Pencereden esen rüzgar, yatakta çıplak bir şekilde uzanmakta olan bedenime değiyordu. Bedenimin canlı bir insana mı ait yoksa bir taşamı ait olduğunu merak ediyorum. Minho öyle derdi bedenimin bana ait olmadığını, beni yatağa bastırıp sertçe kalçamı okşadığı zamanlar bağırarak odanın içine hapsederdi sesini. O olmadığı zamanlarda da oda sürekli
2-KÜÇÜK BİR HATA BÜYÜK BİR CEZA
Eskisi gibi aşkla bakmıyor.
Bir şeyler olmuş ama ne olduğunu bir türlü anlayamadım. Son bir haftadır huyu suyu davranışları değişti. Sevgiyle bakan gözlerinden nefret ateşi fışkırıyordu. Yüzüme bakarken boka bakar gibi tiksindiğini fark ediyorumdum.
Peki ama neden? Gayet güzel giden ilişkimize ne oldu? Onu
- «Peki böyle bir vakitte ve niçin Kur'an okunuyor?» O zaman bana «bir yaşıma daha girdim» dedirtecek kadar acayip bir şey anlattılar. Ailenin (veya ailelerin) en büyüğü olan adam, öldükten sonra kıyamet günü gelinceye kadar ruhuna Kur'an okunmasını vasiyet etmiş. Bunun için yetecek kadar serveti vakfetmiş. Onun için her gün sabahtan akşama kadar durmadan Kur'an okunuyor. Meğer benim kulağıma gelen ses bu okunan Kur'an sesi imiş. Kur'an okunan yeri görmek istediğim için beni Kur'an odasına götürdüler. Bu oda, penceresi bir yanı açık dikdörtgen biçimi binaların ortasındaki meydana nazır. Kur'an okuyan adam bu pencerenin içinde okuyor, böylece hepsi Kur'an sesini duyuyorlar. Odada 12 tane hasır var. Her hafız pencerede okuyor bir saat. Onun sırası bitince başka bir hafız alıyor; sırası biten hafız gidip hasırının üstüne uzanıyor. Yemek zamanlarında uşaklar tabla getiriyorlar; boş olan hafızlar, Kur'an okunadursun, yemeklerini yiyorlar. Yan gülmekten, yarı hayretten çatlayacağım. Sanki Amerikan «mass production» usulü ile Kur'an okuma. Bilmem hiç bir Müslümanın aklına böyle bir şey geldi mi? Acaba adam hayatında böyle seri halinde günah mı işlemişti ki ahirete gidinceye kadar mezarında Kur'anın sayesinde kendini cennete hazırlamayı düşünmüş?
SAKIN YALAN SÖYLEME
Sakın Yalan Söyleme kitabının yorumuyla sizlerleyim. Kan donduran olayları okumaya hazır olun! Sırların açığa çıktığı an neredeysen küçük dilimi yutacaktım Gerilim hiç bitmiyor ve yüreğimin sıkıştığını hissettiğim bir okuma oldu. Hiçbir şey görüldüğü gibi masum değil.
Sakın Yalan Söyleme kitabından bahsedecek olursam;
Bir oda, içinde bir saat sesi.
Hayatın sırtımdan giden pençesi,
Ve beni mazi ye götüren bir el,
Eski günlerimiz, sessiz ve güzel...
Bulduğum kayıplar, her günkü yerin,
Trendeki Yabancılar
PATRICIA HIGHSMITH
Seviye 4
Michael Nation tarafından yeniden anlatıldı
Seri Editörleri: Andy Hopkins ve Jocelyn Potter
Pearson Education Limited
Edinburgh Gate, Harlow,
Essex CM20 2JE, İngiltere
ve dünya çapında Bağlı Şirketler.
ISBN 0 582 41812 7
Trendeki Yabancılar telif hakkı 1950 Patricia Highsmith Bu
uyarlama ilk olarak