TÜRKİYE SİYASETİNİN MUHALİF İKİ AKIMI: İSLAMCILIK VE SOSYALİZM
Batıcı/sol/sosyalist kanat, dinsel miras ve geleneğin tümden reddini, bir ilericilik emaresi olarak görürken; Müslüman/sağ/muhafazakâr kanat açısından ise Batı'ya olan tepki, bir kimlik meselesi olarak algılanacaktır.
Bizler için, bir yoğunluk ve irtibat çağı olan günümüzde, örneğin Arap milletinin on üç farklı ulus toplumuna parçalanmış olması, birçok mühim beynelmilel meselede Müslüman ülkelerin zıt taraflarda pozisyon almaları, Müslüman bir ülke olarak Mısır için Etiyopya veya Keşmir'deki Müslümanların ızdırabının ilgi çekmemesi, Arap memleketleri ve İsrail arasındaki çatışmanın en çetin olduğu dönemde Müslüman İran'ın mütecaviz ülke ile dostluk ilişkilerini muhafaza etmesi gibi hakikatler kesinlikle kabul edilebilir değildir.
Reklam
BÜYÜKŞEHİR OLMA VASFI
Müslüman coğrafyacılar "mısır" ya da "kasaba" adını verdikleri büyük şehirler için birtakım özellikler sıralamışlardır. İstahri örnek verdiği Fars beldelerinden hareketle büyük şehirlerin özelliklerini sıralarken buralarda "yönetici olmasını, geniş olmasını, kalabalık olmasını ve divanların bulunmasını" gerekli görür. Makdisi, Fustat şehri üzerinden büyük şehirlerin vasıflarını sayarken "tüccarların ve çarşıların bulunması, iktisadi bolluk, hamamların çokluğu, ālim ve meşâyihin çokluğu" gibi özellikleri öne çıkarır. Yakut el-Hamevi ise "genişlik, yöneticinin ikametgahı olması, sularının bol olması, binalarının olması" gibi özellikleri sıralamıştır. Ayrıca "bir ulucaminin bulunması ve iktisadi bolluğu" da önemli bir özellik olarak eklemiştir. İbn Havkal ise Kurtuba örneğini vererek "geniş olması, yerleşimcilerin çokluğu, iktisadi bolluk ve refâh, çarşılarının çokluğu, mescitlerin çokluğu ve şehrin temizliği" gibi özelliklerle bir yerin büyükşehir olma vasfını kazanabileceğinden bahseder.
Sayfa 18 - Ketebe Kitap ve Dergi Yayıncılığı, Derin Tarih, Tarih Okuyan Şaşırmaz, Genel Yayın Yönetmeni Taha Kılınç, Turkuvaz Dağıtım PazarlamaKitabı okuyor
"Batı İran'ı ezmek istemez, hatta sever" Ş.Teoman Duralı Daha önce "Lübnan bataklık olur" diyerek uyarmıştı. Felsefe profesörü Teoman Duralı şimdi de "Lübnan savaşı İran'a saldırının ön hazırlığı mı" sorusunu yanıtlıyor. "Yahudilerin en çok sevmeleri gereken millet Fars milleti olması lazım"
Muhammed ki, kendi öz anasına, kendi öz babasına ve altı yaşında yetim kaldığı andan itibaren kendisine bir babadan da fazla babalık eden (onu ölüm­lerden kurtaran) amcasına, sırf Müslüman olarak ölmediler diye "mağfiret" dilememiştir. Mağfiret dilemek şöyle dursun, onlara cehennemi uygun görmüştür. Örneğin, İbn Malik gibi kaynakların bildirmesine göre, "Benim babam da... Cehennemdedir" de­miştir. Yine İslam kaynaklarının bildirmesine göre amcası hak­kında şöyle demiştir: " Ebu Tâlib (Cehennemde) topuklarına ka­dar -dibi yakın- ateşten bir çukur içindedir."
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Bismillah... Duygu karmaşasının, git gellerin, akranlarının basit ve gereksiz hayatlarının içerisinde kendini arayan genç için dünya fazla gürültülü değil mi? Kendi sesimizi işitmekte zorlandığımız bir asırda gelecekten bir ses işitiyoruz. "Ben de bu dönemden geçtim." diyor bu ses. "Anlıyorum seni, duyuyorum sesini." Yazarımız
Gençlerle Hasbihal
Gençlerle HasbihalCihan Bozaba · Dua Yayıncılık · 011 okunma
Reklam
Bir Şii Gazetecinin tespitleri. "Biz arlanmaz, utanmaz bir toplumuz. Ve tarihi gerçekler asla unutulmamalı! 1) Şam, İran ve Irak’ı kim fethetti? Ömer bin el-Hattab, Sünni. 2) Pakistan, Hindistan ve iki nehir ardındaki ülkeyi kim fethetti?
CB Recep Tayyip Erdoğan
"Yani, eşcinsellerinde kendi hak ve özgürlükleri çerçevesinde bir defa yasal güvence altına alınması ŞARTTIR! Zaman zaman bazı TV ekranlarında onların da muhattab oldukları muameleleri insanî bulmuyoruz." Bende diyorum ki ey müslüman kardeşlerim: "Lut kavmine helak geldiği gece 80.000 kişi teheccüd namazındaydı. Cebrail (as)
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.