8 Mart...
İlk iftira Havva'ya atıldı, yasak elmayı yedi diye... Sonra da bizi doğuran siz değilmişsiniz gibi 'Ademoğlu' koydular hepimizin adını... O günden bu yana tüm zorluklar katlanarak arttı sizin için. Sadece kadın olduğunuz için itildiniz, dövüldünüz, öldürüldünüz... İnsan olup olmadığınıza dair konferans bile düzenlendi Suudi Arabistan'da... Hem de daha birkaç yıl önce... Doğurdunuz olmadı, ürettiniz olmadı, yeri geldi herkesten iyi yönettiniz ama yine olmadı... Erkeklerin at-avrat-silah üçlemesinin bir parçası olmaktan kurtaramadınız kendinizi bir türlü... Sokakta, mutfakta ve yatakta belirlenen görev dağılımının dışına çıktığınız anda hemen yerinizi bir başkasıyla doldurdular... Siz eksik etektiniz. Saçı uzun aklı kısaydınız. Karı gibi gülmek, karı gibi ağlamak, karı gibi dırdır etmek gibi sayısız deyimler bulup erkekler olarak birbirimizi aşağılamak için kullandık adınızı... Çünkü sizin gülmeniz de ağlamanız da konuşmanız da dert oldu dünyaya... Kiminizi okutmadılar, kiminizi çocuk yaşta evlendirdiler. Daha elinize oyuncak bebek almadan kucağınıza canlısını aldığınız zamanlar oldu... Şimdi şöyle bir durup düşününce 8 Mart'ın, Kadınlar Günü değil de, erkekler için bir utanç günü olduğunu artık çok net görebiliyorum. Böyle bir günün var olmasına neden olan kadınlar değil, erkeklerin ta kendisi çünkü... O yüzden bu günü kutlayarak değil de utanarak geçirmeyi kendime görev biliyorum... Hakkınızı helal edin... Necip G.
148 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 26 hours
“Benimle çok uğraşıyorlar, canıma tak dedi. Artık dayanamayacağım.” Bu sözler sabahattin Ali’nin ölmeden önce kardeşi Fikret Şenyuva’ya söylediği son sözlerdi. Ve eklemişti: “Anneme yirmi beş lira gönderdim. Yine göndereceğim. Bir gün gelir de gönderemezsem, beni yok bilin!..” Ve cesedi öldürüldükten altı ay sonra bir çoban tarafından
Çakıcı'nın İlk Kurşunu
Çakıcı'nın İlk KurşunuSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20198.1k okunma
Reklam
235 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 11 days
Beyaz Zambaklar Ülkesinde - İncelemesi
> Merhaba arkadaşlar! Bugün sizler ile birlikte
Grigory Petrov
Grigory Petrov
’dan son okumuş olduğum
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
’yi incelemek, daha doğrusu ele almak istiyorum. Biliyorum, belki birçoğunuzun aklından, burada da herkes hep aynı yazarların eserlerini okuyor düşüncesi geçiyor
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Yabancı Yayınları · 2018100.4k okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
Nice Alim dediğimiz kişiler var ki kalıplaşmış arkaik şeyleri sürekli tekrar etmekten başka bir şey yapmazlar. Ağır bir din dili kullanıp, üst perdeden nasihat buyuran, samimiyetsiz ağır bir üslupla hitap etmeye çalışmış ve daha kötüsü belirli bir kitle yakalayabilmişlerdir. Dini kitaptan değil de, “İnsanlar”dan görerek araştıran ve inanan
Dirilt Kalbini
Dirilt KalbiniNouman Ali Khan · Timaş Yayınları · 201710.2k okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 8 hours
Merhaba kardeşler; Meşhur Fransız düşünür Roger Garaudy ile ilk tanışıklığım, okuduğumda beni mahcubiyetle düşündüren şu satırlar olmuştu: Garaudy, 1982 yılında İslam’ı seçtikten kısa bir süre sonra Türkiye’ye gelir ve bir cumartesi günü Taksim’de bir otelde konferans verir İstanbullulara. Konuşmasının sonunda bir gazeteci, cüretkâr bir üslupla,
Geleceğimizde İslam Var
Geleceğimizde İslam VarRoger Garaudy · Timaş Yayınları · 20181,620 okunma
157 syf.
10/10 puan verdi
Yeni Dünya ince bir gönderme çok ince
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
" "You can't fit fifteen days of life into fifteen years, but you can live fifteen years of life in fifteen days!"
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
I didn't read it, I lived it. How did you fit beautiful stories into your short life? Oh, what did you do, oceans in my eyes? You beautifully expressed the villagers, their poverty, and how effective the state is.
Yeni Dünya
Yeni DünyaSabahattin Ali · Can Yayınları · 201927.4k okunma
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.