Nereden Geliyorsun
Nereden geliyorsun?
Sessizliğin başkentinden geliyorum
Durgun göller ülkesinden
Pınarın büyüsünden
Hışırtısından geliyorum yaylanın
Bir dağın bir ağaca söylediği şarkıdan
Sayfa 25 - Islık Yayınları, İstanbul, 2016Kitabı okudu
Kitaptan çıkarabileceğimiz ilk ders, itaatsizliğin ancak isyan ettiği disiplinden daha katı ve zahmetli bir ahlaki disiplin haline geldiğinde anlam kazandığıdır.
Sessizliğin başkentinden geliyorum
Durgun göller ülkesinden
Pınarın büyüsünden
Hışırtısından geliyorum yaylanın
Bir dağın bir ağaca söylediği şarkıdan
Ovadaki tek çiçekten
Bir tayın yelesinden geliyorum
Yer altında koşuşan kökler arasından
Açılmamış bir kitaptan geliyorum
Yalın bir şiirin güzelliğinden
Sayfa 25 - Islık YayınlarıKitabı okudu
LUCY uzay aracına, aralarında yazarlar, bilim insanları ve düşünürlerden alıntılar içeren bir plaka yerleştirildi. The Beatles üyeleri John Lennon ve Ringo Star’dan Alman fizikçi Albert Einstein’a... bu isimler arasına yazar Orhan Pamuk da Kara Kitap’tan Türkçe olarak yapılan şu alıntıyla girdi:
“Daha çok sevmek, daha çok gülmek, daha çok düşünmek isterdik. Daha çok görmek, daha çok anlamak, daha çok güvenmek isterdik. Şimdi bizden kalanlar bu istekler ve bu kelimeler. Huzur, rüyalar, uyku ve öpüşler vardı. İnsanlar, meyvalar, kâğıtlar ve kalemler de vardı. Çünkü hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Yazı hariç. Evet, tabii, tek teselli yazı hariç.”
Plakada ayrıca, ABD’li şair Billy Colins’in Türk atasözü “Ağaca balta vurmuşlar, sapı bendendir demiş” alıntısı İngilizce olarak yer alıyor.
TEMSİL BU OLSA GEREK:
Kitaplar bize bu menkıbeleri bulanıklaştırarak anlatır. Zihnimiz, dinlediği menkıbeyi dönüştürür, bazen tanınamaz hâle getirecek ölçüde çarpıtarak kullanılamaz kılar. Bir kitaptan aldığımız bir kalp dersi, bizde olsa olsa çizikler, yırtıklar açar. Oysa bir insanın, hakiki hayatının içinden taşıp gelen bir ders, vicdanımızda ve ruhumuzda yivler açarak oraya yerleşir. Ağaca yapılan aşı gibi, o dert, o acı, o derin duyuş, bize eklenir, bizde yeni bir idrak meyvesi verecek bir fışkına dönüşür.
Babamın çalışma odası
_ Mavi tavşan olur mu? diye sordum. Başını okuduğu kitaptan kaldırmadan:
_ Elbette olur çocuğum, neden olmasın ki? diye cevap verdi.
Yuvarlak masaya dönüp mavi bir tavşan çizdim ve tavşanın bir çalılığa doğru kaçtığını göstermek istedim. Ama çizdiğim çalılığı sevmedim, çalıyı ağaca çevirdim. Daha sonra ağacı ot yığını yaptım, ot yığınını da buluta çevirdim. Bütün kâğıt maviye boyanınca sıkıldım ve resmi yırttım. Yüksek arkalıklı geniş koltuğa gömülerek düşğncelere daldım.
Sayfa 53Kitabı okudu
" Nereden geliyorsun?
Sessizliğin başkentinden geliyorum
Durgun göller ülkesinden
Bir dağın bir ağaca söylediği şarkıdan
Ovadaki tek çiçekten
Açılmamış bir kitaptan geliyorum
Yalın bir şiirin güzelliğinden"
Nereden geliyorsun?
Sessizliğin başkentinden geliyorum
Durgun göller ülkesinden
Pınarın büyüsünden
Hışırtısından geliyorum yaylanın
Bir dağın bir ağaca söylediği şarkıdan
Ovadaki tek çiçekten
Bir tayın yelesinden geliyorum
Yeraltında koşuşan kökler arasından
Açılmamış bir kitaptan geliyorum
Yalın bir şiirin güzelliğinden
Güzellikten geliyorum,
Sayfa 293 - Islık YayınlarıKitabı okudu
Ara sıra kitaptan ziyade hayatı isterim. Bir ağaca tavsir etmektense , gölgesine uzanıp, bulutlara bakmayı severim.
Bir kitaptan aldığımız bir kalp dersi, bizde olsa olsa çizikler, yırtıklar açar. Oysa bir insanın, hakiki hayatının içinden taşıp gelen bir ders, vicdanımızda ve ruhumuzda yivler açarak oraya yerleşir. Ağaca yapılan aşı gibi, o dert, o acı, o derin duyuş, bize eklenie, bizde yeni bir idrak meyvesi verecek bir fışkına dönüşür.
Sayfa 81