Bazı insanlar herkesin elinden her şeyi alır, bir parça bile gururları yok!
Sayfa 99
OLSAN DA BİR OLMASAN DA
Artık görünmüyor mevsimde hüzün Bulutlar bir garip rüyaya dalmış Ufukta güneşi ağlatan yüzün Bir mülteci gibi tenhada kalmış Toprak yandı gülüm ,çeşmeler zehir Şimdi bilsen de bir, bilmesen de bir Kaç kere çağırdım seni öteden Turnalar uçurdum gittiğin yere Bin parça eyledin kalbimi neden Ruhum bir başına düştü göklere Bana
Sayfa 92 - Timaş Yayınları
Reklam
Kafka'nın Günlükleri'nden Dönüşüm
20 Ekim 1913 Akla hayale sığmayacak bir hüzün çöktü üzerime... Dönüşüm kötü bir hikaye oldu. Belki de kayboldum gerçekten. Görünen o ki bugünün ve yarının hüzünleri üstüme gelmeye devam edecekler, zira onlara karşı duracak mukavemeti daha fazla bulamıyorum kendimde. Bütün ümitlerimi tüketiyorlar. Öyle ki, şu günlüğü bile yazmak
Sayfa 117 - Kafka'nın Günlükleri'nden DönüşümKitabı okudu
Varedenin adıyla insanlığa inen Nur Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat En müstesna doğuşa hamiledir kainat. Yıllardır bozbulanık suları yudumladım, Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları, Yağmur, seni
Bir haftadır piyanoyu bırakmıştım ve Joãozinho'dan ayrılmanın yarattığı ilk pişmanlıklar kendini göstermeye başlıyordu. Salona girdim ve ayaklarımın ucuna basarak ona doğru yürüdüm. Kapağı kaldırdım, o hiç unutamayacağım koku burnuma doldu. "Selam Joãozinho." Arkalıksız iskemleyi çektim, oturdum ve parmaklarımı tuşlara uzattım. Sevdiğim parçaları çalmaya koyuldum. Alıştırma değil. Önce Çaykovski'nin Schumann'ın Rêverie'si. Hiç çalmadığım gibi çalıyordum. Yaptığım şeyi sevdiğim için. Olanca içtenliğimle çalıyordum, tüm yüreğimle; bu da bana çok iyi geliyordu. "Görüyorsun ya, Joãozinho, böylesi ne kadar iyi." Alıştırma yapmadan geçen bir haftadan sonra parmaklarımın tutukluk yapmayışına şaşırmıştım. Bir parça daha çaldım ve hiç beklemediğim, daha doğrusu bu kadar çok beklemediğim bir hüzün duydum. Keçe örtüyü büyük bir sevecenlikle yerleştirip kapağını kapadım. Ödevlerime döndüm ve yeniden Maurice'in sözleri kulağımda çalındı. Bu kez sözümden dönmeyeceğimden kesinlikle emindim. Korkuyordum. İkinci bir kez başarısızlığa uğrarsam kızabilir, bir daha bana "Küçüğüm" demeyebilirdi. Bu da olmadı mı, ölmeyi yeğlerdim. Ama hepten ölmeyi.
Sen Ben olsaydın...
Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat En müstesna doğuşa hamiledir kainat Yıllardır boz bulanık suları yudumladım Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları Yağmur, seni
Reklam
661 öğeden 651 ile 660 arasındakiler gösteriliyor.