Bir o gülüşü kaldı şimdi duvarlarımda Görmeye ömrümü adak sunduğum Bir o gülüşü... çın çın Sesi yüreğimin kıyılarını döven Üşüdükçe anısıyla ısındığım
Nasıl sevdim biliyor musunuz?
Bir çiçek vardı rüzgara karşı çok dayanıksızdı. Bir rüzgar çıksa kırılacaktı. Anlaşma yaptım gökyüzü ile rüzgar o çiçeğe uğramasın dedim. Eğer rüzgar, çiçeğin yanından geçerse bundan sonra bütün rüzgarlari kalbimin düşmanı bilecektim. Bilmiyorsunuz o çiçek benim kalbim. Dokunmayın ona hemen kırılır. Narindir o. Savunamaz ki sözleriyle kendini. Nazlı bir suskunluğu vardır. Ya o gülüşü. Gülüşünü saklamak istedim. O gülüşe her gün bakmak nefes almak gibiydi. Hiçbiriniz onun kalbinin dilini anlayamazsınız. Çünkü benim sevdiğim sadece bana söyler kalbindeki sözcükleri. Elif SEVİL 🦋
Reklam
İki sevdalı hep aynı hisse kapılmazlar mı, birbirlerine önceden rasladıkları, aralarında esrarlı bağlar olduğu duygusuna kapılmazlar mı? Bu aşağılık dünyada ya onun aşkını isterim, ya da hiç kimsenin! Hem mümkün mü bir başkasının beni etkilemesi? Fakat ihtiyarın o kuru ve rezil gülüşü, o uğursuz gülüş, aramızdaki bağı koparmıştı işte.
Zavallı bellek!Günden güne yok olduğunu duyumsadığımız, vücut denilen şu toprak yığınının üzerinde durmadan yaşamaya çalışır durur. Hüzün verici bir bakışı yıllarca hatırlar. Bir sözü, bir gülüşü yıllarca saklar.Çevresinden baş döndürücü bir hızla geçen bütün anı ve üzüntüleri hemen kaydetmeye çalışır. Bu katlanılması güç çalışma ile bütün gücü ve dayanıklılığı kaybolunca, bize umut veren gelecek biter.Hayatımıza arkadaşlık eden geçmiş, unutuşun denizi içinde yok olur. O zaman, ağır yaralanmış bir asker gibi, bizi mezarın kapısında bırakarak işini terkeder.
Oysa gülmek vardır, gülmek vardır. Çok sayıda çeşidi vardır gülmenin, her biri insana başka bir biçimde dokunabilir, o gülüşün hangi duyguyla karıştığına bağlı olarak: neşe, öfke, sevgi, nefret, kıskançlık, alay, zafer vs. Gülmek asla her daim sevinçle özdeşleştirilemez, ümitsizlikle de sarmaş dolaş olabilir. Sarkastik tutumla birleşmesi nadir görülen bir hal değildir, "kötü kötü gülmek" denir buna; o gülüşü işitenlerin sırtından bir ürperti geçer. Bu da gülmenin, öteden beri gaddarlığın da bir biçimi olduğunu hatırlatır, kendisine bir defa gülünmüş olan herkes bilir bunu. Muhatabına acıtarak dokunan eleştirinin küçümseyici, alaycı gülüşünde bunun bir çınlaması işitilir.
Sayfa 39 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Zavallı hafıza! Günden güne yok olduğunu duyumsadığımız, vücut denilen şu toprak yığının üzerinde durmadan yaşamaya çalışır durur. Hüzün verici bir bakışı yıllarca hatırlar. Bir sözü, bir gülüşü yıllarca saklar. Çevresinden baş döndürücü bir hızla geçen bütün anı ve üzüntüleri hemen kaydetmeğe çalışır. Bu katlanılması güç çalışma ile bütün gücü ve dayanıklılığı kaybolunca, bize umut veren gelecek biter. Hayatımıza arkadaşlık eden geçmiş, unutuşun denizi içerisinde yok olur. O zaman, ağır yaralanmış bir asker gibi, bizi mezarın kapısında bırakarak hizmetini terk eder.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.