Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşamım boyunca, istisnasız hepsi de budalaca işler yapan dar omuzlu insanlar gördüm ve çoğu türdeşlerini şaşkına çevirip ruhları türlü şekilde baştan çıkarırlardı. Eylemlerine gerekçe olarak "ün"ü gösterirler. Onları görünce herkes gibi gülmek istedim ben de; ama böylesine tuhaf bir öykünme olanaksızdı benim için. Keskin ağızlı bir
Bir o gülüşü kaldı Şimdi duvarlarımda Görmeye ömrümü adak sunduğum Bir o gülüşü…çın çın Sesi yüreğimin kıyılarını döven Üşüdükçe anısıyla ısındığım. Şükrü Erbaş
Reklam
Unutur gibi olursun bazen... Bir süre... Ondan önce nasıl akıyorsa öyle akıyor gibi gelir hayat... Bir süre... Başka şeylerle uğraşıp, başka şeylere heyecanlanıp, başka şeylere üzülürsün. Ama bir süre... Oysa hepsi eksiktir. Her neyle meşgulsen tam da onun ortasında geliverir gülüşü aklına... O an aklını kaybedersin
"Bir kadın güzel olduğu için sevilmez... Sevdiğin için güzeldir o. Sırf sen seviyorsun diye herkesten farklıdır, herkesten başkadır gözleri... Senin ona verdiğin değer kadar anlamlıdır, sevdikçe daha da güzelleşip kıymetlenir. Bir kadının güzelliği bilmiyorum kaç para eder, ama sevdiğin kadının bir gülüşü dünyalara değer."
YAZILMIŞ ŞİİR Adına yasak dediğin günahlarınla yüzleşme zamanı, An kısır, bereketsiz topraklar gibi çorak yüreğin... Toy kısrağın kıvraklığında yelesi uzun günler, Papatyanın ince kıvrımlarından yolunu bulup geçer mi geçer. Soğuk pınarların soğuk yüzlerinden, bi avuç su içmesi vardı, Serinletmesi için aklının en us
Bir o gülüşü kaldı Şimdi duvarımda Görmeye ömrümü adak sunduğum Bir o gülüşü.. Çın çın Sesi yüreğimin kıyılarını döven Üşüdükçe anısıyla ısındığım.
Reklam
youtube.com/watch?v=awk6YGJ... YAZILMIŞ ŞİİR Adına yasak dediğin günahlarınla yüzleşme zamanı, An kısır, bereketsiz topraklar gibi çorak yüreğin... Toy kısrağın kıvraklığında yelesi uzun günler, Papatyanın ince kıvrımlarından yolunu bulup geçer mi geçer. Soğuk pınarların soğuk yüzlerinden, bi avuç
Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak ayrılık. Ödünç sesle konuşan bir kalabalık içinde kendi sesiyle silinmek Birdenbire büyümesi gülüşü artık yaprak kımıldatmayan bir çocuğun İnsanın yaşlandıkça kendi kuyusuna düşmesi Bir kadının yatağına uzanan kül bağlamış bir gövde Saçına rüzgar, sesine ışık düşürememek kimsenin. Parmaklarını sözüne pınar edememek Uzaklarda bir adamın üşümesi bir kadın dağlara daldıkça Işıklı vitrinlere bakmadan geçmek çarşılardan Çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun. Evlerle sokaklar arasında bir ayrım kalmaması Ayrılık, yağmurdan vazgeçiş, sudan üşüme Yalnızca gölge vermesi ağaçların İyiliğin küfre dönmesi ayrılık Güneşin bir ceza gibi doğması dünyaya. Başını alıp gitmek gibi bir geri dönüş İki adımdan birisi insanın, Sevincin kundakçısı, hüznün arması Süreğen korkusu inceliğin Ayrılık o küçük ölüm! Usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan.
''İnsanın derdi ne kadar büyük olursa gülüşü o kadar sıcak olurmuş. O dert güzelleştirirmiş onun yüreğini. Öyle derler, bizim buralarda. O derdin büyüklüğü neye göre ölçülür biçilir bilmem ben. Fakat birinin gülüşünün sıcaklığını hissettim mi, anlıyorum ki derdi çok. Güzelleşmiş derdiyle...'' Neşet ERTAŞ Dış dünyamız asayişinin dertlerine son verildiği, iç dünyamızın asayişinin de dilimizi , yüreğimizi kirletmediği huzurlu bir hafta sonu olsun.
An gelir Yaşadıklarında bir eksiklik Hisseder insan. O an Belirir kül basılmış yaralarında Bir kadının yeteri kadar sevilememiş gülüşü. Utanır insan Eksik bıraktığı aşklardan o an. Lakin telafisi olmayan bir kavgadır yaşam. Aykut Semerci_______
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.