Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
“Bir kez daha gördüm ki sonsuzca kaba şakalar yapan hakikat, en yaratıcı yazardan bile cesur olduğu için, en eğlenceli şeyleri buluyor, hiç çekinmeden olağanüstü olayların yanına komik unsurları, kaçınılmaz insani olayların yanına da şaşırtıcı olayları koymaya cesaret ediyordu.”
Sayfa 24
Reklam
Eğer can sıkıcı olayları ciddiye almazsanız etkisi en fazla doksan saniye sürüyor, tecrübeyle sabit… Gerçi müziğin de insan ruhuna tarifi yapılamayacak düzeyde etkileri var. Bunu bir kez daha anlıyorum. “Müzik ruhun gıdasıdır.” meselesi de değil bu… İnsanın aslında bildiği ama bir türlü hatırlayamadığı kadim geçmişiyle ilişkili bir şey olsa gerek. Sanki uykuda olduğu gibi müzik dinletisi esnasında da insanın bedeni inzivaya çekiliyor ve ortamda cismin yerini ruhlar alıyor. Kolaylıkla hissedilebilen ancak analitik zekâyla açıklanamayan tuhaf bir durum…
Sayfa 24 - Genç Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Meydandan ayrılırken son kez arkama dönüp baktım, biz çıkarken orada o hayatın sonsuza kadar öyle süreceği duygusuna kapıldım ve benim de içimde böyle küçük bir meydan olduğunu düşündüm.
Kutup bölgelerini işgal etmeye çalışan, genellikle de yıkıcı sonuçlarla karşılaşan adamları düşündüm: Amundsen, Andrée, Strindberg ve Nansen. Özellikle de Danimarkalı-Norveçli ordu mensubu Claus Paarss. Paarss 1728 yılında kendilerinden iki yüz yıldır haber alınamayan Norveçli yerleşimcileri bulmak için Grönland'a gitmişti. Yapılacak keşif gezisini planlarlarken bir grup genç Norveçli erkeğin bilinmeyen kıtanın dört bir yanırı kayakla dolaşarak araştırmasının fazla sorun çıkarmayacağını düşünmüşlerdi. Paarss, Kuzey Atlantik'i yirmi asker, on iki mahkûm, bir grup fahişe ve on iki atla geçmişti fakat kıtaya geldiklerinde Paarss'in doğa şartları ve kendi adamlarıyla kaçınılmaz mücadelesi başlanmıştı. Adamları ayaklanmıştı, onların isyarırı bastırmasından hemen sonra da mürettebatı iskorbüt ve çiçek hastalığından teker teker ölmeye başlamıştı. Atlar da ölmüştü. Böylece Paarss kıtayı sivri uçlu buz bloklarının arasında yayan olarak katetmede iki kez başarısızlığa uğramıştı. Sonunda yerli Grönlandılar bile koloniyi terk etmişler ve Paarss'ın kıtaya aileleriyle birlikte Dánimarkalı aristokratları yerleştirme hayali suya düşmüştü.
Sayfa 299 - Yabancı YayınlarıKitabı okuyor
Hem dünyada kim var, hayatında bir kez olsun aklını kaybetmeyen?
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Sözcüklerin ve duyguların dünyada kendi yolunu bulduğunu ilk kez o zaman sezmiştim. Bizim yapmamız gereken tek şey onlara göz kulak olmaktı.
"Hem dünyada kim var, hayatında bir kez olsun aklını kaybetmeyen? Kim bilir, ben de sana içimi döksem, kendinden daha akılsız bulursun beni."
Bir ayrılığın,uzun bir yola çıkmanın, bir şehre son kez bakmanın burukluğu ile baş etmeyi öğrendim.
312 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kurt Kanunu / Kemal Tahir Cumhuriyet tarihimizin en sıkıntılı dönemlerinden birine gidiyoruz #kurtkanunu ile. “İzmir Suikastı” olayına karışanların ya da karıştırılanların İstiklal Mahkemelerinde yargılama süreçlerine tanık olurken; İttihatçılar arasındaki iktidar kavgalarına, itirafçılara ve finalindeyse “sorumluluk” üzerine derin bir analize açılıyoruz. Esir Şehir Üçlemesi ile tanıştığım #kemaltahir, bu kez #kurtkanunu ile çok önemli bir dönemi, sanki kitaptaki karakterlerden biriymişçesine tasvir ederken, anlatımın akıcılığı ile de mest ediyor. Canım @denizcetin19777 ile birlikte hem okuduk hem okudukça konuştuk. Dönem tarihi meraklılarına bu kıymet eseri ısrarla tavsiye ediyoruz. #alintilarım “Babam da yiğittir arkasını iktidara verdi mi!” “Bir politikacı için en müthiş ceza, devletinin kendi elinde batmasıdır. Bunun hiçbir özrü yoktur.” “Kurtlukta düşeni yemek kanundur.” @birdahaoku @ithakiyayinlari #kurtkanunu #kemaltahir #ithakiyayınları #birdahaoku #dönemtarihi #öneri #tavsiyekitap
Kurt Kanunu
Kurt KanunuKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20184,339 okunma
Reklam
Ufak şeyler büyük mucizelerin başlangıcıdır..
"Bir çok kez, bir dokunuşun, bir gülümsemenin, bir kelimenin, dinleyen bir kulağın, içten söylenmiş güzel bir sözün ya da değer veren en ufak bir davranışın gücünü küçümseriz. Bunların hepsinin hayatımızı değiştirme potansiyeli var.." ..❀..
Leo Buscaglia
Leo Buscaglia
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"Nefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatmaya yeterdi." Nikola Tesla; şu anda kullandığımız elektronik ne kadar cihaz varsa temel mucidi olan bilim insanı. Daha 19. Yüzyılın sonlarında kablosuz iletişimi keşfeden ve bu buluşu ile dünyada mesafelerin ortadan kalkacağını söyleyen kişi. Bugün için bizlere çok kolay
İcatlarım
İcatlarımNikola Tesla · Zeplin Kitap · 20162,649 okunma
Aşk, mumdan bir kayıkla ateşten bir ırmağı geçmeye çalışmak gibidir.
"Mum dediğin ateşin içinde bir kez erir ve yok olur. Aşkla yanan, aşkla yaşayan kişi her gün yok olur. Ben her gün eriyorum hocam! Keşke mum olsaydım. Bir kez yanar bir kez erirdim."
Sayfa 118 - İkidünyaKitabı okuyor
Hayatında ilk kez yemek yemenin fayda işlevinin ötesinde bir anlamı olduğunu keşfediyordu.
"Tabii gerçek aşk pek az rastlanan bir şeydir, aşağı yukarı yüzyılda iki ya da üç kez görülür. Bunların dışında boş gurur ya da can sıkıntısı vardır.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.