerin amacı kendini tanımak değildir çünkü.. Onların amacı insanlara iyi görünmek, iyi bir izlenim yaratmak, popüler olmak gibi şeylerdir. O s*kt*rib*ktan insanların düşünceleri onlar için çok kıymetlidir ve o düşünceler için yalan da söylerler, rol de yaparlar. Kısaca "Herkesle bir olup kişiliksiz kalırlar"
Horace şöyle der;
Horace şöyle der; “Zaman, dünyanın değerini düşürür.” Oldukça basit ama bir o kadar da katmanlı bu düşünce, sanırım aklımıza ilk olarak entropi yasasını getirebilir. Belki tam karşılamaz ama durumu anlatmaya uygun bir yasa olabilir. Entropi yasası, tüm evrende her şeyin bir yapı ve değer ile başladığını ve değiştirilemez biçimde rasgele kaos ve
_Fizyonomi: Yüz Okuma Sanatı
_Schopenhauer: Fizyonomi bilimi, yüzden kişiliği okuma sanatıdır. Bir insanın çehresinin şekli şemali, ikiyüzlülüğün hakim olamadığı yegâne sahadır. Her insanının çehresi bir haritadır. Bir insanın çehresi, dilinden daha ilginç şeyler ele verir çünkü onun yüzü, söyleyip söyleyebileceği her şeyin özetidir. Dil bir insanın sadece düşüncelerini ele
Reklam
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.