Bu bir replik değil, yaşam bir replik değildir - bu falcılık değil -, yaşam bir dairedir ve onlar bizimle konuşuyorlar. İşte bu yüzden, kader okunamaz; onu yaşamak zorundasın.
Doğaçlama yapın replik ezberlemeyin bu sizin hayatınız
Varoluşçu bir felsefeci olan Albert Camus şöyle demiştir: “Mutluluğun nedenini aramaya devam ederseniz asla mutlu olamazsınız. Yaşamın anlamını ararsanız asla yaşayamazsınız.”
Ya da daha basitçe:
Çabalamayın.
Yanlış neredeydi usta
Gençliğimizde ezberlediğimiz roller
hayatımız oldu bizim
atlanmış bir replik gibi kalakaldık
hayatın ortasında
bilmem anlatabildim mi oğul,
işte yanlış burada.
Hitler'in yeni kazandığı taraftarlarının o dönemde ağızlarından hiç düşürmedikleri bir replik daha vardı. Şöyleydi bu replik: "Führer bilse bunu!", Führer'e iman ile nasyonal sosyalizme dönmüş olmanın iki farklı şey olduğunu bu cümle bir kez daha gösteriyordu bizlere. İnsanlar Hitler'i, nasyonal sosyalizmin hoşlanmadıkları yönlerinden -ve hâlâ bir sürü insan vardı bir sürü şeyden hoşlanmayan- içgüdüsel olarak ayrı bir yere koyuyorlardı.
Kafka’nın -Flaubert, Kleist gibi- aşırı derecede kesin yazınsal bir ideali olması nedeniyle, bize, ona göre başarısız bir yapıt, parça parça (eclatee) bir yapıt bırakmıştır. Sadece Yargı ya da Dönüşüm gibi bazı hikayeleri gerekli nitelikleri taşıyor olarak kabul ediyordu ve, asıl itibarıyla, yapıtını inkar etmiştir. Ama öte yandan, örtük olarak, onu kabul eder: bazı açıklamalar bize, onu ilgilendiren şeyin, kısacık cümleler, kısacık sekanslar olduğunu gösterir. Örneğin, sinemada onu ilgilendiren şeyin, filmin bütünü değil, bazen çok kötü filmlerde bile, bir açıklama, bir replik olduğunu anlatır bize.