Listemin 1 numaralı kitap sonu
Doğduğumuz zaman yuvarlak, keskin, saf bir yüzümüz vardır. İçimizde evren bilincinin kırmızı ateşi yanar durur. Ama yavaş yavaş, bizi, ana babalar yer, okullar yutar, sosyalkuruluşlar emer, kötü alışkanlıklar kemirir, yaş ise tüketir. Sindirildiğimiz zaman, tıpkı ineklerdeki gibi altı mideden geçtiğimiz zaman, pis bir kahverengi tonunda çıkarız... Pancardan almamız gereken esas ders şudur: İnsan,yanağındaki ilahi renge, içindeki doğal pembeliğe sarılmalı; yoksa kahverengiye dönüşür. Kahverengi olmak da, insanın masmavi kesildiğinin resmidir. Çivit kadar mavi. Onun da ne anlama geldiğini bilirsiniz: Çivit. Çiviliyor. Çivitti.
Köylü Kadının İmanı
Usûl-i fıkhın önde gelenlerinden ve kendi dönemin-de bir numaralı tefsir âlimi olan, on binlerce insana ders okutan Fahreddin Razi, bir gün Bağdat sokaklarına çıkmış. Etrafındaki kalabalık ve gösterilen hürmetten dolayı insanlar bu kalabalığın içinde kimin yürüdüğünü merak etmişler. Kadının biri de bakıyormuş, "Kim bu adam, halife mi?" diye sormuş. Öteki biri "Yahu bu halife değil, niye bu kadar kalabalık bunun peşinden gidiyor?" demiş. Sonra biri “Bu, Fahreddin Razi'dir." demiş. Köylü bir kadın, "Kimdir o?" demiş. "Tefsir, usûl gibi ilimlerde büyük âlimdir. Bu istese Allah'ın varlığı ve birliği hakkında bin tane delil getirir." demişler. Kadın "Onun bin tane şüphesi olmasa bin belge aramazdı!" demiş. Bu söz Fahreddin Razi'nin kulağına ulaşmış. Vefatı sırasında talebelerine: "Çocuklar, ben köylü kadının imanıyla ölüyorum, haberiniz olsun!" demiş. Bu sebeple bedende güç istediğimiz gibi imanda da güç istiyoruz.
Reklam
Evlerde elektrik yoktu, çeşitli gaz lambaları yakılırdı. Bunların 3, 5, 8, 14 numaralıları olurdu. Eğer varlıklı bir evse, sonradan çıkan, gazyağı yakan lüks lambalarıyla aydınlatılırdı. Ders çalışmak, kitap okumak, hesap yapmak için 8 numaralı lambayı yakardık. Misafir geldiği zaman da 14 numaralı lamba veya lüks yanardı.
Sayfa 23 - Yapı Kredi Yayınları, 1. Baskı: İstanbul, Temmuz 2018Kitabı okudu
ÖLÜM ve ANLAMI (üzerine)
. Erich Fromm diyor ki: “Bireyin tüm hayatı, kendi kendini doğurma sürecidir... Aslında ancak öldüğümüz zaman doğarız.” Ölümü ya tüm hayatımızın üzerine düşen bir gölge olarak görürüz, ya da zamanımızın sınırlı olduğunun bir hatırlatıcısı olarak. Zamanımızı ya yettiği kadar kullanırız, ya da elimizdeki zamanı kullanarak, insanlığımızın damgasını taşıyan potansiyelimizi doğururuz. (.....) ..... acele yaşayanlara yüreğimiz sızlar ama, bundan alınacak bir ders olduğu pek aklımıza gelmez. Ölümü ister öteki dünyanın kapısı olarak, ister bir yokoluş olarak görelim, o yine de bize, verebileceğimiz her şeyi şimdi ve burada verebilmemizin önemini hatırlatır. .
Sayfa 289 - İnkılâp Kitabevi, 1989, Çeviren: Belkıs ÇorakçıKitabı okudu
" Bir numaralı ders:Hayat çok kısa.Güzel şeyleri erteleme. "
Jarvinen, Okunen ve Gulbe Nasıl Kral Oldular? Reçel Kralı Jarvinen anlatıyor... Ben önceleri yoksul bir sokak çocuğuydum. Şimdi ise yurdumuz için büyük ve iyi bir güç olduğumu söyleyebilirim. Ben bu konumumu kime borçluyum? Tesadüfen dinlediğim bir konferansa değil mi? Daha önce de söylemiştim. Küçük dükkânımda kurabiye ve
Reklam
40 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.