(...) “sermayeyi işçiyi sömürmenin ve boyun eğdirmenin aracı" olarak tanımlarsak, sahibi olan çiftçi tarafından kullanılan makine sermaye olmaz; ama çiftçi makineyi çalıştırması için bir adam tutuyorsa makine o zaman sermaye olur” derken Max Hirsch tamamen haklıdır.
Anlam Bilgisi :
. İnsan doğası, bir modele göre inşa edilecek ve kendisine verilen işi tam olarak yapacak bir makine değil, kendisini yapan içsel güçlerin eğilimine göre her yönden büyümesi ve gelişmesi gereken bir ağaçtır. Yaşayan birşey... ...
Reklam
Makine süreci (toplumsal süreç ola­rak) bir anonim güçler dizgesine boyun eğmeyi gerektirmek­tedir—bütünsel layikleşmeyi, ve kutsallıklarının yitişi henüz pek başlamamış olan değer ve kurumların yok edilmesini.
İnsan, otonom bir birey olarak işlev göstermek yerine pasif, amaçsız ve makine tarafından koşullanan bir hayvana dönüşecek. Aynı karamsarlığı paylaşan çoktu. İktisatçı John Kenneth Galbraith The New Industrial State'te şöyle yazar: "Bize hizmet etmesi için yarattığımız makinenin... köleleri oluyoruz." Ünlü mikrobiyolog Rene Dubos'a göre de teknoloji teoride insanın kontrolünden çıkamaz, ancak pratikte özünde bağımsız bir yola sapmış bulunmaktadır. Köle ve efendi arasındaki ilişki tersine dönmüştür. Bir eleştirmen sorar: "İnsan, makinenin kölesi olup onun istediği ağır işleri mi yapacak yoksa yorulmak bilmeyen, verimli bir kölenin efendisi mi olacak?"
Sayfa 9 - Sub Yayımları, 2016Kitabı okudu
137 syf.
7/10 puan verdi
Kitap yaşlı bir adam ile orta yaşlarda olan ancak genç adam olarak anlatılan iki kişinin konuşmasından ibaret. Yaşlı adam insanın bir makine gibi olduğunu, içerisindeki bir güçle birlikte herşeyi kendini tatmin etmek için yaptığını ve daha nice olaylar ve öğretiler üzerinden anlatıyor. Kitapta çok fazla basım hatası var. Böyle kaliteli bir yayın evinin bu tarz hataları yapması da şaşırttı cidden. Düşündürücü özelliği olan bir kitap okuduğunuzda yeni ufuklar açacaktır muhtemelen.
İnsan Nedir?
İnsan Nedir?Mark Twain · Karbon Kitaplar Yayınları · 201915.2k okunma
Akşamları köyün yanı başındaki sırta çıkarak uzakta tozlara bulanıp uzanan yolu seyrediyorum. Bazan tozdan bembeyaz olmuş ve üstünde sepetler denkler sarılmış bir kamyon görünüyor, bir bataklıkta dizlerini kaldırıp indirerek yürüyen bir insan gibi ileri geri sallanarak, yıkılacak gibi olarak, ağır ağır ilerliyor. Bu o kadar üzücü bir manzara ki, tekniğin en son ifadelerinden biri olan makine ile dünyanın bu em iptidai yolunun mücadelesini görmemek için indan gözlerini kapıyor. Bazan koşup yolu avuçlarımla düzeltmek, orada hiç olmazsa beş on metrelik bir yeri bir “yol” haline koyarak kendi hisseme düşen vazifeyi yapmış olmak istiyorum.
Sayfa 10
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.