iç döküş
Yorgun bir Eylül akşamına devrilmiş seni düşünüyorum uzun uzadıya. Senden sonra huzur yüzü görmemiş ömrümü sorguluyorum bir balkon yalnızlığında. Şehrimize gelmediğin günde takılıyor zihnim bir süre. Sonra toprağına içinde bir yüzük sakladığım mor menekşe hatırlatıyor kendini kim bilir kaçıncı kez. Onu seninle buluştuğumuz tepenin otobüs
Bir masum mor menekşe ağlıyor mu ne ?
Reklam
Çiçekler, Aşklar, Kadınlar.
Gül, Lale, Nergis, Çiğdem. Nilüfer, Karanfil, Papatya, Fulya. Hepsi de güzel çiçekler, mis gibi de kokarlar, sadece çiçekte de değil bizde de yaşarlar, küçük, tatlı, masum, sevimli kızlarımıza onların isimlerini veririz, kızlarımızın bu isimleri hak ettiğini düşünürüz, gerçekten hak ediyorlar mı diye sorgulamayız. Onlar bizim küçük, sevimli
Soğuk Mevsimin Başlangıcına İnanalım
ve bu benim yani bir yalnız kadın ve soğuk bir mevsimin eşiğinde belirsizliğini anlamanın başlangıcında, tüm yeryüzü varlığının yalın ve kederli umutsuzluğunu, gökyüzünün güçsüzlüğünü, bu betona kesmiş ellerin akıp gitti zaman gitti zaman ve saat tam dört kez çaldı dört kez çaldı aralık ayının yirmisi bugün ve artık mevsimlerin gizini
yorgun rüzgar esiyor tozuyor bir masum mor menekşe ağlıyor mu ne
Bir benmiyim yolunu gözleyen Ne güzel şey Güneşin penceremi aydınlatan ışığında sana rastlamak Mor menekşe kokusunda sana bir merhaba demek Bir gölge misali ellerin yatağımın baş ucunda Gözlerin bir martının kanatlarına tutunup gelmişcesine masum masum bakıyor gözlerime... Pencereyi aç Rüzgar kokunu savursun odama Tut ellerimden kaldır
Reklam
Ateş Hep Bizleri Yaktı
Öyle acılar vardır ki insanın kendi acılarını Bastırıyor...:(((( Bunlardan biri, Sivas Madımak Katliamıdır...:! Düşünün ki Daha Evlenmemiş Genç kızlar ve Genç Delikanlılar bunlardan Bir Biyolojik olarak Evinizin biri bireyi yani Kardeşiniz, Anneniz-Babanız veya Evladınız...😞 Bunlardan biri kimseye zarar vermemişler, kimsenin tavuğuna kış
İNANALIM SOĞUK MEVSİMİN BAŞLANGICINA ve bu benim yalnız bir kadın soğuk bir mevsimin eşiğinde, yeryüzünün kirlenmiş varlığını anlamanın başlangıcında ve gökyüzünün yalın ve hüzünlü umutsuzluğu
Kalas
Nasılda ürkütücü nasılda kaba saba Gönül penceresine konan bir beyaz güvercin Kanatlanıp uçu verdi Naif, masum beyaz bir saflıkta Narin ve kırılgan bir menekşe Ürkütüp kaçırıverdim Bana uçmayı hatırlatı verdi Gel gör ki bir karga misali Vahşice düşüncesizce davranan Bir aptaldım Yazık güvercin ile karga Nerde görülmüş birlikte olduğu Belki bende yumuşayıp yontularak Tahta bir üveik olabilirdim en azından Kalas kalmayı tercih ettim Kalas...
Reklam
Ne güzel şey güneşin penceremi aydınlatan ışığında sana rastlamak. Mor menekşe kokusunda sana merhaba demek. Bir gölge misali ellerin yatağımın başucunda. Gözlerin bir martının kanatlarına tutunup gelmişçesine, masum masum bakıyor gözlerime. Pencereyi aç, rüzgâr kokunu savursun odama. Tut ellerimden kaldır beni! Bahçemdeki erik ağacının çiçek
2.
Her şey seninle şimdi, masum ve dilsiz öyle çıkıyoruz yukarılara ağzın ötelerin şelâlesidir saçlarına kar değmemiş daha ne ? ellerinden tutayım bırakma beni. sesin okunuyor su çırpıntısından Her şey seninle şimdi, karanlık kışla gömleğime değen berrak bir türkü al al götür beni akşamlarına gideceğim adres yeni değil ki oralarda selvi, bir kaç menekşe. Cafer Turaç
Füruğ Ferruhzad - İnanalım soğuk mevsimin başlangıcına
ve bu benim yalnız bir kadın soğuk bir mevsimin eşiğinde, yeryüzünün kirlenmiş varlığını anlamanın başlangıcında ve gökyüzünün yalın ve hüzünlü umutsuzluğu ve bu beton ellerin güçsüzlüğü
İnanalım soğuk mevsimin başlangıcına..
ve bu benim yalnız bir kadın soğuk bir mevsimin eşiğinde, yeryüzünün kirlenmiş varlığını anlamanın başlangıcında ve gökyüzünün yalın ve hüzünlü umutsuzluğu ve bu beton ellerin güçsüzlüğü
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.